taraf gazetesi ad hominemcilerini hortlatmış meselesidir. işin içinde taraf olunca herkes medyum kesilmekte ve her medyum gibi bu öngörülerin nereden geldiğini açıklamaya tenezzül etmemektedirler.
buhar olup göğe yükseldikleri için ortadan kaybolan 12 insan. taraf gazetesi de "öldürüp tabura gömdüler" diyip yalan haber yapıyor ! ulan ne gömmesi salak taraf, adamlar göğe çıktılar göğe, göz göre göre yalan yazıyorsunuz ya lan ! yalancı taraf, pis taraf ! işiniz gücünüz türk silahlı kuvvetlerini yıpratmak zaten !!!
hali hazırda ne pkk yanlısı kürtlerin, ne de kafasını kumdan kaldırmak istemeyen diğer yurdum insanının görmek istemediği, sahiplenmediği 12 can, 12 insan, 12 tane türkiye cumhuriyeti korucusu.
15 yıl önce, eşlerinin çocuklarının gözleri önünde evlerinden alınıp, şemdinli'ye bağlı derecik taburunda kurşuna dizildikten sonra, tabur bahçesine gömülmüşler, ölümleri de faili meçhul olarak kayıtlara geçmiş. insanların nasıl çileden çıkarılmaya çalışıldığının kanıtıdır aslında hayata vedaları, yıllardır cenazeleri bile ailelerine teslim edilmemiş.
Atv ana haber'de bir kadın konuşuyordu demin, insanın kanı donuyor resmen. askerler kocasını ve oğlunu almışlar evden, kadın yalvarmış yakarmış, o esnada askerlerden biri tekme atarak karnındaki bebeği düşürmüşler, "kuran hakkı için yapmayın" dedik, "kuranınızı da dinizi de..." dediler diyordu. köylerimizi, ahırlarımızı ateşe verdiler diyordu, ben insanlığımdan utandım resmen.
filistin için türkistan için seferberlik ilan edenlerin, kendi vatandaşına yapılan bu zulumlere kayıtsız kalması, üç maymunu oynaması da başlı başına bir tez konusu olur herhalde.
ondan sonra da, pkk illeti neden bitirilemiyor diye sorup duruyoruz işte ! bitirmek isteyen kim !
hani ünlü bir bilgenin bir lafı var ya, "ben gök yüzünü gösteriyorum salaklar parmağıma bakıyor" diye, aynen onun tezahürüdür işte bu trajik durum.
olayı irdelemek yerine, kolay olanına kaçıyor insanlar. taraf da taraf, hay taraf kadar taş düşsün kafanıza be ! neden sorgulamıyorsunuz bu durumu ? neden acaba demiyorsunuz ? neden o insanlarla empati kurmayı denemiyorsunuz ? sizin hiç babanız kardeşiniz, eşiniz gözlerinizin önünde alınıp infaz edilmedi tabi, siz de haklısınız !
gökyüzüne bakın, hava güzel, bulutları seyredin, inanın parmakta birşey yok ! vallaha bak !
bambaşka bir olayın irdelenmesi gerektiğini de ortaya çıkartan haber.
şunu unutmayınız ki, askeri bir kurumda sözleşmeli, zorunlu, yada muvazzaf olarak bulunacak herkes 6 ay'da bir güvenlik brifingi denilen bir olayı kabullenir. birliği yada kurumu terk edişi durumunda da son kez imzalar ve birlik ile alakalı herhangi bir bilgiyi askeri makamlar haricinde hiçbir yerde ömür boyu paylaşmayacağını ve dahilinde istihbarata karşı koyma tebdirleri çerçevesince gerektiğinde bu sebepten ölebileceğini duyar, bilir, uygular.
bu durumda türk silahlı kuvvetleri'ne taraf gazetesi bi zahmet itirafname sahibinin ismini teşrif buyursun. zira o sözümona itirafta bulunan devletin beka'sı için gerekliliğinin ehemmiyeti mutlak suretteki bir kurumun bilgilerini "doğru yada yanlış olduğu gözetilmeksizin" (doğruluğu yada yanlışlığı değil burada önemli olan bilgi yada belgenin sivil kurumlara istihbari bilgi olarak sunulması) sivil kurumlara sunarak, resmi anlamda kurumun ülke insanı üzerindeki güvenilir konumunu zedeleyici sonuçlara sebebiyet vermektedir.
herhangi bir götümüze girebilir yada götünden anlama durumuna karşı olarak tekrardan belirtmekte fayda var;
bu durumda korucuların ölmesi yada öldürülmesi değil, suç unsuru olan şey o askerin, doğruluğu yanlışlığı henüz belli olmamakla birlikte, askeri bilgi niteliğindeki bir olayı yetkisiz bir şekilde, yetkisi bulunmayan sivil kişi, kurum ve kuruluşlarla paylaşmış olmasıdır. keza taraf gazetesi de bu bağlamda bilmem kaçıncı kez yaptığı gibi gizli sayılabilecek bilgileri ilgi ve alakası bulunmayan kitlelerle fütursuzca basın özgürlüğü(!) adı altında paylaşmakta herhangi bir sakınca görmeyerek dolaylı olarak itirafçının suçuna iştirak etmekte.
şahsi kanaatimce, 12 korucu vurulmuş olabilir de olmayabilir de. zira taraf gazetesinin ordu ile ciddi manada alıp veremedikleri mevcut. malum bok at, yapışmazsa izi kalır.
keza vurulması durumunu da dönemin şartlarına göre normal olarak karşılayabilirim, zira terör denilen illetin ayyuka çıktığı bir dönemde bir manga adamın bir bölük yada tabur'u pusuya düşürtmediği meçhul durumda. itirafçı o adamların öldüğünü biliyor ise şayet, neden öldüğünü de biliyordur.
hiç bir ordu subay yada astsubayı öyle sikimsonik sebeplerle 12 korucuyu kışla ortasında vurdurmaz, vurduramaz keyfince. vardır sebebi hikmeti o nerede acep?