inci sözlük te muhteşem askerlik hikayesi

entry30 galeri0
    30.
  1. Yeni bitirdiğim beni dağıtmış hikayedir.

    Tamamıyla kurgu mu gerçek mi emin değilim aklıma takılan bir yer olsa da tamamıyla uydurma olmadığına eminim. Bence bu kadar hisli bir şekilde yaşamayan anlatamaz.

    Aklıma takılan ise erdinç isimli askerin çok sevdiği kaçırmak istediği bir kız vardı. Kızın ismi ilk olarak "fahriye" daha sonra gece asteğmenlerle yaptığı muhabbet sırasında "suna" olarak geçiyor. Düşündürücü...
    0 ...
  2. 28.
  3. Askere gitmeden önce okuduğum hilayedir. 10 numara kurgusu vardır. Fakat bir kısmı kan uykusundan alınmadır. ♞
    1 ...
  4. 27.
  5. Yarın biyoloji sınavım olmasına aldırmadan yardırdığım hikayedir. 3 saattir okuyormuşum yeni fark ettim. Bu kadar ayrıntılı bir hikaye kurgu olamaz.
    0 ...
  6. 26.
  7. Okuyacağım rezerved aldım. Ordan kurtulduk ama yine oraya gidiyoruz hadi hayırlısı bakalım.
    0 ...
  8. 25.
  9. Manyak gibi oturdum 2.günde bitirdim hikayeyi cidden sarıyor mu sarıyor kurgu veya kurgu değil olayına girmek istemiyorum çok öyle büyük bir edebi eser mi belki ama kesinlikle bazı Duyguları hissediyorsun önemli olanda bu zaten.
    0 ...
  10. 24.
  11. severek okumuştum yarısına kadar, sonra ev taşımak zorunda kaldığım için mecburen ara verdim. zaten günde birkaç sayfa okuyup ertesi gün devam ediyordum. güzel gidiyordu ama yarım kaldı. şimdi de devam etmek gelmiyor içimden. muhtemelen okumayacağım. ah. işte hayat, sen ne ananın gözüsün.
    0 ...
  12. 24.
  13. ister gerçek olsun ister kurgu ama insanın psikolojisini gerçekten alt üst eden ve kişi yazarın anlattığı ana götüren, onunla yaşatan bir hikayedir.

    birebir dakikasına orada ne anlatılıyorsa sizde kenetlenip o anı yaşıyorsunuz, hissetikleriniz çok büyük şeyler.
    0 ...
  14. 23.
  15. kurgudur, kurgu olduğu sanılanın aksine detaylardaki keskinlikten anlaşılabilir ama kurgu bile olsa gerçekçidir çünkü onunla aynı dönemde ve o bölgede askerlik yapan herkesden benzerleri dinlenebilir.
    bu hikayenin etkileyiciliği dilindeki yalınlık ve sözlükte yazdığı için interaktif bir havasının oluşması, bu havanın da okuyucuyu bir kitaptan çok daha fazla sarması ve en önemlisi konunun doğal olarak aşırı duygu yoğunluklu olmasıdır.
    bu hikaye bir editörün elinden geçip kitaplaştırıldıktan sonra aynı etkiyi yaratması çok zordur çünkü hikayeye doğallık katan yazım yanlışlıkları ve en önemlisi interaktif etki olmayacak.
    aslında yeni bir edebi tür açısından olaya bakılırsa çığır açıcı etkisi olacağı kesindir ve tabii ki bu hikayeyi kurgulayan yazarın da edebi ve kurgusal yeteneğini küçümsememek gerekir.
    0 ...
  16. 22.
  17. gün geçtikçe daha çok kişiye ulaşan hikaye. kitap olacağı muhabbetleri artmaya başladı. Darısı filminin çekilmesine.
    0 ...
  18. 21.
  19. son olarak kitap halinde çıkması bekleniyordu.
    0 ...
  20. 20.
  21. güzel bir hikayedir.

    format ihlali olduğu için uludağ sözlükte böyle hikayeler yazılamaz. o yüzden inciden kopyalanıp burda okunur. tuhaf.
    1 ...
  22. 19.
  23. Kitap haline getirilecek olan hikayedir.
    0 ...
  24. 18.
  25. 50 sayfa olduğundan okunur mu lan bu amk dediğim fakat okuduğum kadarıyla sa sayfası gayet akıcı olan hüzünlü hikaye.
    kızın rizeli olması da beni ayrı bi tribe sokmuştur tabi.
    0 ...
  26. 17.
  27. okuyunca farklı duygular hissettiğim,resmen yaşadığım ve samimice yazıldığı için hepimizi oralara sürükleyen güzel bi hikaye. kitap yapılmalı edebi kaygılar düşünülmeden şu haliyle.
    0 ...
  28. 16.
  29. abim hakkaride askerlik yaptı 1994 yılında. komandoydu. hala ağzından askerlikle ilgili bir kelime dahi çıkmadı. hala anlatamıyo. şunu hatırlıyorum, ilk geldiği zaman psikolojisi berbattı. gece en ufak bi seste yataktan fırlar tüfeğini arardı. bazen durduk yere eli falan titrerdi.

    sivil hayatında her asker gördüğünde istemsizce 'allah' der kendi kendine.

    arada da ağlarken yakaladım. tek dediği şey 'çok arkadaşım öldü lan'. ben askere gitmeden önce adam sabahlara kadar dua etmiş ben doğuda yaptım kardeşim yapmasın allahım diye. ben çektim o çekmesin diye.

    bazen yolculuk yaparken uzaklara dalıp gidiyo. üzerinden 19 sene geçti. ama hala unutamadığına adım gibi eminim. askerden önce gayet sakin bi adamdı. ama geldikten sonra askerden ayarsız oldu. yani ayarsız derken hiç kızılmıcak şeylere bağırır, tam tersine konularda gülerdi.

    keşke abim batıda askerlik yapsaydı da ben doğuda yapsaydım.

    bir kaç ay önce izmirdeydim. dükkanına gittim. canı çok sıkkında. 'abi gel biraz dolaşalım' dedim. normalde bu adam deniz kenarına falan gidip, çay sigara içen bi adamdı. yani askerlikten önce. çıktık dükkandan. şehirden çıkıp tepelere doğru gittik. arabanın gidebileceği en son noktaya gittik. arabadan indik. 5-10 dakika hafif yamaç olan tepede tırmandık. sonra koca bi kayanın tepesine çıktık. sigara falan içtik. rahatladı biraz. sonra söyledi 'yüksek yerlerde rahat hissediyorum'. gözleri falan doldu. işte burda dedi bana çok arkadaşım öldü lan askerde diye. bazen gelirmiş buraya. askerlikten sonra keşfetmiş burayı.

    yıllar sonra bile doğuda görev yapan abimle ilgili yeni yeni şeyler keşfediyorum. adam rahatlamak için dağın tepesine çıkıyo iyi mi?
    5 ...
  30. 15.
  31. gerçekten okunması gereken bir hikaye. ve gerçekliğinden de kesinlikle şüphem yok. hakikatten insanı etkiliyor. ve okurken yazana da baya saygı duyuyorsun. karşında olsa önünde eğilirsin aq öyle bir şey. o an kendini orada hissedebiliyorsun hikayenin gidişatına göre sen de değişik ruh hallerine bürünüyorsun. sonra o zorluklar yaşanmış o kadar can yanmışken bu terörist ipnelere verilen tavizleri anımsıyorsun. çıldırıyorsun.
    1 ...
  32. 14.
  33. yeni mi okuyorsunuz gencolar. güzel ama incide geçen bir hikayenin buralara kadar ses getirmesi sevindim şu an.
    1 ...
  34. 13.
  35. sabah iş yerinde başlayıp an itibarı ile bitirdiğim, yer yer güldüren, çoğu zaman ağlatan asker hikayesi. kitabı çıksa alır, etrafımdaki lerede aldırırım. ilk önce gözüm korktu 50 sayfa deyince ama inanın bana, başlayan bırakmıyor bırakamıyor. diyorum bütün gün bir dakika çalışmadım, sadece okudum. diğer sözlükler bu hikaye ile çalkalanıyor adeta. bir türlü etkisinden kurtulamıyorsunuz, sanki daha yeni yaşanmış gibi üzülüyor, anlatılanları adeta yaşıyorsunuz.

    hiç görmediğim, tanımadığım barış asteğmenime, bahoya selam. ayrıca yağmur ablanın da mekanı cennet olsun.
    0 ...
  36. 12.
  37. Etkileyici bir hikaye olduğu ilk sayfalardan belli olan hikaye. Ancak çok uzun olduğu için devam edemedim, boş zamanımı bekliyorum.

    (bkz: reserved)*
    1 ...
  38. 11.
  39. anlattırmasınlar bana askerlik hikayemi diye söyletendir.
    2 ...
  40. 10.
  41. eskiden kelebek siken bişeyli bir adam vardı bir korku hikayesi anlatmıştı şimdiki trent bu herhalde incide.
    1 ...
  42. 9.
  43. 8.
  44. oha lan. ben başladım okuma. ilk sayfanın ortasına yaklaştım. ee biter artık herhalde diye düşünürken aşağıya bi bakayım dedim.

    bakmaz olaydım. 50 sayfa ne lan?

    edit: resmen başladım okuyorum ya.
    1 ...
  45. 7.
  46. Yağmur'un , geri cevap olarak gönderdiği mektup. Musa Eroğlu'ndan Yare söylemeyi açın dileyin. Gözlerden yaş gelmezse bende bir şey bilmiyorum.

    --spoiler--
    askım...

    mektubunu aldım.

    o mektubundan sonra sana nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama bunu bilmen gerek.

    bu mektubu yazarken ne kadar zorlandığımı bilemezsin.

    dur, bu cümleleri okurken sakın korkma içine bir endişe kaplamasın ne olur.

    seni çok seviyorum.

    evlenme teklifin beni o kadar mutlu etti ki, anlatamam.

    zaten neden bu kadar bekledin anlamıyorum.

    eğer sana anlatacaklarım olmasaydı bu kağıda sadece koca bir evet yazarak gönderirdim, bundan şüphen olmasın askım.

    ancak, ne yazık ki bunu yapamam.

    dur aşkım ne olur sakin ol.

    korkma.

    seni her zaman çok sevdim.

    her zaman da seveceğim.

    ama bunu kabul edemem.

    en azından şimdilik askım.

    kızma bana hemen ne olur.

    önce sana anlatacaklarımı bir dinle.

    yazdıklarımı okurken sakin olmaya çalış.

    kendimi çok suçluyorum aslında,

    sana bunu söylemeyecektim, nasıl söyleyebilirdim ki? sen oralardayken.

    ama o evlenme teklifinden sonra sana açıklamam gerektiğini düşündüm.

    aşkım ne olur korkma,

    seni çok seviyorum.

    ancak teklifini kabul edemem.

    ben hastayım askım..

    (kafama bu sözler mermi gibi çarpmaya başladı beyler)

    babam gibi kan kanserine yakalandım.

    dur hemen koyverme kendini asteğmenim.

    öyle kolay yılmayacağım elbette.

    sen orada nasıl savaşıyorsan bende burada savaşacağım.

    ağlama sakın asteğmenim, merak etme vazgeçmeyeceğim.

    senin için vazgeçmeyeceğim tıpkı senin gibi. benimle olmak için asla vazgeçmediğin gibi bende vazgeçmeyeceğim o kadar kolay.

    sende ne olur vazgeçme emi asteğmenim.

    telefonlarına çıkamıyorum artık,

    tedavim hastanede devam ediyor.

    annende yanımda biliyormusun artık iki tane annem var.

    askım...

    bu hastalığım olduğu sürece sana evet diyemem.

    sana resmimi gödermemi istemiştin, resmim zarfın içinde,

    eh saçlarım biraz döküldü ama beni bu halimlede severmisin?

    hele bi sevme çökerim tepene asteğmen.

    (saçlarını tamamen kesmişler beyler, masmavi gözleri çıkmış ortaya, yeni doğmuş bir bebek gibi olmuş)

    askım,

    ne olur kendine hakim ol, eğer sana birşey olursa ben burada ölürüm bunu bil.

    bana birşey olmasını istemezsin değil mi?

    bir an önce askerliğini yapıp geri dön.

    sana çok ihtiyacım var.

    hani demiştim ya o gece sana ''elimden geldiği kadar bekleyeceğim''.

    sende elinden geldiği kadar dayanmaya çalış askım.

    ayakta kal asteğmenim,

    bize burada komandolar çok güçlü onlara bir şey olmaz diyorlar.

    sende dayan asteğmenim, bir an önce geri dönmeye bak.

    askım.

    ağlama sakın.

    ben ağlamıyorum.

    hep seni düşünüyorum.

    burada seninle ayakta kalıyorum,

    her gece uykuya seninle dalıyorum,

    sende uyuyorsun değil mi?

    her gece uyuduğunu söyledi annen, dışarıya çıkmıyormuşsunuz. gerçekten öyle mi askım?

    eğer öyleyse, ben gece saat en fazla 2 de uyuyorum,

    sende o saatte uyuyabilirmisin?

    çok geçirme o saati.

    hani birlikte yaşasak hep aynı anda uykuya gideriz demiştik ya.

    o güne kadar da hep saatte uyuyacaktık.

    söz vermiştim.

    ben tam 12 uyuymak için yatağa giriyorum, askım sende uyu o saatlerde ne olur.

    askım seni çok seviyorum.

    kendini bırakma.

    sen kendini bırakırsan ben burada ölürüm.

    ikimizin için ayakta kal askım.

    son olarak asteğmenim, bana birşey olursa kardeşim ata ve annem sana emanet.

    ama merak etme asteğmenim, biz komando kadar olamazsakta direneceğiz lazım ben inatçıyımdır.

    e biliyorsun işte askım bu inadımdan en çok sen çekmedim mi?

    seni bekleyeceğim askım.

    off şu anda içimi bir garip his kapladı.

    seni tekrar göreceğim biliyorum.

    hep benimle kal olur mu askım?

    sen gelene kadar dayanacağım, sen geldikten sonra zaten ayağa bile kalkarım.

    sen yardımcı olursun değil mi ayağa kalkmama?

    elimden tutarsın.

    ağlama sakın asteğmenim,

    ben ağlamıyorum seni düşünüyorum.

    senden bir şey istiyorum askım.

    oradan bana bir kavanoza toprak koyup gönderirmisin,

    senin olduğun yerleri koklamak istiyorum.

    askım ne olur üzülme.

    sana yalan söyleyemeyecek duruma geldim.

    kendine hakim ol askım ne olur.

    bana geri dön,

    bak vallahi ölürüm geri dönmezsen asteğmenim.

    ölmeyeceksin tamam mı?

    bu bir emirdir asteğmenim.

    seni bekleyeceğim askım.

    geldiğinde kırmızı elbisemi giyeceğim, tekrar boğaza gideceğiz. söz bende galatasaraylı olacağım.

    üzülme askım.

    seni çok ama çok seviyorum.

    yağmur..
    --spoiler--
    6 ...
  47. 6.
  48. o zamanın özel harekatçıları baccaklarının arasında gezegen taşıyor be.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük