inandığı değerlerin gereklerini yerine getiremeyenlerin, zamanla hiçbir değere inanılmaması gerektiğini düşünmeleridir.
teoriyi pratiğe dökemeyenlerin zamanla eksik pratiği teori olarak kabul etmelerini doğuran durumdur.
önemli olan inandığın bir davanın bütün gereksinimlerini yerine getirip tamamlamak değil, hayatın boyunca o gereksinimleri yerine getirmek için disiplinli ve istikrarlı bir şekilde çaba sarfetmektir.
kişilerin işlerine geldiği şeylere inanması olarak da tanımlanabilir. en çok kadınlarda rastlanır. çünkü kadınlar, erkeklerin işlerine gelen yalanlarına inanırlar.