bir sahnesine denk geldim bu filmin. kızın bebek gibi konuşması biraz itici. söylediklerinin bazıları klişe. müzik fena değil. 'bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler. ben de incir reçelini sevdim. incir reçeli sendin aşkım.' biraz saçma geldi bana. sevgilisini insan hiç reçele benzetir mi yahu? ne bileyim etkilemedi işte! aşk gibi değil. bir aşk tesadüfleri sever kadar değil. ismi değişik film. sahne etkiyici olmasa da bir de tamamını seyredelim bakalım. http://www.youtube.com/watch?v=PE8qc2sTCeg
sevmenin sadece bir kelimeden ibaret olmadığını, erkeklerin de duygusal olabildiğini * ve hatta ağlayabildiğini, bi insanın depresyondan şizofrenik tabloya kayışını, aids hastalığına toplumun bakış açısını gayet başarılı yansıtmış bi senaryo bence.
kendimi koyvermedim ama bıraksam bi iki sahne ağlatacak kadar vardı hani..
sadece bir sahnesini meraktan açıp izlediğim ve cidden tahammül edemediğim film. melikeyi çok itici bulmamın ve gereksiz ağır dram yaptıklarını düşünmemin payı büyük. izlemeyi hiç istemiyorum umarım bir gün izlemek zorunda kalmam.
sevgi yumağı olmanın her şeyin üstesinden geleceğini anlatmaya çalışan film. yüzeysel olarak biraz kavuşamamaya, dolu dolu yaşayamamaya yoğunlaşılmış. gönül ferman dinlemez diyerek engelleri aşmak, yargıları kırmak istiyorlar. can alıcı yerleri bunlar. ama bir yerde mutluluğun bitişi olur. hüzünlü, dramatize edilen yerleri ağır basıyor filmin. adamın yakarışları, kızın mutluluk için çırpınışları güzel işlenmiş. izleyiciyi bilinçlendirme gayreti de var aids hastalığıyla ilgili. buna da değinilmiş. ama güzel film, engellere göğüs germeleri filmi değerli kılıyor. kızın aids konusunda tedavi olmamasının gerekçesini '' önyargılar yüzünden, doktora gittiğinde insanların sana bakışlarını farkettin mi hiç '' diyerek açıklaması her şeyin izahatıydı. insanın içinde buruk bir hava bırakıyor. son dönemde yürek burkan filmlerden. her zaman olduğu gibi yine hayata tutunma çabası geliyor sonra, malum bir darbe yedik şimdi tekrar küllerinden doğma zamanı. karalar bağlamamalı, hayata küsmemeli diyerek gerçek bir kesit yaratıyor adam. klişe olarak bu genellemelere birer örnek teşkil eden pek çok sahne var filmde. ama senaryonun güzelliğine gölge düşürmüyor.
bir de şöyle bir trend var artık herhalde. yeni bir furya başlatıldı. kendini müziğe vermiş, pervasızca vur patlasın çal oynasın, pürneşe yaşantı. onun akabinde salaş ve bir o kadar da serkeş ortamların müdavimi olmak. tek gecelik ilişkiler.**. dağıtan insanlar, ama yine de şikayet etmek. şu dönemde pek bir revaçta.
müzikleriyle ve senaryosuyla gayet hoş bulduğum klasik türk filmi. Klasik türk filmi bunun neyini eleştiriyosun anlamadım ki. bir de şunu diyenler varki ayrı bir zeki insanlar. neye göre izlemişlerse filmi adam diyor ki kızın tavırları niye yapmacı niye yavşakça cevaben:
efendim kız aids yani hasta olduğu için o filmdeki yapmacık ne bileyim yavşak davranışları normal değil mi lan. ölüyosun lan. öleceğini biliyosun. mantıklı ol biraz ya. atarlandım akşam akşam.
bir aşk filmi olarak fena değil ama sinematik olarak başarısız bir film. konusu ilgi çekici iken anlatım dili ve çok çok basit kurgusu ile yavan kalmıştır incir reçeli. zaten incir reçeli'ni de herkes güzel yapamaz.
keşke herkes bilmeseydi bu film'i. bu kadar konuşulmasaydı. halil sezai'nin o muhteşem performansını sadece ben dinlemiş olsaydım. efsaneleşseydi. klişeleşmeseydi.
şöyle söyleyeyim, film bitince direk shift+delete yaptım. tamamen klişelerden oluşan, çok başarısız bir film olmuş. hasta bir kadın birdenbire iyi bir adamın hayatına giriyor. sonra hastalığının çalkantılarını ve sorunlarını yaşıyorlar ve finalde kız ölüyor, adam kızı unutamaz halde kalakalıyor. lan bildiğin autumn in new york un aynı konusunun başarısız versiyonu. yok puzzle ın son parçası, oha bari bu klişeyi yapmayın. kızın adamın omzunda ölüşü, pehh. neyse hepsini sayamayacağım şimdi, sinirim bozuldu. sonuçta 2 yıl türk filmi izlememe kararı almamıza sebep olmuş kötü bir filmdir. ha eğer ben bu filmi beğendim diyorsanız, o zaman bir de burdan yakın:
Tipik bir saçma türk filmi. ( inanın sosyal aşşağılık duygusu falan değil bu! ) Saçma çünkü yalan yanlış bilgilerle dolu. izleyip bittikten sonra aaa! bu mudur ? dediğimiz bir film malesef. Beklentilerin altında. Şarkılar hoş ama, bence en az DÜNYAYI KURTARAN ADAM kadar saçma.
çok derinlere dokunur.. repliklikleri oyunculukları senaryosu?! .. gerçekten çok iyidir... ah ulan ah.
--spoiler--
ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum. bazen, bir damla aşağı doğru kayarken, başka bir damlaya karışıp, güçlenerek daha hızlı ilerler. ben de sana karıştım aşkım. insanlar acımasız, savurgan. hiçbir şeyin sonu gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar. bir gün, şoförün camı açabileceğini hiç düşünmüyorlar.
--spoiler--
öylesine izlenecek bir film işte fazlası değil. bir aya kadar da herkes tarafından unutulur zaten.
--spoiler--
şöyle ki filmde her şey klişe. cıvıl cıvıl bir kız, ona nazaran daha resmi ve ağırbaşlı oğlan; çiftlerden birinin ölümcül bir hastalığa yakalanması ve ölmesi; arkada kalan sanatçı çiftin sevgilisinin anısını yaşatmak için bir eser meydana getirmesi; bu yapımın birden patlaması ve ünlü olması... falan filan hep aynı şeyler.
--spoiler--
senaryosu pek özel sıradandı gerçekten, süslemek için de çok az şey yapılmış.
--spoiler--
metrodaki "ben hiv+ im" dediği sahne beni yere çarparken, türk filmi geleneği "silah göründüyse patlar" son sahnede puzzle olarak çıktı karşımıza.
--spoiler--
soundtrack olarak beni benden aldı, çok başarılıydı.
oyunculuk çok iyiydi diyemem, belki de bana çok abartılı geldi.
uzun bir aradan sonra hüngür hüngür ağlamama neden olmuş süper bir filmdir. 'aşk tesadüfleri sever' gibi basit bir filme yapılan onca reklamı haddinden fazla hakediyor.
saçma sapan bir film... la bu türk filmleri niye böyle? ya kız filmin sonunda ölür, ya erkek... Bu filme ek olarak kız aids olmuş... Türk filmi izlemeyeceğime yemin ettiren film oldu, saolsun reçelimiz.
aslında filmin konusu çok farklı bu konu çok daha başka şekilde işlenebilirdi. sahneler çok klişe olmuş dizi izler gibi, biliyorsun olayların nasıl akacağını filmin metini ilgi çekici değildi. duygu karakterini canlandıran oyuncu hiç olmamış yavan kalmış ama sezai çok başarılıydı.