tutki değiştirildi yada islam yok. gerçek islamı yaşayan insanlar için hayatının sonuna kadar güzel- dürüst, herkese eşit davranan- yaşamış olacak ve öldüğünde geride kalanlar şöyle diyecek, " çok dürüsttü", "kimseye haksızlık yapmazdı" vs. ayrıca bide şu yönü var insanlar üstün bir varlığa inanmak isterler, doğuştan gelen bir şey bu. eğer bunu yaparak kendini rahatlatıyorsa, doğru yaptığına inanıyorsa huzurlu olacaktır insan. ama ya gerçekten islam varsa. (bkz: aha o zaman sıçtınız olm)
1972 yılında Yemen Sana'daki Ulu Cami'de bulunan Kuran nüshası hakkında siteye sorular geldi. Aslında 1990'ların sonunda bu konu bir aralar gündeme gelse de kısa bir süre sonra gerçek ortaya çıkmış ve ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığı anlaşılmıştı. Aradan geçen bunca zamana rağmen hala bazı çevreler tarafında bu uydurma iddiaların kullanılıp, Kuran eleştirilmeye çalışıldığı görülüyor.
Radikal'de çıkan habere göre Almanya'nın Saarland Üniversitesi'nin islam araştırmacısı Prof. Puin Yemen'de bulunan Kuran'ı inceliyor ve kutsal kitabın zaman içinde değiştirildiğini savunuyor. Bu araştırma açıklandığında tarihin de değişeceğini iddia ediyor gazete. Bunun gerekçelerini de uzun uzun yazıda ifade ediliyor.
Maalesef ne olursa olsun islam'a ve Kuran'a eleştiri getirmek isteyen çevreler için de bu iddialar bulunmaz bir nimet oluşturuyor. Yıllardır Radikal gazetesinde yer bulmuş bu iddia ateist forumlarda dine eleştiri getirmek isteyen kişiler tarafından kullanılıyor. Kes yapıştır yöntemiyle üretilmiş yazılarla birlikte dillendirilip çoğaltılıyor. Bu konu hakkında çok fazla bilgisi olmayan kişiler, bu şekilde üretilmiş yazılarla akıllarının karışması sağlanıyor.
Her şeyden önce vurgulanması gereken nokta, Sana Kuran'ı hakkında Gaurdian'ın daha sonradan oradan alıntı yapan Radikal gazetesinin iddialara çürütülmüş durumdadır. Hem de bu iddiaları çürüten kişi, yine iddialara konu olan araştırmaya yapan bilim adamı Prof. Puin'dir.
Bu iddiaya konu olan haber tümüyle yalan bir haberdir. Puin gazetelerde bu haberlerin çıkmasıyla konu gündeme gelir gelmez, tekzip edip, yalanlamıştır. Bu konunun detaylarının anlatıldığı Yeni Şafak Gazetesinde çıkan bir makalede anlatılmaktadır. Prof. Puin konu ile ilgili olarak Yemenli muhatabı Kadı ismail el-Ekvaye şöyle demektedir:
"Sizi temin ederim ki el-Belâğ'ın hem Amerikan dergisinin neşriyâtından, hem Yemen yazmalarına dâir söylenenlerden hareketle yaptığı suçlama ve karalamalar tamamen asılsızdır ve hiçbir esasa dayanmamaktadır; benim ve meslektaşım Dr. Graf von Bothmer'in Saarbrücken Üniversitesinde sürdürdüğümüz Kuran araştırmalarına ilişkin mâhud iddialar da aynı şekilde hilaf-ı hakikattir."
Bu konuyla ilgili Puin'in yazdığı mektubun tamamını Yeni Şafak gazetesindeki ilgili yazıda okuyabilirsiniz.
Dolayısyla Sana Kuran'ı hakkında yapılan spekülasyonlar gerçeği yansıtmamaktadır.
Peki durum böyle iken, Radikal'deki haberin gerçek dışı olduğu ortaya çıkmışken, aradan geçen 7-8 yıla rağmen neden ateist forumlarda bu yazılar gündeme getirilmeye çalışılmakta, islam dinine ve Kuran a saldırmak için yazılmış kitaplarda yer almaktadır?
Burada ateist düşüncenin gerçeklerden ve objektif bakış açsından nasıl uzaklaştırdığını görüyoruz. Haber yalan olsa da, kendi işlerine geldiği için doğrusuna yer vermeyip görmezlikten gelinmektedir.
Kuran hakkında bu tarz saldırılara rastlayan arkadaşlara da bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Haber ne olursa olsun, kaynak ne gösterilirse gösterilsin, bunun arkasını mutlaka araştırın. tercüme ederek sayfalarından yer vermişlerdir. insanları ikna edebilmek için maalesef böyle gerçek dışı haberler yapılabilmekte, yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen de, saplantılar içinde olan insanlar tarafından da hiç çekinmeden kullanılabilmektedir.
başlığı açan yazar yazısını sildiği için entry yeniden düzenlendi.
insanın olduğu yerde herşey mümkündür.
insan eli değip de deforme olmayan bir şey gösterin değiştirilmemiş olduğuna inanayım.
insan, egosu olan tek canlıdır. ve ne yazık ki çoook büyük bir kısmı bu ego sınavında yenilir.
aklıma geliveren nisa suresindeki kadını dövme ve miras paylaşımıyla ilgili ayetler bende şüphe uyandırmıştır.
Kimse bu sorunun cevabını bilemez. zaten adı üzerinde "inanç". değiştirildiğine inanırsın ya da inanmazsın. Kimse gözüyle görmediği için konu hakkında kesin konuşulmaması gerekir. Tıpkı tarih gibi.
Yok ben zaman makinesiyle gittim gördüm diyorsan o ayrı..
taskent ´e peygamber tasdikli olarak gönderilen kuran nüshasi osmanli iyice semirince istanbul´a padisah a hediye olarak gönderilmistir (halifelik makamindan dolayi), kiyas ancak orijinalligi tasdiklenmis olan o nüshayla yapilabilir.
kuran´in o nüshasi önemlidir, cünkü özenle yazilmis ve dünya da o zaman taninan medeniyetlere gönderilmis, bizzat peygamber hazretlerinin tasdik ettigi kuranlardan birisidir o nüsha. gecmiste herhangi biri oturup birseyler yazmis o da bugün bulunmus olabilir.o yazilan seyin ne kadar otantik oldugu sorusu, neden sorulmamaktadir?...ben de bugün oturup kafama göre "kuran benzeri" birsey yazsam, o da bundan 3000 yil sonra bulunsa, o zaman birileri cikip kuran degistirilmistir dese, o adamlar ne kadar haklidirlar ?...olmaz yani... bazi otantik nüshalarla kiyas yapilabilir, o kiyas yapilmis ve zerre degisiklik- hani noktalama isaretlerine varincaya kadar- görülmemistir. kuran bilindigi gibi makamla okunur, ve o okuma sekli de kuran metninde yazilidir, o makam isaretleri bile kuranlarin hepsinde -eski ve yeni- aynen mevcuttur. bu iddia asilsizdir.
Bu konuya hiç kimse kesin bir yanıt veremez. Sonuçta inanç meselesidir ve inananlar için şöyle bir durum var Allah(cc) edebi sözü vardır kuranın değişemeyeceği ve koruması altında olduğu ile ilgili. Günümüze kadar çok topluluk kuran-ı kerim'i değiştirmeye çalışmıştır Emeviler vs. ama zannediyorum ki bu amaçları sadece amaç olarak kalmıştır.
ilginc! ben gunumuze kutsal kitaplardan orijinalinin kaldıgını bilmiyordum. bir de ktabın yazıldıgı dil sanırım cok daha eski su anda unutlmus bir dil. Ama eminim bilen birileri vardır 2000 lerin basında yahuda incili bulunmustu. Karbon testiyle gercekten peygamberden 130 yıl sonra yazıldıgı acıga cıktı. bu dili bilen 3 kisi varmıs. ve hala ceviriyolar. tabii ki günümüz incilinden bayaa farklı.
Ben olaya bir taraftan yaklasmıyorum ancak böyle birşey olursa bile. arastırmak icin izin biraz zor cıkar.
mümkündür. kuran'ı şöyle bir gözucuyla okuyan zaten anlar bu sözlerin tanrı kelamı değil "kul yazması" olduğunu.
seni anlıyorum zahid!
harflerini bile kutsal saydığın bir dille yazılan ve allah tarafından yazıldığına % bir milyon emin olduğun bir kitap için "değiştirilmiş bu hacı" diyene odunla saldırmak istemen doğaldır,zaten "tahammülsüzlüğüne" aşinayız ezelden beri.
lakin dedim ya, şöyle serinkanlı ve şüpheci bir akılla kuran'ı okuyan herkes anlar, 7.yy'da bir arap tarafından kaleme alındığını.
ha sen anlamak istemezsin, ayrı mesele.
insanın gözünün ta içine batan gerçeklilkere rağmen başlık altındaki yazıları okuyarak işine gelmeyene eksi oy basarak zevk almaya çalışana münhasır söylemdir.
Bilinen en eski Kuran Mushafı (M.S. 591) Özbekistan'ın Taşkent şehrindeki bir müzede bulunmaktadır.
yazmadan önce biraz araştırma yapın arkadaşlar hakikaten gülünç oluyor yazdıklarınız başka konularda saldırın inanmak zorunda değilsiniz istediğinizi yapın ama en azından tarihi biraz araştırın.
hz.osman'ın kanlı kuran'ı dahi topkapı sarayındadır be cahiller,be sümüklü enteller.gidin bakın bin küsür sene evvelin kuran'ı ile şimdiki arasında ne fark var.
bir takım kaynaklara göre 3 defa değiştirildiği söylenir. aslında değiştirildiği demek yanlıştır. zira kuran üç defa kaybolmuş ,yok edilmiş yahut yakılmıştır. bunun neticesinde yeniden yazılmıştır. bu da değişmiş olabileceğine işaret eder. şimdi kaynakları hatırlamıyorum. bulunca editlerim.
edit 1: sayın eksi veren puştlar, ben mi değiştirdim kuranı? ama elimde olsa kesin değiştirirdim. hepsini silip salman rüşdi'nin şeytan ayetleri'ni doldururdum hep. oh olsun.
kuran'ı bir kitap olarak görürseniz şayet, evet o değişmiştir. çünkü kuran islam demektir. islam'ı birtakım insanların kendi arzuları için kullanmaları, iktidarı ellerinde bulundurmaları hep onu değiştirmiş olmalarının sonucudur. siz kuran'ı anlamayıp, orada denilenleri kafanıza göre yorumlarsanız kuran değişir! siz istediğiniz kadar "kuran değişmez! deyin.
esas kuran insanların vicdanındadır. onun değişmesine izin vermeyin!
ilk yazılan kuran sahifeleri (o dönem kitap değilde sayfalar halinde yazıldığı için kitap değil sahife denir) hala saklanıyor dünyanın her bir köşesinde.
merak eden için konya mevlana kültür merkezi müzesinde meryem suresinin ilk yazıldığı sahifeler mevcut. gösteriliyor da gizli değil.
bu durumda yazılan olanla günümüze ulaşanın değiştirilmiş olma ihtimali ve imkanı yok.
bu durumda, vahiy katipleri peygamberden gelen ayeti yanlış yazdılar diye bakabiliriz. ee bu da mümkün değil çünkü sıklıkla kontrol ediliyor. her ayet aynı anda birden fazla kişi tarafından yazılıyor ve karşılaştırılıyor. hazreti peygamber ölmeden önce ki son dönemde kuran-ı kerimin tüm ayetleri kendisine tekrar vahy olunuyor ve son kontrolleri yapılıyor.
geriye sadece, peygambere gelen vahiyi peygamberin yanlış aktarması kaldı. müslüman olmayanlar buna inanabilirler. sorun değil. ama müslüman olan birisi müslümanlığa giriş cümlesiyle bunun olmayacağına baştan karşı çıkmış oluyor.
"Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur, ve yine şahitlik ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir."
niye bu kadar uğraştım yazdım onuda bilmem. kuran-ı kerime inananlar için
"Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz" (Hicr Suresi, 9)
edit. ilk yazılı olan kuranla günümüzdeki kuran arasındaki tek fark okunması ve anlaşılmasının kolay olabilmesi için harekelendirme yapılmıştır. kuran fasih arapça dilinde indirildiği için bir süre sonra farklı coğrafyalarda şive ve lehçe sebebiyle düzgün okunamadığı farkedilmiştir. bunun üzerine kuranın kitaplaştırılma çalışması başlatılmış ve herekelendirilerek kitaplaştırılmıştır.
kuran ın yazılı hale getirilmesiyle hz. muhammedin ölümü arasındaki zaman ve kuranı ezberleyen hafızlardan kacının savaslarda ve dogal sebeplerle öldüğü gerçekleri göz önüne alındığında hatta yazılı hale getirilen sayfalardan kaçının keçilerce öğle yemeği olduğu göz önüne alınınca konya daki meryem suresi bir ispat değil ancak nazarlık olur.
e bu durumda değişmedi demek safça bir inançtan öteye de geçemez.
