diyorum ki kendime nasıl? nasıl bu kadar inanabilirsin? nasıl bu kadar inanmak istersin? nasıl inandığın gibi olması için inatla hiç ama hiç -bıkmadan,usanmadan- çabalarsın. bi insanın bi insana inancı hiç mi kırılmaz? aslında kırıldı. ama kırılmasına rağmen inanmak istedim, inandım.
''çok inatçısın'' dedi bana. haklıydı.
çok inatçı olmasam senin yanında olamazdım diyemedim. neden? çünkü yanında olamamak gibi bir ihtimali bir daha köşesinden geçireyim istemiyor benim aklım. oysa ki hiç bir zaman ben geçirmedim. onun umutsuzlukları, onun güçsüzlükleri, onun kötü hisleri geçirdi bunu hem aklımdan hem yakınımdan. geçirmekle de kalmadı hatta, onsuz kaldım ben defalarca. yanımda sandığımda bile yanımda olmadı hatta. buna rağmen inandım. yokken bile geleceğine inandım.
inancı, güveni sevgi besler sanırım. çok sevdim. gözlerimin içine kadar güldürüyor beni o kadar sevdim. o yüzden de inanıyorum. yine kötü hissederse, yine eli kapının tokmağına giderse diye ödüm kopuyor. biliyorum aptallık bu, ama ben aptal değilim ki. ben aşığım. o çok çok çok severek, uyumayıp sabaha kadar düşlediğim hayallerimi nasıl özledim. onlardan umudumu keseli çok olmuştu, en son beni bırakıp gittiğinde yani. şimdi tam o hayalleri yeniden kurmaya başlamışken,
sevgilim, Ali.
lütfen gitme bu kez be.
Bir çok boyutu vardır bunun; bir insana inanmak mesela. En zor olanıdır esasında. Iki kişiliktir çünkü. Yani bir taraf kontrolünüzde değildir. O inancın kırılması an meselesidir ve çok geç kalmaz gelmekte, o an. Inancın parçalanarak düşlerine düşer.
ikna olmaktır.
ancak insanlar, bazen yalana da inanmak ister. işte o zaman, hayal kırıklığı kaçınılmaz olur. tabi asıl sorun hayal kırıklığı değildir. asıl sorun olan, artık insanın gerçeğe de güveninin kalmayışıdır.
her insanın sahip olduğu bir duygudur. Evet bir duygudur çünkü insan en zor durumda bir şeye inanma duygusuna kapılır. Ayrıca, inanmak hayatı sürdürmenin bir gereğidir. Eğer ki hayatta bir gayeniz yoksa yaşamanızın da bir amacı olmadığında intihara meyilli olursunuz ve nihayetinde intihar edersiniz. Bu yüzden inanmak en önemli şeylerden biridir.
genel geçerli bir doğrudur. inanmaktan kaçış yoktur. kaldı ki bir şeye inanmıyorken bile başka şeylere inanırız. inançsızlığa inanmak, inanmayı boş etmek, en çok kendine inanmaktır. geçici olan nefse inanmak ise ayrı bir enayiliktir kimse kusura bakmasın.
başarmak için bizi harekete geçirecek olan eylem. inanarak bir yola girdiğin zaman o yolda ölsen dahi gam yemezsin. kaybedeceğin bir şey yoktur çünkü. sonuca varamasan da yolunda çok şey öğrenirsin. dersler çıkarırsın mesela. en azından yürüdüm dersin, koşamasan da.