bazı konularda inat ettiğimde asla uygulamaya geçmiyorum. hani nasıl desem bekliyorum bekliyorum. milyonlarca yıl geçse de harekete geçmeyecek kadar derin bir inadım var.
dışarıdan gelen etkilere kafamızla değil, inadımızla dayanmaya çalışıyoruz. işte bu inat, şahsiyetsizliğin yerini alan kör ve karanlık bir benlik duygusudur. insanı mutluluğa da, felakete de götürebilir, cümlelerine yakın bir diyalogla bahsetmişti samim, peyami safa'nın yalnızız kitabında inat kavramından.
dangalaklıktır. er ya da geç fark edilecektir. pişmanlık fayda etmeyecektir. oh olacaktır. kendi düşen ağlamayacaktır. ağlasa da umurda olmayacaktır. ders alınmayacaktır. maalesef ki, tekrarlanacaktır. maddeler başa alınacaktır.
belli bir fikir veya davranışta ısrarcı olmak, ayak diremek çünkü bu davranıştaki kişi yeniliklere açık bir insan değildir ve bi nevi hayata at gözlüğü ile bakmaktadır sonunda ise kişiyi de karşıdakini insanı da yıpratır.