--spoiler--
bana kalırsa harika bir fikrin piç edildiği film olmuştur. öyle iki cümlelik açıklamayla bilim-kurgu felan olmaz. takım halinde birilerinin rüyasına dalıveriliyor falan da nasıl oluyor bu iş. bu açıdan filmin altyapısı zayıf kalmış.
ayrıca bence cobb'un mal ile ilişkisi film için fazlasıyla yeterlidir. bu sebeple aslında çocuklarla ilgili tüm sahneler gereksizdir. hiç olmasalar daha iyi olurmuş. zaten sanırım nolan da filmin sonunun tırtlığını görmüş olacak ki topaç olayını eklemek durumunda kalmış ( ki o kısım da ne kadar gerekliydi tartışılır).
son kısımda cobb nasıl saito'nun arafına giriverdi orayı hiç anlayamadım. rüyada ölen neden arafa düşüyormuş orayı da anlamış değilim. güya kuvvetli yatıştırıcı sebebiyleymiş.
bütün film bir takım ön kabullerle izleyiciye dayatılıyor. böyle yapacağına nolan rüyalar hakkında daha ciddi araştırmalara girip filme bu konuda ilginç bilimsel gerçekler katmayı denese çok çok daha iyi olabilirmiş.
edit: ayrıca o eames nedir öyle. herif bildiğin 45 kişiyi öldürdü.
--spoiler--
çok ilginç ve mükemmel bir senaryoya sahip film.herşeyiyle büyük bir yapıt.
şöyle birşey de yok değil
--spoiler--
filmde rüyada olduğunu anlamak için o an bulunduğun yere nasıl geldiğini sorguluyordun buna eğer bir cevap bulamıyorsan rüyadasındır.
peki biz bu dünyaya nasıl geldiğimizi hatırlıyor muyuz? cevap hayır. belki de bizim de yaşadıklarımızın tümü bir rüyadan ibarettir.
--spoiler--
yenı film izlemiş ergen hevesiyle hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istediğim filmdir.
--spoiler--
efenim film baya alıp götürüyor insanı.bir ara kayboldum ben de rüyalarda.topaçımı döndürdüm baktım düşüyor dedim 'heh gerçek hayattayım iyi'.leonardo ya bir çift sözüm var.bu zamana kadar bana çok itici gelen adam shutter island ve bu filmden sonra çok seksi* ve çekici bir o kadar da oscarlık bir adam gibi geldi.gelelim ariadne e.argadaş erkeksi bayanlık* bir insana bu kaddar mı yakışır.bu nasıl bir güzelliktir.* http://www.imdb.com/media/rm3753804544/tt1375666
ve evet...
yine filme dönelim.**klasik film başlangıcına sahip.filmin sonunun bir kısmı baştan gösteriliyor.filmin az biraz komplike olduğu bilindiği için 'hasstir daha filmin başı noli la' gibi tepkiler verilebiliyor*.dream within dream within dream within dream zaten beni benden aldı.hele 4.boyuttan gerçeğe dönüşlerdeki senkronizasyon müthişti.eamesin zekası ve dövüş sahnelerindeki başarısı da göz ardı edilemezdi.
yav insan bir karaktere isim verirken bi araştırır bakar başka dilde bu nedir ne değildir.*bildiğin mal.bu mal ın camdan aşağı atlama sahnesindeki diyolaglara bittim resmen.helecanla ne olcak diye beklerkene;
-mal hayır,yapma.
-mal,tanrım!
şeklinde hiçte hoş olmayan cümleleri leonun ağzından duyunca gülümsemedim değil hani.filmde ilk defa kızın adı söylendiğinde gülümsemeyen olursa kendimi keserim.
muamma:filmin sonunda topaçın düşüş sesini duyanlar var.*
--spoiler-- christopher nolanın ellerine kollarına sağlık.
uyandırma sahneleri çok acımasızca. birisi diğerini kafadan vuruyor, o psikopat kız kılıç sokuyor, birisi yüzlerce metreden aşağı atlıyor. yok mu arkadaşım öperek uyandırma falan. film saw a döndü.
gittik, izledik, beğendik. izlerken bol bol 'aaa bu dark knight'ta da oynadı lan' dedik. * herhalde nolan, guy richie'nin ki gibi bir çete kurmaya karar vermiş, film güzel ama hacı. hatta çıkınca ' hayat, aslında ikinci kademe bir rüya ' diye bir cümle bile kurdum. o zaman çok felsefi gelmişti cümlem ama şimdi saçma geldi.
arkadaşımın kendisiye ilgili yorumu aynen şu şekildedir(spoiler içinde verdim de filmle ilgili bilgi yok, korkmadan okuyabilirsiniz. tut ki bilgi var, korkarak mı okuyacaksınız? yoo.),
--spoiler--
lan canım sıkıldı sinemaya gideyim dedim. imdb'den filmlere bakarken bunu gördüm, puanını görünce "oha mna koyim gidilir lan buna" dedim. internetten baktım millet acayip övmüş. sonra girdim salona. çıktım. uyuyo, uyanıyo falan. bi sikim anlamadım. o kadar da para verdim. millet bu kadar överken hiçbi şey anlamamak çok koydu lan acayip hissediyorum adını duyunca artık. yine mi gitsem lan?
--spoiler--
ben onu beşi bilmem ama kesinlikle gece filmi değildir kendisi. öyle "yok ben çalışıyorum, gündüz nasıl izleyeyim, akşam da yemek falan ancak gece seansına giderim" derseniz kusura bakmayın ama bok yemiş olursunuz. filmde her anı kollamanız gerekiyor, konu, kurgu ve oyuncular çok iyi. lakin gayet zinde bir beyinle izlenmesi önkoşul olmakta. yoksa uyuklayabilirsiniz, o zaman da kaçırırsınız ayrıntıları.*
ha bir de leonardo di caprio yu hiç sevmeyip her filmi sonrasında hayran kalmam da sürekli tekrarlayan bir şey olmasına rağmen* yine yeniden hayrete saldı beni.
sıkıcı filmdir, saçma filmdir , kendi koyduğu kurallara bile sadık olamayan filmdir.
her nedende dark knight ı sevenler tarafından yere göğe sığdırılamamaktadır. balondur aynı dark knight gibi...
kesinlikle tekrar izleyeceğim film. zaten nolan'dan öyle hemen anlaşılabilecek basit bir film beklemiyordum. memento ve the prestige'den sonra yine kafam karışık sözlük.
edit: yea adam rüyalara nasıl girildiğini açıklamıyor bok gibi film yea diyenlere de bir çift lafım var. ulan mal herifler filmin türü ne? bilimkurgu/gerilim değil mi? sen hangi bilimkurgu filminin gerçeklere dayalı olduğunu gördün? o zaman star wars da bok gibi film dimi? gerçekte jedi diye bişey yok, uzaylılar yok falan? hayatında böyle bir kurgu, böyle bir hikaye gördün mü acaba? sen git sütünü içip selena izle o mantıklı gelir sana belki.
"Film falan değil arkadaş bu, bu başka bişey mna koyim" dedirten yapımdır. iç içe yaşanan olaylar içerisinde izleyici bile bazen "ne oluyoruz lan" derken, bu hikayeyi yazan insan evladı nasıl karıştırmamış, merak etmedim değil.
--spoiler--
Uçak muhabbetinde zengin elemanımız "havayolu şirketini satın aldım, bu daha kolaydı" tadında bi cümle sarf etmiyor mu? Arkadaş paranın bok gibi olması böyle birşey herhalde."
--spoiler--
bir kez izleyipte aha ben kaptım bu olayı diyecek kişilerin az sayıda olduğu ve hatta defalarca izlesen kafanda soru işaretleri bırakabilecek bir filmdir..
filmin yönetmeni kendi tarzından ödün vermeden güzel bir yapıta daha imza atmıştır.
filmde işin içine sıçan sahneler ruyaların iç içe girip bir de beyazlı karlı ruya'da kim ne yapıyor amına koyum dedirten sahnelerin olması konuyu etkilemesede izleyeni mal etmiştir..
cobb'un karısı mal'ın her ruyada çıkması ve içine sıçması bi ara benim bile canımı sıkmadı değil.
anlayamadığım bir kaç kısmı anlamak için tekrar izleyeceğim filmdir izlenmesi tavsiye edilir..
uzun süre sonra sözlüğe girip entry girmemi sağlayan filmdir.
ulan nesi var bu filmin bu kadar abartacak? sonda saw 1 deki gibi hassiktir çektiren büyük bi durum da pek yoktu. film güzel ama öyle inanılmaz bir şey de değil.
edit: he bide aklıma gelmişken diyim; filmde onlarca polat gördüm.
christopher nolan amcayı tanıyanlar için ayrı bir keyifli olmuş filmdir. fakat şurası da kesin ki, bir tür dinlence filmi değildir, kafanızı yorar, hatta ciddi dikkat ister. zekayı hiç saymıyorum bile. ama efendim, tam beni anlatıyorsunuz diyorsanız mutlaka izleyin, zira senaryo, çekim teknikleri, oyunculuk ve kurgu harika.
beybifeys leonardo'nun artık olgunluk dönemine tekabül eden kuntastik film.
başlarda merak ediyordum ama sinemadan anlayanın da, anlamayanın da, önüne gelenin "ağğbi çak güzel yieaa.." tarzı yorumlarına maruz kalınca buz gibi soğudum.
