Ama bazen bakıyorum (evet çok kıskanç olduğum için insanları çok incelerim) hani o kıvrım öyle düzenli değil bazılarında, yani bir yapmacıklık var.
Hani ince ama boşluk şeklinde değil kalça ve bel arasında düzenli bir kıvrım olması gerekiyor, hani kesintisiz, tam anlamıyla çay bardağı gibi, masal gibi işte, bu incelik o zaman değer kazanıyor.
kesinlikle estetiğin en çok arandığı yerdir. bir nesnenin veya canlının bütün estetiğini taşıdığı yerdir sanki bel. en görünür ve hissedilebilir yeridir. ve ince bel bir zerafet içermektedir.
mesela kadın için bu durum aynen böyledir. çok güzel ancak kalas gibi bir kadınla vasat güzellikte fakat ince, zarif belli bir kadını yanyana koyduğunuzda bir çoğumuz zerafete daha çok değer verdiğinden incebelli kadını daha güzel bulacaktır.
keşke isviçreli bilim adamları bu konuyla alakalı da bir çalışma yapsalar da biz de öğrensek ama öyledir muhtemelen.
keza o zerafeti insan nesneler de de arar. evimizdeki eşyalara dikkat edin. sadece çay bardağı olarak değil ancak avizeler, sehbalar, fiskoslar, vazolar hepsinin ince bel gibi bir özelliği vardır.
sadece sübjektif bir tesbit tabi bu fakat;
yarim incebelli olsun,
yüzü hep benli olsun.
gel etme naz da,
düğünümüz belli olsun.
