Dream tv de Selin Toktay'ın sunuculugunu yaptıgı moda programda in-dream seklinde gördüğüm o anda yüzümde müstehzi bir ifadenin peyda olmasına sebep olan sözcük.
Önce fiyatı artırıp daha sonra indirim yapılır.Genelde de sezon sonuna denk getirilir,maksat stok boşaltmaktır.Çünkü bir sonraki sezon yeni ürünler gelcek,moda o yıl belki de daha farklı olacak ve satıcı zor durumda kalacaktır.Bundan kurtulmak için aklı sıra cinlik yapmaktadır.
insana mutlaka olmayan parasini harcatan soz. her seferinde oyuna getirir ve mutlaka almayacaginiz seyleri alirsiniz, pisman olursunuz ama yine bir sonraki indirimde kendinizi birseyler alirken bulursunuz.
en kötüsü de yapılan alışverişten sonra satıcı olarak yaptığın indirimi alıcının fark etmemesidir. bizzat yaşadım biliyorum. müşteri bir ürün almadan önce fiyatını sordu ama pazarlık yapmadı. 8 liralık bir üründü. on lira uzattı üç lira verdim para üstü olarak. beklediğim şey -aa indirim mi yaptın? gibi bir tepkiydi belki de. ama karşılaştığım şey çok acıydı, müşteri aldığı üç liranın iki lira olduğu bilinciyle elindeki paraya bakmadan cüzdana atıvermişti. gerçekten içim burkulmuştu.
şimdi indirim mantığında şu detay var, onun ayırdında olmak lazım:
kesinlikle, vitrinleri: "yüzde seksen indirim yaptık" "3 alıyosun 2 ödüyosun" "taşınıyoz o yüzden zararına veriyoz" "ahan da kafayı yedik üste para veriyoz" gibi uyarılarla şenlenen ve metrekaresine 38 hanfendinin düştüğü kalabalık dükkanlardan istediğiniz sonucu elde edeceğinizi sanmayın. o tarz yerlerde genellikle hiç kimsenin beğenmediği, kalıplarında sorun bulunan, defolu ürün olma yolunda çığır açan ve aslında fiyatında herhangi bir indirim yapılmamış ürünler bulunmaktadır. herkes ürünlere bakar bakar, "bu ne lan" der çıkar.
zaten mekanın kalabalık olmasının sebebi odur. "bu ne lan" hipnozunun etkisindeki kişi uzun bir süre ayrılamaz mağazadan. yenilgiyi kabullenemez.
asıl indirim tenha dükkanlardadır. bir ürünün son numunesi kalmıştır elde. o indirimli satılır. herhangi bir ayakkabı mağazası, yeni piyasaya atılan bir markanın ürünlerini getirtmiştir. gider bakarsınız gayet hoş, daha pahalılanmadan alırsınız.
bunun yanında; değiştirilmesi lazım gelen ancak unutulan fiyat etiketleri, ürünün sağlayıcısıyla yaşanan iletişim kopukluğu, dikkat çekmeyen mağazalardaki keşfedilmemiş cevherler gibi nice faktör, esas "indirim" dediğimiz olguyu meydana getirirler.
onun dışında, tüketmeye gönlünü adamış ve özellikle dış görünümü dışında hiçbir boka önem vermeyen boş insanlar sürüsü ülkede bu yoğunlukta oldukça, ortalama iq seviyesine sahip hiçbir satıcı indirim yapmaz. boşa ümitlenmeyin.