inekleri kaybetmemek için kuyruklarını bağlamak

    1.
  1. henüz 8 yaşındadır. geniş mi geniş ailesi ile karadeniz in yamaçlarında fındık bahçelerinin arasında yaşamaktadır. babası çiftçidir. aynı zamanda babası hayvanlıcıkla da uğraşmaktadır. her gün okula saat 10 da gider. çünkü babası sabah 7 ile 9 arasında ineklerini otlatmasını ister çocuğundan. babası için okumasa da olur. köy işlerine yardım etmesi tek derdidir.

    yine günün erken saatlerinde babası tarafından uyandırılır. kalk da inekleri otlatmaya götür denilir. belki ilk zamanlar zevkle yapılıyordur ama ilerleyen günlerde sadece bir işkence olur. gözünün çapağını silemeden, gelen çişini edemeden çocuk yatağından kaldırılır, kahvaltı yaptırılmadan inekleri otlatması için eline bir değnek verilir ve karadenizin gür otlaklarına doğru uğurlanır.

    her zamanki çeşme başından geçer. 4 tane inek vardır. ikisi düve denilen ineğin yavrusu diğer ikisi de düvelerin annesidir. inekleri aslında çok sever. ona göre inekler dünyanın en masum hayvanıdır. elinde inekleri sürmek için kullandığı ucu dikenli değneği bir kez bile ineklere vurmaya kıramaz. bazen çok mecbur kalır çünkü inekleri kaçırırsa eğer babasından dayak yiyecektir.

    o gün canı çok sıkılır. inekleri otlağa götürür ve bir ağacın dibine oturarak inekleri izler. inekler yerlerinde durmamaktadır. iki tane urganı vardır. inekleri ağaca bağlamayı düşünür ama 4 ineğe 2 urgan yetmez. hemen aklına parlak bir fikir gelir. urganlardan birini ağaca bağlar. ağaca bağladığı urganı anne ineğe, anne ineğin kuyruğunu da yavru ineğine bağlar. böylelikle bir iple iki ineği birbirine bağlayarak ineklerin kaçıp köyün diğer dağlarında kaybolmasını engelleyecektir.
    diğer iki ineğe de aynısını yapar. sonrasında yine ağacın dibine kurulur ve amma da zekiyim diye düşünmeye başlar.

    uykusu çok gelmiştir. ağacın dibinde kestirmeye çalışır ki uyuya kalır. çok değil yarım saat sonra uyandığında korkunç bir manzara görür. ineklerin ikisi yoktur. diğer ikisinin de kuyruğu yoktur. anlaşılan inekler birbirini çekerek kuyruklarını kopartmışlardır. o an ağlamaya başlar. çok da zeki olamadığını anlar. ağlaya ağlaya evin yolunu tutar.

    eve gittiğinde babasında sağlam bir dayak yiyecektir. bu nedenle inekleri ahırlarına atar ve hemen evin önündeki incir ağacının tepesine çıkar.
    babası 10 dakikaya gelir ve çocuğun adını bağırmaya başlar. çok kızgın gözükmektedir. son anda babası ağaçta olduğunu farkeder ve çocuğu aşağıya indirir.
    sonrasında ise vadide akan yorgun yorgun akan dereye doğru kovalar çocuğunu.

    annesinin, halasının ikna çabaları sonucunda eve geldiğinde babası çocuğa kızmaz. kuyruğu kopan inekler de köyün kasabına verilir.

    ___________________________________________________________________________________________________________________________________________
    tanım: inekleri otlatmaya çalışan çocuğun inekleri kaybetme korkusuyla kuyruklarını birbirine bağlamasıdır. bu zeki çocuk babamdır. ne zaman bu anısını anlatsa bir kez daha zekasına hayran kalırım, bir kez daha gülmekten altıma kaçırırım.
    ___________________________________________________________________________________________________________________________________________
    20 ...
  2. 5.
  3. bunca yıldır inek eti yerim, okuyunca kulaklarıma inanamadım. sonra gülmekten dana gerdanıma ağrılar girdi. kuyruk sokumumu şöyle bir yokladım, yok dedim. bu olamaz, imkansız pişir.
    3 ...
  4. 2.
  5. türk zekasıdır. ince işçiliktir.
    (bkz: stephen hawking)
    3 ...
  6. 4.
  7. tanim: saf bir karadeniz cocugunun babasi tarafindan keklenmesi olayinin anlatildigi entery.

    lan biz de inek otlatdik o kuyruk nasil kopar
    2 ...
  8. 3.
  9. laz olma ihtimali büyük olan kişinin yaptığı eylemdir...

    haçan bağlayalum da
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük