senaryo açısından gerçekten muhteşem fakat oyunculuk konusunda aynısını söyleyemeyeceğim. o yüzden bir noktadan sonra insanı zorluyor, film epey uzun geliyor insana. sonu da hayal kırıklığına uğratıyor insanı. kafa karışıklığı beklentiye sokuyor izleyiciyi. olayların netleşmesi izleyiciyi daha çok tatmin edeceği düşüncesindeyim.
Tam olarak şu sahneleri yaşıyorum, evet tam olarak...
Zaman Bana tersine aktığı gibi, sanki yanlışlıkla yanımda olması gereken insanla, yanımda bulunması sakıncalı, olmaması gereken insanlar adeta yer değiştirdi.
"Zaman beni sürükleyen bir nehir ama nehir benim
Beni parçalayan bir kaplan ama kaplan benim
Beni tüketen bir ateş ama ateş benim
Evren ne yazık ki gerçek ben ne yazık ki Borges’im" jorge luis borges
finali ucu açık bir şekilde bittiği için, 8 yıldır final sahnesinin rüya mı, gerçek mi olduğunu merak ediyorduk. Michael Caine bu konuda bir açıklamada bulundu:Caine senaryoyu ilk okuduğunda hangi sahnelerin rüya hangilerinin gerçek olduğunu anlayamadığını Nolan'a söylemiş. Nolan da "Eğer senin karakterin o sahnenin içerisinde bulunuyorsa o sahne rüya değil, gerçektir." cevabını vermiş.
imdb listesinde the matrix, interstellar, the prestige, predestination gibi filmlerden daha yüksek puan almıştır, ayrıca çıktığı hafta 9,3 puan ile imdb'de en iyi çıkış yapan filmlerden biridir. güncel imdb puanı: 8,8
nolan ilk başta başrol için brad pitt ve will smith ile görüşmüş ancak rol leo'ya kalmıştır.
imdb'den 8,8 puan alan, nolan'ın elinden çıkan en iyi film. üzerinden neredeyse 8 yıl geçmesine rağmen insanın aklında soru işaretleri bırakan bir filmdir ve iq seviyesi tek haneli insanlar tarafından bok atılması normaldir.
televizyonda dublajlı film izlemekten nefret ediyorum ama her defasında takılıp kalıyorum. Christopher Nolan, beyaz tv ye dava açmalı amk. 2 günde bir yayınlıyor oçeler.
katmanlı rüyalarla insana fikir benimsetmeyi anlatan biraz fazla silah içerdiği için çocukken izlenilmemesi gereken -japonlara neresinin zor geldiğini anlamadığım- psikolojik film. izleyenlere hatırlatmak veya izlemeyenlere tanıtım bilgisi linktedir: https://onedio.com/amp-haber/763345
Trt'de verilmiş ve tekrar izlenilmiştir. Sağlam filmdir.
iki görüş var.
Birincisi cobb hâlâ rüya görüyor. Çünkü çocukları aynı yaşta(çocukları 1-2 senedir görmüyordu), aynı kıyafette(bunların başka kıyafeti yok mu?) aynı olayda(hep oyun oynarlarken ve arkaları dönükken) buluyor. Yani en son bıraktığı şekilde.
ikincisi(bu beni görüşüm, size ne amk bana biraz mantıklı geliyor) topaç filmin sonuna doğru yavaşlıyor ve yalpalamaya başlıyor. Topacın sesi düşerkenki ses var ya ha o sesi çıkarmaya başlıyor. Cobb topacı çevirirken topaç hayvan gibi dönüyordu ama filmin sonuna doğru yalpalamaya başladı. Bu da adamın kafasını karıştırıyor.
Fakat bu bitirme tarzı yani sonunu belirtip her şeyi sikme olayı gerçekleşmemiş. sonunu izleyiciye bırakma(kitapların sonunda da yapılır-bazı kaliteli kitaplarda-) iyi fikir.
Cobb un totemi yüzük değil miydi? Orası biraz karışık aslında o totem karısınındı. E hani totemi zar olan adam bu zara başkası dokunmamalı falan dememiş miydi? Biraz karışık geldi oraları bana.
Sadece seyirciyi rahatsız etmek için yarısında kesilmiş topaç finali yüzünden lineer bir kurgusu olmasına rağmen üzerine teoriler sallanan film.
Nefis, harika bir film. Lakin derdini, olay örgüsünü aynı The Prestige gibi gizli saklı teorilere muhtaç olacak şekilde değil çözümleyerek açık açık anlatır.