ilginç bir film. pek ilgimi çekmedi açıkçası. acayip yani. kızın biri aids oldu diye birlikte olamıyorlar. film bundan ibaret diye kestirip olmaz tabi. seven seviyor yine.
geçen sene vizyona giren ve bu sene yeniden gösterime girmiş olan, çok beğeni toplayan, içinde sana dokunmak bütün kelimeleri yakmak gibi ve günaydın sol yanım gibi replikleri bulunan, gençlerin deli olduğu, babam ve oğlum'dan sonra en çok ağlatan filmdir.
bu kadar aşırı "doğallık" verme görüntüsü bende tam tersi bir etki bırakan bir film. hatta yer yer kasma durumu intibası da bıraktı.
günümüz tüketim toplumunun her şeyi tüketme hırsı, sadece eşyayı değil insanı(kadının erkeği, erkeğin kadını)da tüketirken bunun sonucunda yakalandığı illetin pençesinde ömrünün kalan dakikalarını saymakla avunmak.ve onu da götürüp paraya tahvil etme ..ironin ta dibi..
orta bir kalite film. teselli olarak bana kalan da zaman kaybı olarak nitelenmeyecek bir film seyri.ve incir reçeline mesafe koyma duygusu.
halil sezai paracıklıoğlu na yaramış filmdir. film süresince bi 15 dk uyup kalınsa uyanılıp devam edilse filme aynı bişey kaçırmazsınız.halil sezai ne kadar iyi bi oyuncuysa melike güner de o kadar kötüdür.
insanın lan ben mi duygusuzum yoksa etrafımdakiler mi abartıyor demesine sebep veren vasat bir film. hele o başroldeki kız mıy mıy konuşurken ağzına yabayla vurmak isteğimi hiç açmak istemezdim ama dayanamadım.
izlemediğim ama çevremden duyduğum kadarıyla hoş olan film. başlarda merak ediyordum ama artık zerre izlemek istemiyorum. sürekli facebook ve bilimum sosyal ağlarda paylaşılan diyalogları kendisinden nefret etmeme yetmiştir.
film güzeldi, evet seyrederken ağladım hemde çok. ama hataları da çoktu be. ilk seyrettğimde es geçtim, görmemezliğe geldim, umursamadım ama ikinci üçüncü seyrettiğimde bu sefer gözlerimden gözyaşlarını değil batan çöpleri çıkarıyordum.
ve ayrıca o kadar becerikli olunmaz, 15 dakika içerisinde masa toplanıp, bulaşıklar yıkanıp akvaryum temizlenilemez, ikincisi sigara ve çiçek alma süresince mükellef bir sofra hazırlanmaz. sakinim, tamam.
vasat bir filmdir. melike öner'in sevimli olma, romantik olma adına kasım kasım kasılmaları, doğallıktan upuzak halleri beni yedi bitirdi. ayrıca ikinci yarının da içine ettikleri için kendilerini tebrik ediyorum.
ulan insan bir spoiler yazar. Önüne gelen filmden sahne yazmış. izlemedik ama anasını ağlattınız, keyfimizin. Ordaki spoiler butonu süs diye mi duruyor?
adının basitliği ve sevimliliği filmden çok çok sonra keşfedilmiş ve sırf adının ekmeğini yiyen film. pek sever beyoğlu entelektüeli bu tarz basit ve sevimli adları. farkındaysanız filmin kendisine dair birşey söylemiyorum.