inanmanın bilinçaltı kökenleri

entry3 galeri0
    3.
  1. sonunu, sonucunu bilmediği düşünmekle çözemediği sorularda insanoğlu tanrıya sığınır, inandıkça ona sığınır, sığındıkça ona daha çok inanır. bir döngüdür.
    3 ...
  2. 2.
  3. ateist zırvasıdır. tamam kardeşim saygımız sonsuz da bu kadar da kasmayın.
    (bkz: ama kastırmışsın benjamin kastaryan)
    (bkz: ne kadar az düşünüyorsunuz)
    0 ...
  4. 1.
  5. buradaki inanma tanrı ya da allah inancıdır.

    inanmak, insanın zor durumdayken ya da anlam veremediği şeylerin varoluşu üzerine kafa yorduktan sonra yarattıkları sanrılara tapınmasıdır. bilinçte yaratılır ve yine sağlıklı bir bilinçle ortadan kaldırılabilir. işte kişi yürüttüğü aklın son kertesine yaklaşınca tek çare inanmaya savrulur. ancak bu son kerte kişinin düşünme ve sorgulama yetisiyle ilintilidir. eğer ki kişi sorgulama yetisini kaybetmiş bir baştan kabullenmeciyse ya da yarattığı sanrıların esiri olmaya müsait zayıf bir kişiliğe sahipse devreye tarihin en büyük sanrısı tanrı girer. işte bu durumda tüm sıkıntılar için uğraşmadan, düşünmeden bir kabulleniş gerçekleştirilmiş olur. hiçbir sıkıntıya yer vermez. çünkü düşünmek aynı zamanda beyin sahibi olmak ile ilintilidir. kişi beyin sahibi değilse aynı zamanda yorumlayamaz da ve beraberinde sorgulayıp değerlendiremez de. bu durumlarda devreye her derde deva allah ya da tanrı sanrısı girer. bu durumdan sonra sorgulamaya ve ötesini bilmeye ihtiyaç duyulmaz.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük