zevkle izlenen ama hüzünlü bir film. klişe olsa da izleniyor olmasa da izleniyor. halil sezai'nin gitarla söylediği parça daha uzun olsaymış tam olacakmış.
ham incirden yapılan reçeldir.
film hakkında yazılacak olanlar aşağıda spoiler olarak verilecektir.
not: ejder kapanı filmiyle alakalı bir bilgi de spoiler içerisinde yer alır.
--spoiler--
öncelikle film entryleri yazarken spoiler kullanmayan zihniyet kahrolsun, ağzı yüzü yamulsun.
filmin ne kadar kırılma anı varsa verildiği için üç kuruşluk keyfimizinde içine sıçılmıştır.
gerçi ejder kapanı'nda katil kenan imirzalıoğlu diyen varken çok uzatılmamalı.
film hakkaten etkileyici ve türkiye için gerçekten cesur bir yapım.
benim için en etkili replik ise:
"bana nefes alan hiç bir şeyi sevme hakkı vermediler o yüzden bende incir reçelini bu kadar sevdim. incir reçeli sendin aşkım"
--spoiler--
gereksiz sevgi pötürcüklüğü ile iç bayıcı, romantizm düşmanları ve odunsu bünyeler için daral getirici ve fakat konusu itibariyle güzel film.
gel gör ki bu senaryoya bu diyaloglar çok zorlama.
- incir reçeli sendin aşkııııım. (^_^)
ppfft.
sevmediğim tarz filmlerden bir tanesi olmasına rağmen sıkılmadan izleyebildiğim güzel bir aşk hikayesi. izlerken çok güzel herşey yolunda yalnız dikkatimi çeken ufak bir ayrıntı,
adam kızın babasının evinde. babası diyorum ilk aklıma gelen de oydu. resimlerine falan bakıyor her neyse lan herkezin aklına ilk görüşte babası diye geliyo da bunu sen niye düşünemedin lan angut herif diyesi geliyor izlerken insanın içinden. çok mu farklısın oğlum sen beynin o kadar mı zıt çalışır senin diye kaptırabilirsin.
önemli bir ayrıntı ya da hata mıdır bilemem herkes beğenmiş işte biz de beğendik. güzel film güzel.
Peşin edit: Entry'de filmle ilgili açık ve seçik bilgiler vardır. Filmi izlememiş olanlar okurlarsa üzülürler. Söylemedi demeyin.
Son zamanlarda çekilen şaşırtıcı olmayan bir Türk filmi. Çok güzel başlayıp, çok güzel devam eden bir film nasıl bu kadar sıkıcı bitebilir diye düşünmekteyim hala. Yataktakini sevgili zannetmek kadar saçma bir mazeretle kızdan ayrılmalar, bunalımlar...Sonra tüm bu bunalımdan bir senaryo çıkarmak...Anlamsızca hayata geri dönmek...Bir yerden sonra adamın intihar edeceğini düşünüyordum ve hatta bekliyordum. Hadi o da olmadı, filmin sonuna doğru sevişirler diye düşünüyordum. Hani, adam kızı o kadar seviyor ki öleceklerini bile bile sevişiyor onunla. Hiçbiri olmadı. Adam kızı yanlış anladı. Kız öldü, adam maymun oldu. Emin olun filmin başlangıcı çok daha sürükleyici ve sonunu izlemeden de çok şey ifade edebiliyor.
aşk tesadüfleri sever ile aynı sülalenin çocuğu olan tam bir piyasa filmi. Seyirci kitlesinin ortak özelliklerinden de birazcık bahsedersek:
'ay çok yakışıklıı','ne zikilir varyaa' tarzı cümleleri kesinlikle ve kesinlikle aşk sahnelerinde içlerinden bolca geçirirler.
hiç bir sanatsal kaygı gözetmeksizin öylecene filmi izlerler.
film nasıldı sorusuna güzeldi diye yanıt verirler.
nedense oğlanın çok yakışıklı, kızın çok güzel olduğu filmlere bayılırlar.
romantik komedi hastasıdırlar.
cafelerde bohem takılan heriflere, kendini salmış tabiri caizse free takılan kızlara hastadırlar. Dolayısıyla kız olanları teoman hastasıdır.
Lise son sınıfa yeni geçmiş veya üniversiteye yeni girmişlerdir genel itibariyle.
En sevdiğin film ne sorusuna %99 titanik cevabını verirler.
En sevdikleri müzisyen bu günlerde halil sezai olmuştur. Genelde ise teoman.
Facebook'ta can yücel şiirleri paylaşmaktan hiç çekinmezler.
Çevremde nefes alıp veren bayanların "ayyyyy çok güzellll kesin izlemelisinnn" diyerek ısrarcı hallerinin üzerimde bıraktığı garip etkiden dolayı bu filmi az önce izledim.
kısacası film biz türklerin yapabileceği film standartlarına göre çok kötü değil fakat evrensel sinemanın yanında eh işte tavrından kurtulamaz hatta eh işte bile değil. ne o öyle yahu bir dünya acıtasyon, zoraki duygu pompalaması finalinde herkes ağlasın çabaları. film sanat için değil kesinlikle seyirci ağlasın diye yapılmış. bırakın! iyi film zaten kendiliğinden ağlatır, seyirci ağlasın diye film yapılmaz...
ayrıca filmde arka arkaya gelen; kapı kolundan alınan poşet, ardından atılan gazete, doldurulan rakı bardağı ve damlayan su sahnesi bildiğiniz requiem for a dream filminden çalınmış...
izlemeyince içten içe; izle oğlum izle izle izle dedirten ,izliyince de iyi yaptın ama izlemesende olurmuş,acaba olurmuydu ama olsun değişik bi film izledim gibi lafları çok ettim,etmekteyim...benim için ortada ama en önemlisi alışılagelmişten farklı bir filmdir.
Öncelikle aıds hastalığını yanlış tanıtmıslar. (filmdeki kıza bebekken anne sütüyle hiv bulaşmışsa, tedavi olmadan neden bu yaşa kadar sapasağlam yaşadı?aids hastalarının kimlik bilgileri sağlık bakanlığı tarafından gizli tutuluyor, peki o zaman neden kız "tedaviye başlarsam herkes öğrenir, bizden kaçarlar aşkım" diyor?
aslında bu yanlış düşünce üzer aids hastalarını. sırf etkileyici bir film yapacağım diye, kimsenin yarasını deşmeye gerek yok, bir hastalık üzerinden yanlış bilgilerle prim yapmaktır bu. bu kadar basit.)
kaş yapayım derken göz çıkarmışlar biraz. tam bi'melodram. filmin müziği fena tribe sokuyor adamı, tamam şarkı güzel, sezai patırcıkoğlu dinlediğim en iyi detone seslerden biri; fakat ajite etmek için bu kadar debeleniyorsunuz bari iyi araştırma yapın be kardeşim. ayrıca kızın film boyunca dudaklarını büzerek çocuk gibi konuşması beni fena halde irite etti. Birde klasik türk filmi hikayesi olmus kız hasta ve hastalıgını saklıyo felan yaratılcılık kısmında pek iyi değildi senaryo
ama film müziklerine saygıyla selam çakıyorum. Hissettirdikleride güzeldi (klişede olsa)
"sana beni unut diyemem, çünkü ben seni unutamazdım..." repliğini beğendim. birde sevişebilirlerdi prezervatifin varlıgından haberlerimi yoktu. yada otokontrolleri yüksekte olabilir.
Birde en sevdiğim sahnede hiç yadırgamadım yüzünü, inan çok tanıdık. gönlüme hoş geldin sevdiğim, kusura bakma ortalık biraz dağınık."kısmıydı
velhasıl film iyi de cast kötü..
metroda karşılaştıkları an hariç hiç bir etkileyici sahnesinin olmadığı,iç bayan klasik türk filmlerinden.genel olarak söylenildiği gibi aşk tesadüfleri sever filmine hiç benzemiyor bence.çünkü aşk tesadüfleri sever daha iyiydi,içinde bir dönem hikayesi vardı.
mantık hatalarından ötürü sikim ağlatmamış, üstüne taşak geçilmiş filmdir. birincisi, tedavi sürecinde hastaların gizlilik hakkı vardır ve dışarıdan, üçüncü bir şahısla hastanın izni olmadan paylaşılması kanunen suç teşkil eder. ikincisi, başroldeki bayan karakterin hiv'i annesinden henüz bebekken kapıp, kazık kadar olacak yaşa gelmesi imkansızdır. bağışıklık sisteminin en zayıf olduğu yeni doğan grubu hiv'i edinir edinmez* zaten ölecektir.