çaylaklıktan kurtulması merakla beklenen dördüncü nesil.
ben neredeysem bilin ki o da oradadır, o neredeyse ben de orada.. ama farklı isimlerle..
aynı sıralarda dirsek çürütmüş olmamız dışında ortak paydamız say say bitmezdir.. kendisini bir de canlı görebilsemdir.. *
fotoğraflarımın "ikinci annesi" olmuştur..
hiç bir karmaşıklık için yapılamayacak tanımdır. en karmaşık olaylar bile en fazla 2-3 tanımla basit problemler haline getirilebilir. basitleşince de parçalar halide çözülebilir. zaman uzun olabilir o ayrı.
yazar olan indirgenmez karmaşıklık ise tek kelime ile zekidir.
ismini anmanın reklam sayılacağı bir sanal platformda tanıştığım, ablam bildiğimden fakat kardeşim çıkan kız çocuğu.. sırf yüz yüze görüşelim diye adana'nın yaz sıcağında sokaklar dolusu koştum ben ona doğru.. neticede kırmızı karanfil takmış (!) o hanfendiyle görüştüm..
birkaç pürüz yaşandı aramızda ama ben gözümün ardına tıktım onları.. zaten görüşmemizde verdiği güven, teletubbies vari sıkı sıkı sarılması ve herbir şeyi "gerçek"ti aylardır olmadığı kadar..
demek ki neymiş ef*em, sanal ortamda tanışık olunan insanlar arasında gerçekliği hak edenler de çıkıyormuş..
ing. irreducible complexity
leigh universitesi profesörlerinden michael benenin ortaya attigi sav (darwin's black box, 1996). bu sava gore, canlilardaki herhangi bir organin belirli bir parcasini cikarttiginiz zaman o organ islevini yitiriyorsa bu organa (ya da sisteme) indirgenemez karmasik (irreducibly complex) deniyor. dahasi, indirgenemez karmasik bir organ cikarilan bir parcasi neticesi ile fonksiyonunu yitirmesi sebebiyle evrim teorisine gore evrimleserek gerceklesmis olamaz. bu sebeple ancak bilincli bir tasarimci tarafindan (tanri) tasarlanmis olabilir.