olan bitenleri belli bir 'şey'e indirgeyemeyişin verdiği huzursuzluğun, varoluşla ilgili bilgileri tatmin edememenin, kendinden daha büyük bir varlığın olmamasının neden olduğu çaresizlik çeşitidir. diğerleri için tıklayınız. *
inançsızlığın nedenleri; var olan akımların, inanışların ve varlığa dayalı kuramların soru işaretleriyle dolu olmasını bahane etmek.
değişiklik yapmak, çevrede dikkat çekmek, farklı görünmek ve bazı aşağılık duygusuna dayalı komplekslerin yolu. böyle olacağına inanmak için inanmamak.
genel kanıysa, halihazırda var olan akım, inanış ve kuramların soru işaretlerinin batağında olması. buna göre:
tanrı varsa eğer ve bize bu aklı o verdiyse, bizim onu düşünmeye çalışırken kafayı yiyeceğimizi hesap etmedi mi?
bize bu aklı verip, "ben sizin aklınıza çok gelirim" demesi neyin işaretiydi?
tanrı biz olmasak hangi amaca hizmet varlığını sürdürecekti?
asıl sorunsa bu soruları cevaplamadan inanmayanların, inananların sahip olduğu "bırakılmış"tan ve "adanmışlık"tan uzak olmasıdır. Bu uzaklığın neden olduğu boşluğun verdiği çaresizlik ya da yapılan seçimin sonucu; olan bitene, yapılana ya da yapılacak olana "kader", "o'nun takdiri" ve "boyun eğmek düşer" gibi teslimiyetcilikten yoksun kalmaktır.
bu bir çaresizlikdir çünkü yeri geldiğinde açıklanamayan durumların insandan daha üstün 'şey'e ve nedene dayandırılması gerekir. bunun öncesindeyse soruları gözardı etmek.
inançsızlığın da bir seçim olduğunu düşündüğümüzde herhangi bir çaresizlik görülmez. zira inançlı ya da inançsız olsun hayatta her insanın anlamlandıramadığı hedeler vardır.
Bence inaçsızlık çaresizliğe neden olmaz bazen öyle durumlar olur ki çaresiz kalırsın bu çareslik insanı inançsız yapar. Çaresizliğin neden olduğu inançsızlıklar nelerdir diye sorarsan uzar gider.
