ne duycam ya???
benim inancıma saygı mı duyuluyor ki?? *
o zaman ya benden uzak olsun isterse krem peynire tapsın yada yanıma yanaşmasın, yanaşınca saygı beklemesin benden.. saygı görmek istiyorsan önce haketcen.. yok öyle oturduğum yerden millet inancıma saygı duysun.. bi kere adam ol önce sana saygı duysunlar lan.. herşeyi bitirdin bir bu kaldı derdin sanki!!! **
sıklıkla kullandığım söz öbeği ve sağduyulu bir insanın yapacağı eylemdir.
insanın bir şeye saygı duyması, o şeye inanmasa ve onaylamasa bile, saldırmaması, aşağılamaması ve ya alaylı davranışlarda bulunmamasıdır. kabullenmek ile saygı duymak arasında dağlar kadar fark vardır.
örneğin; babanız yaptığınız bir hatadan dolayı size ceza verir. sizin çıkarlarınıza aykırıdır fakat haketmişsinizdir. cezanızı ses çıkarmadan çekersiniz, bu kabullenmektir.
ve ya; babanız sizin de oy verdiğiniz bir siyasi partiye oy verir. siz bunu doğru bulursunuz ve babanızın doğru yere oy verdiğini düşünürsünüz. bu onaylamak ve ya inanmaktır.
ama diyelim ki, bir kişinin fikirleri ve ya inançları sizinle tamamen ters. siz o'nun fikirlerini onaylamasanız da, o'na sözlü tacizde ve ya herhangi bir saldırıda bulunmazsınız çünkü o'nun fikirlerine ya da inançlarına saygı duyuyorsunuzdur.
herzaman kargaşaya sonuçlanan saygıdır. mutlaka inançlar arasında saygı olsa bile çekişme vardır. bu çekişme saygı dinlemeyip hakaret derecesine gelir. kısaca günümüzde bu saygının artık görülmediği kesin. *
kesinlikle her koyun kendi bacağından asılır. ama şöyle de bişey vardır islamda, inanmayanlarla arkadaşlık, dostluk yapılması da yanlış bişeydir.
hz. allah yûşa bin nun (as)a şöyle vahyetti.
ben senin kavminin iyilerinden 40 bin, kötülerinden 60 bin kişiyi helak edeceğim.
hz. yüşa (as) ya rab! kötülerin helak sebebi belli iyiler niçin helak oluyor? diye sordu.
hz. allah: onlar benim kızdığım şeye kızmadılar, kötülerle beraber yediler içtiler. buyurdu.
Dinde zorlama da yoktur. inanç özgürlüğü vardır. kötülerle arkadaşlık etmek de serbest.
açıkçası ben inancıma saygı beklemiyorum. varsa şekliniz rohana bekleriz.
kimsenin inancına da saygı duymak zorunda değilim.
yalnız bir ideolojiyi/inancı eleştirirken tahammül edemeyeceğim düzeyde salakça argümanlar üzerinden yürüyenlere de "mal" etiketi yapıştırmak zorundayım.
sadece ateist, müslüman kesimin değil, tüm görüş sahibi insanların yapması gerekendir. saygı çerçevesinde eleştiri, tartışma yaparsınız. ha ama cahillik sınırının, yobazlık sınırının ötesinde görüşler ise o hakaret hak etmiştir. saygı filan beklemesin.
dinin kendi gerçekliği içinde değişecek durumdur her inanç saygıyı hak etmez. sonuçta içinde kölelik, pedofili, yasalarında insan taşlama, el kesme, kafa kesme, çıkanı öldürme gibi tamamen vahşi bir dine kim saygı duyar?
yada önderi pedofili olan bir dine kim saygı duyar?
her insanın uyması gereken ahlaki bir kuraldır. kişilerin inançlarının ne olduğu önemli değildir, isterse patates kızartmasına inansın, bu kimseyi ilgilendirmez. çevreye zarar vermeyen her türlü inanca saygı duyulmalıdır.
ortalama birinden çok okumuş deist olarak gözlemlediğim kadarıyla özellikle ülkemizde karşıt görüş ve inanışları küçümseme eğilimi var. herkes benim inanışım doğru diğerleri yanlış diyor. 1 milyon dolara türbanlıyla evlenir misin tarzı başlıklar dönüyor sözlükte. astronot sanki pezevenk, dini inancıyla bir de çevresindekileri yargılıyor. iş ciddiye binse bırak evlenmeyi götünü verir çoğu orası da apayrı bir mesele.
müslümanım diyenlere sorsan kaç tanesi kuran ı kerim'i okumuş, kaçı özümsemiş, kaçı islami kurallara göre hayatını şekillendirmiş... %99'u bulunduğu coğrafyaya ait inanışı takip etmiş, ne özümsemiş, ne de sorgulamış. sadece doğduğu coğrafyanın çoğunluğuna uymuş. biri de çıkıp demiyor ki yahu kardeşim ben hepsini okudum ve bunda karar kıldım, doğru yol buymuş.
ben ise hepsini okudum, araştırdım. ben bilimsel gerçeklere inanırım. büyük patlama teorisi bana mantıklı geliyor. öncesinde her şeye hareket veren bir başlangıcın ise olması gerekiyor, burada da yaratıcının bir rolü olduğuna inanıyorum. en azından sahip olduğumuz gerçekler bunu gösteriyor. günümüzden 100 yıl sonra einstein veya hawking kadar göz önünde olacak, dünyamızı değiştireceğine inandığım elon musk'a göre ise tamamen bir simülasyonun içerisinde bile olabiliriz. tıpkı matrix'de olduğu gibi.
dinin ise gerekliliğine kesinlikle inanıyorum. din bir ihtiyaç, hem mental olarak bir ihtiyaç, hem de içerisinde bulunduğumuz dünya için kesinlikle olmazsa olmaz bir değerdir. memlekette aşk ı memnu izleyip, selçuk yöntem'i sokakta görünce "karın seni aldatıyor", "sen gavat mısın" diye yolunu kesen vatandaşlar var. bu adama cayır cayır yanarsın demelisin. çünkü bunlar mal. sahip olduğu beyni kullanmıyorlar. yarın bir gün hırsızlık da yaparlar, tecavüz de ederler, ne kadar hukuki ve ahlaki değer varsa ihlal ederler. bu potansiyelleri var. bunları ruhani bir imge ile dizginlemezsen zarar ziyandan başka bir şey getirmezler.
bu gibi sebeplerle din gereklidir, fakat herkes için şart değildir diye düşünüyorum. kimileri sadece sahip olduğu beyni kullanarak ahlaki değerleri özümseyebilir.
inanç denilen şey insanlığa hakaretten ibaretse -ki öyle- neden saygı duyalım? yobaz olmadıkları sürece inananlara saygı duyarız insan oldukları için ama inançlara asla!
kuran'daki hakaretlere bir kaç örnek:
" canı çıksın o insan'ın; o ne nankördür." (abese 12)
" insan tutkusuna düşkün, dayanıksız yaratıldı." (mearic 19)
" insan acelecidir." ( isra 11)
" insan gerçekten pek huysuz yaratıldı." ( mearic 19 )
" insan pek cimridir. " ( isra 100 )
" insan azgın'dır" ( alak 7)
" onlar aslandan kaçan yaban eşekleri gibidir. "(müdessir 48)
" onlar şüphesiz davarlar gibidir. hatta davarlardan da aşağıdırlar." ( furkan 44)
" siz allah'tan başkasına taptıklarınız cehennem odunusunuz." (enbiya 98)
" ey iman edenler ! müşrikler ancak pisliktir." (tevbe 28)
" onlar hayvanlar gibi hatta daha da sapıklar. ( araf 176)
" seni çirkin kötü huylu soysuz." ( kalem 13)
" canı çıksın onların." (buruç 4)
ey müminler, bize hakaret eden inançlarınıza saygı duymamızı beklerken hiç utanmıyor musunuz?