doğru önermedir. koyun gibi sürüden gitmeden düşünerek kendi yolunu çizmek , mantığına uygun olana inanmak(inanmamak) cesaret işidir. takdir edilesidir.
cesaret olduğuna kanıt olarak yanmaktan korkmamaktır deniliyorsa, bu inanmaktır aslında.
yangının* yokluğundan şüphen var ise, inançlı sayılmasan da, bütünüyle inançsız sayılmazsın pekala.
ölümden korkmak safi bir inançla açıklanamaz. bu, temelinde bencillikten gelir.
yaşam senindir, yaşamını vermek istemezsin. çünkü yaşam güzeldir. yapılacak daha çok şey vardır. planlar vardır.
ölümden korkmak hastalıklı bir hale gelmediği müddetçe, çok zayıf da olsa vardır insanların içinde.
fakat genelinde suyüzüne çıkmaz. hasta olduğunuzu düşünün, öleceğinizi biliyorsunuz. korkmayacağınızın garantisini verebilir misiniz? bu dine inanmakla alakalı değildir ki... en azından ilk aşamada. çünkü nefs, ilk önce hayattakileri kaybedeceğinden korkar. sonrasında eğer gerçekten inançlıysa ölümden sonraki hayattan...
ölümü tatmak gerekmez korkmak için yani.
dolayısıyla bu da ne dinle, ne de inançsız olup cesaretle alakalıdır.
inançsızlığın hakikatin ve bilimin peşinden gitmek olduğu ise sizin görüşünüzdür.
ben de benzeri şekilde düşünmekteyim; ama inançsızlık sözcüğünü olumlu ekle düzelterek.
cesur muyum sizce?
inançsızlığın her insanın harcı olmayacağı ise doğrudur.
herkes bir şeylere inanmak, güvenmek ister. belki bu noktada bir cesaretten söz edebilirsiniz.
fakat tanıdığım, gördüğüm hiçbir inanmayan arkadaş her zorluğa dirençli, dayanıklı, yaslanacak bir duvara ihtiyacı olmayan kişiliklere sahip değillerdi. **
inançsızlığın intihar eğilimini kuvvetlendirdiğini herkes biliyor olsa gerek.
ne denli cesurcadır bu?
yaşamaktan kaçmak, bir tercihtir, ama cesaret söz konusuysa, cesurca mıdır?
inançsız insanın bağımsızlığı neye karşı bağımsızlıktır?
internete mi?
televizyona mı?
cep telefonuna mı?
sekse mi?
içkiye yahut uyuşturucuya mı?
sanırım bu saydıklarım sizin kastettiklerinizden çok daha büyük ve zararlı bağımlılıklar yaratıyor.
hayat anne babanızdan miras.
saçlarınız, gözleriniz, boyunuz, alışkanlıklarınız, aksanınız... birçok şeyiniz...
inanmaya üşeniyordur ve cesaret pedalını sallıyarak kendince karizma yapıyordur. yoksa o da biliyor inanmanın gerekliğilini. bir sürü iş inansa şimdi.
savum, salat,hac,zekat,kelime-i şehadet...