sağda solda değişik mahfillerde ve dergahlarda duyduğum ilginç slogan. sizi önce allah'a sonra sürekli aynı içerikli bildirileri dağıtan tkplilere havale ediyorum. yapmayın!!!
halkçı olması gereken sol partilerin halktan bu kadar uzak olması, işçi,emekçi ve köylü sorunları adına herhengi bir çözüm üretememesi ve mevcut iktidara alternatif sunamaması akp yi bulunduğu muhafaczakar çizgiden eylemsellikte sol çizgiye taşımaktadır. her ne kadar "ananı da al git" olayları yaşanmışsa da akp nin kısa tarihinde, tüm tepkilere rağmen çıkardıkları sosyal güvenlik yasaları, sağlık konusunda atılan adımlar , sgk olgusu, yine tepki gören kömür yardımı benzeri icraatler partiye halkçı bir görünüm kazandırmaktadır. solun olmazsa olmazı olan halkçılık ilkesi malesef günümüz türkiye'sinde sol olduğunu iddia eden partiler tarafından görmezlikten gelinmektedir. bülent ecevit'in vefatı ardından sa tamamen unutulmuştur bu kavram türk solu tarafından.
sosyalizm, halk için, emekçi için güzel olan sistemdir, kapitalizmde zengin daha zengin olurken, sosyalizmin amacı dengeyi sağlmak ve emekçi kesimin refahını arttırmaktır. akp bu konuda çok fazla pozitif adımlar atamamışsa bile en azında sol söylemli partilerden daha çok göz dolduran icraatler geçekleştirmiştir. akp halkın içinde, onlarla beraber bir portre çizerken , sol olduğunu öne sürenler "değil %37 ,%99 la da gelseler bu ülke bizimdir" diyerek halk iradesine saygısızlığını ortaya koymuş, halktan ne kadar kopuk olduklarını, kendi sınıf ayrıcalıklarını halkın menfaatlerinde üstün tuttuklarını belitmişlerdir.
türkiye de belki bu slogan abest durabilir kimilerine göre lakin geçtiğimiz yıl , sosyalist enternasyonele bile çağrılmayan chp'nin temsil ettiği türk solu akp gib bir muhafazakar partinin altında ezilmeye mahkumdur.
türk solu, elit bürokrat kesimin pençelerinden kurtulduğu gün, gerçekten halkçı bir politika izlemeye başladığı gün gerçek manada sol görüşte yerini alacakır ve gerçek sosyalistler tekrar sol partilere oy vermeye başlayacaktır.
hani diyorsunuz ya bu akp nasıl gider başımızdan, herşey yine halkın yani bizlerin elinde. kendi yönetenlerimizi belirleme hakkımız olduğu kadar yönetme hakkımızın da saplandığı mevcut demokratik sistemde alternatifler üretmek bizlere kalmış. türk siyasetini akp nin eline bırakmak istemeyen bünyeler bu konuda sadece ahkam kesmeyip, harekete geçerlerse yeni bir oluşumun ortaya çıkması gayet mümkündür. ama bu , bugün yapılan gibi sadece hükümete sövmek, eleştirmekle olmaz elbette. yeni oluşumun yeni fikirleri, yeni kaynakları, yeni projeleri olmalı ve halkı bu konularda ikna etmeleri gereklidir.