bilime değil, sadece kitapta okuduğu ya da dikte edildiği şeylere inanan, ya da inanmak zorunda bırakılan insanlar sığ düşünceli ve sabit fikirli olurlar. bu yüzden onlarla tartışılamaz. doktor erkek diye eşlerini doktora götürmeyip ölme riskini göze alan, kanser hastalarını hacıya hocaya götürüp okuyup üflettiren insanlar zaten bilime inanmazlar. bu yüzden tartışılamaz, öyle bir hataya asla düşmemek lazım.
bilime değil, sadece kitapta okuduğu ya da dikte edildiği şeylere inanan, ya da inanmak zorunda bırakılan insanlar sığ düşünceli ve sabit fikirli olurlar. bu yüzden onlarla tartışılamaz. doktor erkek diye eşlerini doktora götürmeyip ölme riskini göze alan, kanser hastalarını hacıya hocaya götürüp okuyup üflettiren insanlar zaten bilime inanmazlar. bu yüzden tartışılamaz, öyle bir hataya asla düşmemek lazım.
inançlı ile bilimsel birşey tartışılamaması çok saçma olurdu,
bu ülkenin bütün profesörleri inançsız mı?
bu ülkenin bütün mühendisleri inançsız mı?
bu ülkenin bütün ekonomistleri inançsız mı?
bu ülkenin bütün tarihçileri inançsız mı?
ama böyle bir şey düşünen adam mal ise, inançlı bilge ne yapsın.
sıkıntı verici bir olaydır. keyifsiz bir sohbet ortamı doğar ve her iki tarafta gereksizce kasılır. çünkü bilimden yola çıkan bir insan karşısındaki insana ne söylerse söylesin, doğruluğu kanıtlansın ya da kanıtlanmasın, kendisini dinletemez. bu tarz bilime inancı olmayan insanlar inançlarını sorgulamayı dinine yediremeyen, nedenlerini merak etmeyen sözde allah korkusu taşıyan aklını kullanmayı külfet olarak gören itaatkar görünümlü tembellerdir.
inançlı insan, bilimsel olguların içinde inandıklarını bulan veya inandıklarının farklı boyutlardaki bilgilerle pekiştiğini bilen insandır. bunları bilmeyen insanın inancı sadece hurafedir, e hurafelere inananlarla da bi zahmet bilimsel tartışma yapmayıverindir.