gidişinin üzerinden henüz bi hafta geçti. alışırsın diyordu herkes; tek giden o olmayacak hayatından. duymak bir kenara dinlemiyordum bile. elin, kolun, parmak uçların geliyordu aklıma. bakışlarını söylemiyorum bile.
hani bir nedeni olsa gidişinin, unuturdum elbette alışırdım da. ama bilirsin kendime güvenim yoktur benim. hemen korkar çabucak da ağlarım. saçlarımı hergün aynı şekilde tararım. hiç yenilemem kendimi, her sabah aynı cümleleri kurararım. bu yüzden miydi bilmem her duyduğuma "dostlar sağolsun" diyişim. yoksa, aynı cümleleri kurmamdan mı ileri geliyordu gidişini de böyle kolay kabullenişim.
bir nedeni yoktu dedim ya, vardır kendine göre bir nedenin; ama hangi neden yeni açan bir çiçeği taşıyamayan dal gibi sallandırabilirdi seni o kokmuş, pis ipin ucunda. anlayamadım.
ve kabullensem de ben gidişini hiç unutamadım yaz kokan ellerini. şimdi duy diye söylemiyorum ama inan çok özlüyorum seni.