inanmaya ihtiyaç duymak

entry15 galeri0
    15.
  1. değer verdiğiniz, sevdiğiniz birine inanmak istersiniz. çünkü inanmazsanız şüpheler beyninizi kemirir. gerçekleri araştırmaya başlarsınız. eğer sonuçta onun yalan söylediğini kendinize ıspat ederseniz yıkılırsınız. enayi yerine konmuş olmak sinirlendirir, öfkelendirir ve yeniden ah etmeye başlarsınız. işte bu istenmeyen olaylara yol açmamak için ona, onun söylediklerine inanmaya ihtiyaç duyarsınız.
    0 ...
  2. 14.
  3. kant ölürken şöyle demiştir: "ben tanrıya inanmıyorum ama bu kadar kişide yanılamaz".inanmayı bir ihtiyaç gibi görmek düşüncenin temelindeki yanlıştır inanmayanlara tanrının olmadığı mantıklı geliyorsa,inanlara da tanrının olduğu mantıklı geliyor.
    1 ...
  4. 13.
  5. 12.
  6. inanmak ruhun gıdasıdır. bedenin maddi ihtiyaçları varsa ruhun da manevi ihtiyaçları vardır.
    0 ...
  7. 11.
  8. kendi düşüncesinin motomot doğru olduğunu kabul etmiş oradan yola çıkarak biryere ulaşamayacak kişi söylemidir,
    ve ne söylenebilirki böyle birine? o kişi şeytanın verdiği vesveseye sıkı sıkı sarıldıktan sonra.
    0 ...
  9. 10.
  10. insan için kaçınılmazdır. zira insan muhtaçtır, acizdir, sınırlıdır; dolayısıyla inanca ihtiyaç duyar. bu ihtiyaç fıtridir. inanç nefes almak gibidir, inanmayan insan yaşayamaz. mutlaka inanması gerekir. en azından yaşamına inanması gerekir. insan bu ihtiyacını karşılamak için işine geldiklerine inanmıştır daha çok, malum insan nankördür. ancak allah'a inananlar ve inançlarının gereğini pervasızca yapanlar kurtuluşa ermiştir.
    0 ...
  11. 9.
  12. düşünen insan inanmak ister. inanan insan algıları doğrultusunda ya olmayan bir şeylere inanır -tanrı gibi- ya da var olana, önünde olana, gerçek olma ihtimali daha fazla olana inanır. iki yol vardır ya kafayı gömüp binlerce yıllık masallara-mitoslara inanılıp bomboş yaşayıp ölüp gideriz ya da hiçbirine inanmayıp akıldan ve mantıktan yana tavır alıp yine bomboş yaşayıp gideriz. değişen bir şey pek yok. salaktan yaşamlar salaktan meseleler işte.
    0 ...
  13. 8.
  14. içgüdüsel ve mantıksal insan davranışıdır.
    hiç bir dini kitaba el sürmeden bilgi sahibi olmadan, ben bir yaratıcı olduğuna inanmıyorum, diyen bir insan zihniyeti kabul edilemezdir. bu insan ancak cahil olarak nitelendirilebilir. aynı durum belirli bir dine mensup olup inandığı kutsal kitap hakkında hiç bir bilgisi olmayan insanda da olabilir.

    içinde bulunduğumuz yıl ile geçmiş yıllar arasında bulunan teknoloji farkının can sıkıntısından değil, insan merakının sayesinde oluştuğunu inkar etmek ahmaklık olur. buradan da anlaşılabileceği gibi insanın en önemli özelliklerinden biri meraktır.

    eğer ergenlik çağını geçirmiş yetişkin sayılan bir genç içinde bulunduğu dünya ve oluşumu hakkında bir şey merak etmiyorsa ortada bir sorun var demektir.

    aslında bireylerin ihtiyaç duyduğu şey bilgidir. araştırıp öğrendikten ve anladıktan sonra inanır. aksi takdirde bu gün yüzlerce dine mensup olan milyarlarca insan kabul ettikleri dine körü körüne inanmış olur.
    0 ...
  15. 7.
  16. yaratan insana bu olguyu kodlamıştır ihtiyaç duymaktan öte hissedilen bariz bir sevgi ve birlikteliktir .
    1 ...
  17. 6.
  18. birileri inanmasaydı bizlerde inançsız bir toplumun insanları olarak hayatımızı sürdürecektik, hiçbirşeyi aslında biz seçmiyoruz, ne yaman çelişkidir ki birşeyler önümüze altın tepside de sunulmuyor, uzun lafın kısası; inanın dediler inandık.
    1 ...
  19. 5.
  20. böyle bir şey yoktur. eğer insan kendine yetemiyor ise, o zaman kendinden yüksek rütbeli birilerine ya da bir şeye inanmak, sığınmak ister. acizliktir.
    0 ...
  21. 4.
  22. insan doğaya, dünyaya ve evrene karşı kendini güçsüz ve aciz hisseder. bu yüzden kendinden ve herşeyden güçlü bir varlığa inanır. başka bir değişle kolayı seçer. teslim olur.
    1 ...
  23. 3.
  24. insanın içgüdüsel eğilimidir.

    Ama neye inanmaya ihtiyaç duymak? Bunu derinleştirmekte fayda var.
    Çünkü 'inançlı biri' lafını duyduğumuz an, aklımıza dindar biri gelir.
    Oysa inanç, din demek değildir.

    inanç, bir düşünceye derinlemesine bağlı olmak, güvenmek
    ve yaşamını bunun üzerine temellendirmek demektir.

    Ben de şunu merak ediyorum.
    Bir insanın 'iYi ve DOĞRU' olması için dine inanması şart mı?
    Benim için makbul olan, kuşlara üç kuruşluk yemi 'sevaptır' diye vermeyen insanlardır.
    Öbür tarafta güzel manzaralı, hurili bir karşılık beklemeden...
    Allahtan korkmadan iyi olmak... Bir böcek gibi öleceğine inansa bile...

    Ekmeği aç olan komşuyla bölüşmek.
    Nooldu? Yemiyo di mi?

    Ama inan bana, eğer varsa...
    O da senin iki yüzlü mavalını yemiyo!
    1 ...
  25. 2.
  26. insanın yaratılışında bulunan içgüdüdür.
    2 ...
  27. 1.
  28. düşünüp nedenini bulamadığım şeydir. inanalara saygı duymakla beraber, neden olduğunu, neden yetersiz bireyler olarak yetiştirilip inanmak zorunda bırakıldığını toplumun merak ediyorum.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük