ne yazık ki son konserlerinden birinde take this life şarkılarına başlamadan hemen önce bomba ihbarı yapılarak konseri yarıda kesilmiş grup.
bayağı bir korktum vesselam, hayatım lan onlar benim.
yapılır mı be in flamese
'Ayrıldığım günden beri
Gerçeklerin içinde tökezliyorum
Tersine çevirerek kendi senfonimi oynuyorum
Bu özel yolu ararken'
'Bu bendeki gözyaşlarına nazik ol
Yalnız kollar,yine kanatlarını kaybetti'
'Maskemi çal ve ödet
Yeni bir deri istiyorum
Deliriyorum'
isveç'in özel adamlarından güzel dizeler bize kalan.
Geçen gün okuldan bir kıza ingilizce dersinde bu şarkının sözlerini söyledim, hatta her cümleyi teker teker açıkladım.Kız dinledi ve bu ne saçma sözler isveç'ten kimse dinlememişte gelmiş burda dinleniyor işte dedi.
Bu tip cümlelere karşı tepkimi hep çabucak koyardım fakat sadece gülümsedim ve sözleri benim için çok anlamlı deyip konuyu değiştirdim.
Müzik konusu açıldığında bir şekilde savunma hissi doğar içimde, dinlediğim müziğin birçok kitle tarafından hoş karşılanmamasından belkide...
in Flames yüce grup, yüce adamlar.
'Tek bir zerre karşısında
ihtimallerin karşısında
Yükselecek ve bir daha tökezlemeyeceğim
Hiç bu kadar güzel olmadı
Yeni bir günün şafağı'
Eski yeni her şarkısı anlamlı in Flames'in her şarkıda bir şey öğretir, bir ders verir.
bin düşündürür...
'Şimdi
Soyların kanayan köklerini tekrar bağlayarak
Cennetin camdan gemisiyle
Ve bırak,yıldızlarla tek kelimelik bir diyaloğa
Gururla sürüklensin...'
Bazende fazlasıyla karışık yazarlar,o birbirine giren ve bir bütün olan melodilerin üstüne çıkan sözlerin anlamı uzunca süre belleğinizde yer eder, anlamlandırmak için uğraştırır.
'Hangi tarafta olduğumu söyle bana
Devamlı başarısızlığa yaklaşırken kimin dost kimin düşman olduğunu
Aşk ile nefret arasında hangi yolu takip etmemi
Bu yarışta dengeyi nasıl koruyacağımı anlat
Gel kader ölüyorum. Yavaşça...'
'iyi yada kötü tarafı oyna benimle
Karanlığı uyandır özgürlüğü sil beni iyileşirken izle...'
Böylede yazar bizim kuzeyli soğuk adamlar,
içimizi ancak böyle ısıtırlar...
'Duygularımı çözemiyorum
Fakat sabır kapıyı açacak
Ve nedenlerin haritaları, benim için yeniden yazılacak
Bekleme sona erdiğinde ve ceza gerektiğinde
Hergün devlerin mahkemesine sürünerek gideceğim
Ve affedilmeyi dileyeceğim
Damarlarımda hissederek affedilmeyi dileyeceğim...'
Hem melodileri hem sözleri bir arada böyle bir güzellikte tutan inanılmaz grup...
'Saf niyetimi çaldın
Hastalığın ortasındasın
Sana karşı üzgün olacağımı düşündün
Neredeyse hepsini almamı sağladın
Beni büktün ve salladın
Bana yalvardın sonra kırdın
Günahkarmışım gibi hissettirdin
Şimdi yalnız öleceğinden korkuyorsun'
'izin ver, acıyı gömeyim...'
ilk dinlediğimde bu kadar sert bir gruptan beklenemeyecek naiflikte içten bir parça gibi gelmişti.
Sonra anladım onların kalbi böyleydi...
'Bana yol göstermeni istiyorum
Herhangi biryere götür
Sadece yaşamak istemediğim
Bir gün daha bir rüyada'
Yalnızlığın tasvirini en iyi yapanlardan...
'Korkaklık çeker seni kendisinin altında...
Ve onun başladığı sonu alır sana...
Bırak! Dünya senin varmanı bekliyor...
Gözlerini kapat... Kurşunun başka birine sürdüğüne tanıklık ettiğimiz gibi...'
'Hakkındaki kötülükleri biliyor musun?
Herkesin gittiğini biliyor musun?
Sen kendini biliyor musun?
Yaşamdır seni bağlayan karanlğa...'
yollarımız ilk seneler önce bir klibine rast geldiğim only for the weak ile kesişti.
duyduklarım, gördüklerim şimdiye kadar dinlediklerimin yanında o kadar yüce kalıyorduki o zamana kadar habersiz olduğumdan dolayı kendime kızdım.
ancak ne olduysa olsu bir daha dinleyemedim sizi grubun adını dahi tam olarak bilmiyordum.
sonra yine aradan yıllar geçti ve ben birgün hiç olmadık bir yere hiç olmadık bir zamanda in flames yazdım.
işte ondan sonra başladı hikayemiz.
ben çok şanslıydım çünkü sizi sondan başa doğru dinledim, bu da size olan sevgimi arttırdı.
siz benim için sadece isveçli, melodic death metal yapan bir grup tanımlamasının çok dışındaydınız.
siz yaptığınız o muhteşem şarkılarla bir insanın hayatının temel taşı, güzel bir amacı, hatta kurtarıcısısınız.
anders friden:
sen; hep o rastalı, şarkılara girişteki gaz sözlerin ve hala beni düşündüren sözler yazmış yüce insan, jesper stromblad:
sen; grupta hala! en sevdiğim eleman, sen ki boş zamanlarımda yazdığın riflerle bile beni konuşturabilen dahi insan, bjorn gelotte:
sen; hep iyi hatırlayacağım, grubun temel taşı, gitara hayat veren zeki insan, peter iwers:
sen; grupta headbangini en çok taklit ettiğim, grubun diğer elemanlarından arkada kalsanda değerli insan, daniel svensson:
sen; ilk geldiğinde herkesin bundan bir şey olmaz dediği ama en iyilerinden olduğun becerikli insan...
diğer değerli elemanlara pek bir sözüm yok çünkü benim için en değerli kadrosu bu.
siz hala beni bırakmayacak en önemli varlığımsınız.
lunar strainden itibaren gösterdiğiniz bu uzun, çetrefilli yolda her zaman yanınızda olacağım yegane grup.
iyi ki varsınız.
son albümleri sounds of a playground fading ile "herşeyin en iyisini, doğrusunu bilen müzik otoritesi pessimist tayfa"nın yan yatmasına sebebiyet vermiş gruptur. abim! sen dinlemesen in flames biter sanan yavrucak, evet evet sana diyorum! "jesper gitti ühühühü. in flames bittüü. clayman varıdı, whoracle varıdı. sonra biraz şey oldu, bişiler oldu işte ya ühühühü" demeyi bırak. ya da sen komple bu müziği dinlemeyi bırak ya. senden cacık olmaz.
gerçekten hafif grup, metallica'ya ne söylemişsem geri alıyorum.
edit: size ne söylediysem geri alıyorum ama hafif bir şey işte!
edit 2: tamam, tamam, iyi grup hoş grup, dinlemesi de kasmıyor, mutluysanız kesin eksilemeyi!
melankolik olmaya çok fazla melankoliklerdir lakin güzel çalan, yinede kendilerini dinletebilen gruptur aynı zamanda.
--spoiler--
bir çok açıdan ben bizi ışıktan ayıran sınırım,
bir çok açıdan sen benim ruhumu canlı kılan cezbeden halesin.
iyi yada kötü tarafı oyna benimle,
karanlığı uyandır özgürlüğü sil beni iyileşirken izle.*
--spoiler--
azılı bi fanı olmama rağmen artık yeni albümlerini merak bile etmediğim grup.yobazlıksa yobazlık,whoracle ile sounds of a playground fading aynı grubun albümleri olamaz,olmamalı.hep aynı kalsınlar mı?hayır.colony ile jester race arasında çok benzerlik var mı? yok.ama ikisi de sabah akşam dinlenilesi.In flames illa değişecekti zaten.melodik death metalde illa değişmek lazım ama bu gitarları uyutup synthlerin arkasına saklanıp,her kelimeyi uzatmak şeklinde olmamalıydı.değişimin en ayarında olduğu albüm Come Clarity'di mesela.son albümlerinin izinden gitmezler umarım.
isveç'in gülü gülü. Kimse laf etmesin bu gruba. Yok vokal bozdu yok jesper gitti falan. Hala melodikler, hala alanında en iyisiler. Her albümün clayman, whoracle olmasını bekleyip bu grubun ağzına sıçan, sağda solda jesper gitti grup öldü diyen, yeni albümleri bok gibi olmuş diyenler bir siktirsin gitsin.
in flames kandır candır. adamlar gelişen zamana ayak uyduruyor. teknolojiden de en güzel şekilde faydalanıyolar. nedense bir grup biraz yumuşayıp biraz elektroniğe kaysın direk para için kendini satan grup damgasını yiyor. yeniliğe bukadar karşı olmayalım. ayrıca satacaklarda tabi önemli olan ödünü en aza indirgeyerek bu girişimde bulunmaktır. (para için direk popa arabeske girenler başka tabi..)
94 deki lunar strainden 2011 deki sounds of a playground fading e kadar (92-93 demolarını saymıyorum) hiç hayal kırıklığına uğratmayan, hala en katıksız melodic death'i yapan gruptur.
ayrıca Sonisphere türkiye ayağında da album kalitesindeki soundu ile gönüllerde taht kurmuştur. keşke hiç inmeselerdi sahneden..
melankolik top ten listeme chosen pessimist'le bilmemkaçıncı sıradan girmiş olan isveçli melodik death metal grubu. ergenliğimizde beğenerek dinlediydik şarkılarını. büyüdük ve o melodik yapının biraz fazla melodik olduğunu gördük; sanki metal değilmiş gibi...
jesper gittikten sonra artık sende herkes gibisin dediğim gruptur.
eksileyen öküze edit: jesper gittikten sonra grup daha iyi oldu ya da bir şey değişmedi diyorsan bsg. uzayda yaşa dünyada öperler seni.
