kabuğunu soyun ya da soymayın neyse de...
götünden önce bir ayırıp üç beş saniye bakın kurt var mı diye. ama ziktiğimin kurtu da öyle bir şey ki incir içi şeklinde, hareket etmedikçe fark edemezsiniz.
mümkünse ağzınıza komple atın, dilinizin her tat alma noktasına değsin, daha bir zevkle yersiniz.
Bir ara derse gidiyorum karışık oynatma listesinden çalıyor bir şeyler ,hava sıcak yukarda güneş var sanki güneş gülümsüyor neşeliyim sonra birden üzerime kasvet çöktü durduk yere hüzünlendim kendime lan ne oluyor dedim sonra fark ettim ilyas yalçıntaş incir çalıyor arkadaşlar benden tavsiye bu şarkıyı dinlemeyin
"japon bilim adamları yaşlılığı geciktirmek ve ömrü uzatmak için yaptıkları araştırmalar sonucu, doğal yollarla yaşlılığı geciktirmenin zeytin ve incir ile olabileceğini buldular. zeytin ve incir içindeki maddeler sayesinde hücreleri yenileyip onarıyor."
"incir basit olarak doğal şekerler, mineraller, yüksek miktarda lif ve iyi bir a, b, c vitamin kaynağıdır. aynı zamanda besleyici olmasının yanında kilo verdiricidir. Peygamber efendimize (s. a. v.) bir tabak incir hediye edildi, bunun üzerine peygamberimiz: "incir yiyin. eğer cennet'ten inen bir meyve söyleyecek olsaydım, bunun incir olduğunu söylerdim. çünkü cennet meyvelerinin çekirdeği olmaz. incir yiyin, çünkü o, basuru keser, eklem ağrılarını yok eder." buyurmaktadır."
en sevdiğim iki ege lezzetinden biri, diğeri ise börülce.
kurusunu çok sevmiyorum, reçelini ise daha önce tatmadım ama tazesini yemeye doyamıyorum. beyazı da karası da ayrı güzel.
bu arada ağacından çıkan sütsü beyaz sıvı cilde değdiğinde uzun süreli kaşıntı ve rahatsızlık hissine yol açıyor, bir defa balıkesirde tatildeyken başıma gelmişti. * zira toplarken dikkat edilmeli.
ülkemizde en çok üretimi aydın ilinde gerçekleştirilmektedir. ben şahsen hem meyvesini hem de kurusunu çok severim. ayrıca incir ağacının yapraklarına dokunursanız vücudunuzda kaşıntıya sebep olur.
egede olanları iri iri, sararıp altından yarılana kadar yenebilen,yarılınca böceklenen,çürüyen, kabızlığa acaip iyi gelen, çürük kısmını yeseniz bile mideyi barsağı bozmayan,yarılan yerlerinden kırmızı kırmızı leke bırakmayan özsu damlatan meyve.
en sevdiğim meyvelerden biridir. ayrıca kuru incir kompostosu bana askerliğimi hatırlatır. çünkü askerliğe kadar sivil hayatta hiç yemediğim bu komposto yemekle beraber sürekli verilirdi. o kompostonun tadı aslında güzel olmasına rağmen o tad beni artık askerlikten sonra hemen o askerlik günlerine döndürerek tadımı bozacak, keyfimi kaçıracak bazı anları aklıma getiriyor. (gerçi aradan geçen uzun zaman sonrası artık gülümseyerek bakıyorum o arızalı anlara)