Birkaç ay kadar önce Amerikada yaşayan ingiliz bir genç ile konuştum. Kendileri de müzisyendi ve bu yolla tanıştık ve islam ile ilgili birkaç şey sordu. Yarım yamalak ingilizcemle anlatmaya çalıştım. Muhabbette onun oralarda müslümanların sevilmediği ve onun bunu anlamadığı üzerineydi. O seviyormuş , hatta merakından ötürü beni eklemiş. Hayatında hiç görmediği bir bakış ile ona birşeyler anlattım ;
(+'lar ben -'ler ingiliz arkadaş)
+Siz Hz. Muhammed hakkında ne düşünüyorsunuz oralarda , yani insanlar ne diyor?
-Bana göre ve tanıdığım herkese göre Hz. Muhammed de Hz. isa gibi bir peygamber , Tanrı tarafından insanlara yol göstermesi için yollanılmış bir elçi.
+Peki Kuran Hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Çevremdeki herkes Kuran'ın da incil gibi Tanrı'nın gönderdiği bir kitap olduğunu biliyor. Biz incil'e inanmayı seçiyoruz.
+Size göre Hz. isa yada Hz. Meryem bir Tanrı mı?
--Tabiiki hayır. Onlar ulu kişiler. Hz. isa Babasız doğduğu için biz onun babasının Tanrı olduğunu düşünüyoruz fakat kesinlikle bir Tanrı değil , bizim gibi bir insan olduğunu da biliyoruz. Biz onlardan da yardım isteriz ama asıl olan herşeyi yaratan Tek Tanrı'dır bizim için.
+Kardeşim sen müslümansın farkında mısın?
-Hayır ben Katolik Hristiyanım.
+Hayır kardeşim yanılıyorsun , sen müslümansın.
-Maalesef ben kendimi bildim bileli Hristiyanım.
+Dostum müslüman olabilmen için tek bir şart vardır , o da kelime-i şehadet getirmen. Yani "Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlü" yani anlamı ; "Ben şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hazreti Muhammed Allah'ın kulu ve Peygamberidir."
-Evet ama ben hiçbir zaman söylemedim.
+Evet söylemedin , ama tek cümle halinde ve arapça olarak telaffuz etmedin. Yukarıda dediğin ve düşündüğün herşey bu cümleyi tamamlıyor zaten , farkında mısın?
-.......................................
+Hoşgeldin kardeşim...
Hani bir insan müslüman olmadan cennete giremeyecek , o zaman Amerikadaki adamın suçu ne , o neden hristiyan ailede doğduğu ve bu şekilde büyütüldüğü için çok iyi birisi olsa da cehenneme gidecek fakat bir adam sırf müslümanım diye her türlü kötülüğü yapıp cennete girecek? Adalet mi bu? diye soranlar olmakta , size zaten ayetle cevap verilmiş ;
Gerçekten, Allah, Kendisi'ne şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 48)
Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır. (Bakara Suresi, 225)
Ben din adı altında insan öldürenlerin zaten müslüman olduğunu zannetmiyorum. Keza müslümanlıkta Allah'tan başka kimse bir insanı yargılayamaz. Bu çok müslüman arkadaşlar "sen sunnimisin?" diye soruyor ve evet diyene "sen bir müşriksin" deyip kafasını kesiyor. Bak karşısındaki de müslüman , sadece farklı mezhepten. Keza Allah "tatlı ve güzel bir dille uyarın , uymazlarsa bırakın , keza cezasını ben vereceğim" der ama bu arkadaşlar (tövbe haşa) kendini Allah yerine koyup cezasını kendileri vermektedir ve feci bir şirk e düşmketedir. Keza Allah yukarıda bahsettiğim ayettte sadece şirkin kabul olmayacağını bildirmektedir. Yani o çok müslüman şiiler cennete giremeyecekken çok hristiyan katolikler girebilir. Kimsenin içini Allah'tan başkası bilemez ve kimse tabii olduğu sınavı anlayamaz. Nerede doğarsanız , aileniz kim olursa olsun sınavdasınız...
Sadece biraz farklı bir pencereden bakın , basit düşünmeyin , büyük parçayı görün...
kesinlikle gözü tamamen kapalı kör müslümanlar tarafından uydurulmuş cennet cehennem olayıdır.
Ilk başta şirk koruyorsunuz.
Kimin inançlı kimin inançsız olduğunu kimin cennete kimin cehenneme gideceğini siz bilemezsiniz.
Ikinci olarak bir ortodoks olarak 3 tanrıya inanmıyoruz! Aynı sekilde katolikler de diğer büyük mezheplerde.
Baba oğul ve kutsal ruh birdir hepsi tanrıdır.
Incilde isa mesih'in tanrı olduğuna dair bir belirti yoktur en azından sizin düşündüğünüz gibi.
"Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini, Baba'dan gelen lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul'un yüceliğini gördük." (Yuhanna 1:14)
Bütün dinler birbirinin tamamlayıcısıdır.
Ama müslümanlar ne yazıkki kendi kitaplarını okuyup anlamıyorlar.
"O, sana Kitabı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve incili'de indirmişti."(Al-i imran 3)
"Allah'ın sözleri için değişiklik yoktur." (Yunus 64)
"Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez." (Fussilet 42)
"Ey iman edenler! Allah'a, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse o, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır." (Nisa 136)
"Bunlar, kendilerine Kitap, hikmet ve
peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları
tanımayıp küfre sapıyorlarsa andolsun, biz buna
(karşı) inkara sapmayan bir topluluğa vekil
kılmışızdır. işte Allah'ın hiyadet verdikleri
bunlardır; öyleyse sende onların bu hidayetlerine uy." (En'am 89-90)
Görüldüğü üzere kendi din kurallarınıza uyduk sanarken küfür ediyorsunuz.
Aslında belli bir inanca sahip olmasa da bir insanın her zaman bir "maneviyat"a ihtiyaç duyduğudur. A dini ve ya B kişisine tapmak olayı değil, burada ruhen inandığımız şeyle kurduğumuz bağ arasındaki duygular bizleri maneviyata götürür. Daha önemli olan kısım ise bizler ne kadar maneviyat sahibi olursak psikolojik olarak sağaltım gücümüzün artacağıdır. Depresyon, panik atak vb. nevrotik hastalıkların nedeni de yakalandıktan sonra yapılacak en etkili tedavi de maneviyattır.