Bunun için din, bir arada yaşama kültürü ve insan'a değer katmak için ahlak öğretisini empoze eder. insan'a empoze edilen ahlak değerlerinin ne kadarını insan özümserse, insan yaratıcı katında o kadar değerli olur.
insan aydınlanma çağı ile sorgulamasını daha metafizik gerçekçiliklere dayandırarak yapmış, sorumluluk ve bir arada yaşam için ahlak değerlerini-bilimi daha ön plana çekmiştir.
Diğer insanlara-ailesine karşı sorumlulukları ve toplum değerleri-çıkarları ile çatışmayan, insanlık için (+) katkılarda bulunan birine, var olan fundemantel düşünce ile yüklenilme sonunda, tepki olarak sizi ortaya koyduğunuz (-) değer-yaklaşım ile değerlendiren ret etme konumundaki insanı günahkar-inançsız demek basitliktir.
Kendini geliştiremeyen-bu olumsuzluklarla topyekün mücadele edemeyen-hele var olan çaresizlikteki insan, topyekün inkar ve sıradışılığa yönelerek ''inançlardan kurtuldukça büyür her insan'' der. Haklı bir isyandır.