inancı rasyonalize etme çabaları

    .
  1. kişiye kendi iradesi dışında zerkedilen kimi inanç ve ideolojilerin*** mantığa, ahlaka ve vicdana aykırı yönlerini bir takım çürük sebep sonuç ilişkilerine dayandırarak kendini kandırmaktır. çevremizdeki en bariz örnekleri, yıllarca yaptığımdan kendimden biliyorum, islam ile alakalı olanlardır. iyi bir müslümanın aşağıdaki soruların tamamına kendince makul cevapları vardır ve özünde iyi bir insan olan müslüman vicdanına ya da mantığına aykırı gelen şeyleri bu şekilde rasyonalize ederek islam'ın sadece ve sadece iyilik ve güzellik barındırdığına kendisini inandırır. bunu yapmasının nedeni de henüz sağlıklı düşünme yetisi kazanmamışken kendisine aşılanan inancını aşmayı becerememesidir. kafasındaki din inancı, özgür düşünceye pranga vurmuştur. bir çırpıda aklıma geliveren, bir zamanlar benim de kendimce rasyonelleştirdiğim sorular şöyle:

    - kuran neden sadece erkeklere hitap eder?
    - kadınlar neden mirasta ve şahitlikte yarım sayılır?
    - neden kadınlar başlarını örtmek zorundadırlar?
    - kurban kesme ibadetinin "tanrılar kurban istiyor" hikayesinden farkı nedir? neden kurban keseriz? fakirleri doyurmak için illa kan mı akıtmak gerek?
    - islam barış ve hoşgörü dini ise cihad nedir? beni-kureyza kabilesine yapılanlar nedir?
    - kuran neden köleliği normal karşılıyor?
    - nasıl oluyor da kuran'da miras bölüşümünde hata olabiliyor?
    - evrensel bir kitap olan kuran'da neden peygamberin kimle evlenip evlenmeyeceğine dair sadece kendisine özel kurallar geliyor?
    - peygamberin evine gelen misafirlerle ilgili bir ayetin mantığı ne olabilir?
    - el kol kesmeli ceza olur mu?

    islam özelinden örnekler verdim ama bu durum tüm din ve ideolojilerde vardır. mesela bu günlerde gülen ve akp'yi bitirme planı tartışmalarında aynı çabaları kemalistlerden de görmekteyiz.
    2 ...
  2. 1.
  3. inancı rasyonalize etmenin alemi yoktur. rasyoneliteyi inanca entegre etmek gerekir. zira bizim bugün rasyonel dediğimiz şey, yani akıla mantığa dayanan düşünce nakıstır. batının insanı yücelten [aslında alçaltan ]insanı micro tanrılaştırıp hz. Allah'ın *karşısına bir rakipmiş gibi [haşa] koyan kültürününü ürünüdür rasyonellik. bunun yerine ben inancı sıddıklaştırmayı öneriyorum. hz. ebu bekir'in * ondan duyduysanız doğrudur tavrıdır müslümana yakışan.

    aklımız , kitle iletişim silahlarıyla [evet silah] parçalanan, sürekli başka rüzgarlara savrulan acziyet içinde olup burnundan kıl aldırmayan zavallıdır. niye bu sürekli değişkeni vahyin yerine koymamız söyleniyor o zaman. dünyanın rasyonel algısındaki son iki yüz yıllık değişikliğe ya da son elli yıllık değişikliğe bakmak bile rasyonelliğin ne kadar kıvırtkan olduğunu görmeye yeter.

    üstad necip fazıl kısakürek'in en sevdiğim beyitlerinden biri,

    Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım, Peygamberim
    Sana Uymayan Ölçü Hayat Olsa Teperim.

    bir diğeri,

    Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür!
    Sana çöl gibi gelen, O göl diyorsa göldür

    müslümanın ölçüsü budur.
    2 ...
  4. .
  5. nafile çabalardır. islamın istediği insan olamayınca, insanın istediği islamı oluşturma çabalarıdır. Allahın mutlak yüceliğinin ve varlığının, yerini izmlere bıraktırılması çabalarıdır.

    (bkz: kolaylarına öylesi gelmek)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük