haklı kişidir. O düşünüp durmakta ama tüm tecrübeleri hayatın anlamsız ve gereksiz olduğu fikrine taşımaktadır onu. Sıradan yani islam alimi falan olmayan bir mütedeyyin ise Çocuklarıyla , eşiyle , müslüman toplumla , doğayla uzlaşı iÇinde yaşamakta ve inancının stabilitesi ölÇüsünde kafa rahatlığıyla bir ömür sürmektedir. inanÇsızlığın en acı sonucu karamsarlıktır. Spinozalar , marxlar , diderotlar bu karamsarlığın altında ezilmiş kişilerdir. Ülkemizdeki ateistlerin ateistliği geyiktir Çünkü ateizmin ezici taraflarını Çok yaşamazlar. Aile bağları , sevgi , anlayış gibi güzellikleri farkında olmadan yaşadıkları muhafazakar toplumdan almışlardır.
kim bilir belki vardır öyle ateist. denis diderot önemli bir adamdır. tanrısızlık fikrini tarihte felsefi açıdan ilk ele alan insan. karamsarlık kendi iç dünyanla ilgilidir. gerçek dünyada karamsar olmak algıları kapatır. örnek verilen adamlar sadece kendine değil bir çok önemli düşünüre ilham olmuştur. örneğin; diderot, jean jacques rousseau için sıkı bir dost, yaşamak için bir nedendir. bunlar için ciddi uğraşlar gerekiyor, kıskançlık basit olumsuz bir tutumdur sadece. hem ateizm bir meslek değil, bir ünvan değil, bir mülk değil kimsenin tekelinde değil. keza inanç da öyle. elde edilecek bir şey yok ki. herkese her şey açık. sevgi insanın doğasında var olan bir şey, dinsiz toplumlarda da oluşur. bunun için ilkel kabileler incelenmeli.
şekilci bir ateisttir. yani tam anlamıyla imansız olsaydı imanlı bir insanı kıskanmazdı. insan; olmak istediği, özendiği insanları kıskanır zannımca. içinde ateisttim diyerek inkâr ettiği iman kırıntıları bulunmaktadır ayrıca.
(bkz: imanlı ateist)
manevi dünyaları koyu bir yalnızlık duygusuyla kaplı, beyninde "acaba" sorusuyla başbaşa kalmış ve beynini kemiren sorularla baş edememiş bir panpamızdır. ben bu kardeşlerim için her zaman dua ederim. dileğim odur ki bir gün onlarda çok geç olmadan gerçekleri görsünler.. kalplerindeki mühürler açılsın ve allah sevgisi tüm ruhlarında ve kalplerinde yer bulsun...