Kara komedi deyince akla gelen filmdir falan diyenler gördüğüm ve üzüldüğüm filmdir.
Oyunculuklar gerçekten kötü.
Konuyu ele alış desen köşedeki bakkal daha yaratıcı bir şey sunardı.
Basit mi basit bir film. Açtığım ilk dakikada kapatır mıyım? Hayır. Ama korkunç derece boş bir vaktim varsa izlenir.
Kara komedi listelerinin vazgeçilmezi olarak gibi bir sınıflandırma yapmayı bırakın, dümdüz vakit öldürmelik film listelerine ekleyin o zaman doğru yeri bulur. Beklentisiz izlenir. Abartılmasına asla anlam veremedim.
11 yıl önce, öyle plansız programsız şekilde sinemada izlediğim, ayrıca hayatımda gördüğüm en garip filmlerden biridir In Bruges.
Ken ile Ray'in çocuk parkındaki o meşhur sahnedeki diyalogları kadar özgün çok az şey izledim veya okudum.
Bir sinema filmi izlediğimi değil de sanki bir edebi metni okuduğumu hissettiren bir kaç filmden birisi bu. Ne bilim tam anlatamıyorum evet. Değişik bişi işte.
filmin ilk 20-30 dakikası ve son 10 dakikası çok güzel. geri kalanı at çöpe gitsin. film için internette "brüj'e gitmeden önce kesin izleyin" yorumları yapıyorlar. ben de sırf bunun için izledim. peki beklediğimi buldum mu? nein!
hep dediğim bir şey var, ingiliz dizileri (özellikle komedi dizileri) ne kadar kaliteliyse, filmleri (yine özellikle komedi olanları) o kadar boktan. neden bu böyle bilmiyorum. belki de dizi konusu olabilecek ve 20-25 dakikadan fazla anlatmaya değer olmayan konuları 2 saatte anlattıkları içindir. belki bu film bir mini seri olsa (şöyle 5-10 bölümlük) daha çok sarabilirdi. ama film olarak? hayır. bence izlemeyin. brüj için de izlemeyin. şehir öyle aman aman ön plana çıkmıyor. sadece baş karakter sürekli şehre bok atıyor. bir kaç tane de şehrin turistlik yapısı görünüyor. hepsi bu. filmin geneli kapalı alanlarda geçiyor zaten. (bar, otel odası vs.) görüntüler başarılı ama, ona diyecek bir şeyim yok.
her neyse, uzun uzun bahsetmeye gerek yok. izlemeyin.
hiç unutamadığım filmlerden biridir, şehir, müzikler, konu, oyunculuk vs. herşeyiyle büyüleyici bir yapım. üçüncü defa izlememi engelleyecek bişey yok evet.
Seyehat filmleri arasında da görebilirsiniz, drama filmleri arasında da.
Belçikanın brüj kentinde geçen muhteşem film.
izlerken yağmurlu veya karlı bir gün seçin. Hava olabildiğince kapalı olsun birazda soğuk, bir battaniye ve bir fincan kahve. Mutluluk budur daha neden uzaklarda arıyorsun ki.
2008 ingiltere/amerika ortak yapımı komedi/suç/dram kategorili şahane martin mcdonagh filmi, 8/10 imdb puanına sahip. 22 ödülü ve oscar adaylığı bulunan filmin bütçesi 15 milyon, gişesi 8 milyon civarıdır.
colin farrell en muhteşem performansını bu filmde ray karakteri ile sergilemiştir. Normalde colin'in tipini ve oyunculuğunu sevmem, fakat tipi özellikle de kaşları göze batmıyor. Bu, Filmin başarısı olsa gerek* Oyunculuğu ise gerçekten takdire şayan, zaten 2009 da altın küre alarak başarısını taçlandırmıştı.
hemen herkes aynı şeyi yazmış. hemen hemen aynı fikirdeyim.
yine de geldim. hakikaten etkileyici bir film. ara ara izliyorum. nedense çok gerçek geliyor bana. sanırım oyunculukla alakalı. ne bileyim amk, bu kadar durağan bir filme bu kadar vurulmuş olmam saçma geliyor belki de. .ok etkileyici film.
kara mizah, absürt komedi, hafifte bir dram içeren mükemmel bir film. colin farrell almış götürmüştür. ayrıca film bruge şehrinin atmosferinde tadından yenmez soundtracklere sahiptir.
Herkese hitap etmeyen yarı absürt -bence- başarılı olan bir film.Absürt dedim fakat absürt dememin sebebi diyalogların oldukça tuhaf olması yani absürt çok sahne yok fakat karakterlerin diyalogları absürt diyebilirim.Dışarıdan bakıldığında aksiyon filmi gibi durabilir fakat tam olarak aksiyon filmi denemez In Bruges için zaten baştan sona sürükleyici hep ekşını olan bir film de değil gittikçe temposu artan özellikle sonlarında ekşın sahnelerin olduğu bir film.Filmin Brugge'da geçmesi benim için filmi izlemek için yeterli bir sebepti ve izlerken Brugge'ün o sisli ve kasvetli havasını görmek güzel geldi.ilginç bir film aslında In Bruges yani aksiyon desen değil dram desen tam dram da değil ilginç bir film belli bir türe sokulabilecek bir film değil fakat absürt bir film diyebilirim ayrıca oyunculuklar çok başarılı özellikle Colin Farrell gerçekten başarılı bir performans çıkarmış.Soundtrackleri beğenmedim.Son olarak ben filmi beğendim,keyifli,gittikçe artan bir tempoya sahip,zaman zaman güldüren,Brugge'da geçen absürt ve eğlenceli bir film In Bruges,absürt film sevenlere tavsiye ederim.
Açıkça söylemek gerekirse son yıllarda izlediğim en iyi filmdi. Adamlar çok bir şey katmayan film izlemeseniz de olur demişler. Yanlış. Colin farell gerçekten çok iyi bir performans sergilemiştir. Brugge'u görmüş biri olarak film atmosferiyle birleştirilerek bir şehir ancak bu kadar anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Kara komedi dediğimiz filmler var ya bu film onlardan sanırım. Dramatik yönü de ağır basıyor tabi. Filmin sonunda çok duygulandığımı söylemeliyim. Sözün özü oscar ödülünü ben versem hiç tereddütsüz al colin hak ettin sen bunu derim o derece.
Bak bi: ulan biriniz de çıkıp demiyor ki colin farrell yazmayı bilmiyorsun daha ne filmi ne oscarı piyuu.
gelmiş geçmiş en mükemmel filmler arasına adını altın harflerle yazarım filmidir. Bu filme laf eden hollywood laleleri sinemadan anladığını falan söylemesin. Gitsin ucuz amerikan aksiyon filmlerini izlesin.
Edit: eksileyenin de zihniyetiyle ilgili çok hoş küfürlerim var. Burası müsait değil. Evet sinirliyim.
Bu zamana dek izlediğim en sağlam, en etkileyici filmler arasında tereddütsüz ilk sıralara yerleştirebileceğim, hak ettiği değeri görememiş olmasına üzülmekle beraber bir yandan da çoluk çocuğun ağzına düşmedi diye sevindiğim çok kaliteli eser.
Filmde başrolü alıp yürüyen çapkın yarim Colin Farrell'in efsane performans gösterdiği, yardırdığı bir filmdir ki, kendisi Ray karakterini kesinlikle oynamamış, her zamanki gibi yaşamıştır. Dev bir oyuncu olduğunun tartışmasız ispatıdır.
Tabi yanlızca Colin'i değil, ona eşik eden oyuncuları da tebrik etmeli, herkes rolünün hakkını vermiş. Colin'in manitası rolündeki kadın biraz eğreti durmuş, o kadar. Harry'sinden cücesine, şişmanlarından Ken'ine kadar hepsi cuk oturmuş.
Aynı zamanda şehir o kadar güzel ve çekici ki filmi izleyip de "Bruges'ü görücem" yemini etmeyen çok az insan vardır diye tahmin ediyorum.
Kısacası son derece akıcı, etkileyici, güldürürken düşündürücü bir filmdir. Kankaya kardeşe seyrettiricem ayağına tekrar tekrar izlenesi, izlemeye doyulmayası filmler listesinde en başta yer alır.
müthiş bir beklenti içine girip de izleyeceklerin muhtemelen sıkılacağı, ama sadece hoş vakit geçsin diye izleyenlerin seveceği türden bir filmdir. bu arada şehre bayıldım, esas oğlan harika rol yapmış ki zaten tipi de oyuncu olmaya çok müsait bence.
