samimiyetsizlik davranışıdır. ama bazı acıklamalara ihtiyaç duyulmaktadır. neye inanmak? bu ülkede sağcısıyla solcusuyla herkes atatürk'e bir şekilde inanıyor. kimi onu vatan için çalışan; çarpışan bir kahraman gibi görürken, kimi ülkenin çağdaşlaşması adına hiçbir fedakarlıktan kaçmadığına inanırken, kimi de onu kendi luzümsuz emellerine alet ediyor. hangisi ne kadar samimi kim bilebilir ki? ayrıca atatürk birilerinin tekelinde değil. anıtkabir'de bu vatan evladının mekanı. isteyen istediği zaman gider. nereden anlıyorlar acaba kimin hangi amaçla gittiğini? şucu bucu formatına yeni bir olgu daha eklendi; anıtkabir'e isteyerek gidenler, zorla götürülenler, gösteriş için gidenler....başka?
tam da anıtkabir merdivenlerinden çıkarken atatürk'ü kanlı canlı karşılarında görmeleri halinde bahsedilen eylemin faillerinin kalp krizi geçirmesine neden olabilecek davranış.
bir ara bir fıkra vardı, kimileri yüz metreyi 2 saniyede koşabilir denmişti o fıkrada böyle bir durumda. bu da mümkündür. **
mustafa kemal'in ilkelerine, çizdiği çağdaş çizgiye inanmayan ancak devletin önemli kademelerine gelmiş, ama daha puta tapıyorsunuz diyecek cesareti olmayan insanların görev gereği anıtkabir'e gitmeleridir. nefretlerini sergileyebilecek günlerin gelmesi en büyük dilekleridir.