Türkiye Müteahhitler Birliği'nin inşaat Sektörü Analizi Raporu, bu yıl Rusya-Ukrayna savaşının sektöre etkisini ve yurt içerisinde geçen senenin üçüncü çeyreğinden bu yana süren küçülmenin devam ettiğini ortaya koydu. https://bit.ly/3MBHP0H
inşaat sektörüne dayalı bir ekonomi oluşturmak handikaplı bir iştir.
mesela amerika kriz zamanları ekonomi canlansın diye direk para vermek yerine... o yüz milyarlarca doları eyaletlere merkezden kimi inşaat projesi şeklinde gönderir. otoban tamiri, havaalanı yapımı veya yenilemesi, köprüyse köprü vs vs.
inşaat bir ton sektörü içerdiği ve hareketlendirdiği için... gün gelir o işleyiş çökerse onlarca sektörü de çökertirsin... 1 krize gireceksen 5 krize sokarsın ülkeyi. 1 adam işsiz kalacaksa kriz zamanı, 10 adam işsiz kalır.
tersine talepte patlama var. seçim sonrası tekrar canlanır.
küçük evlere rağbet artacak. belediyeler nazı rüşveti bırakıp daha çok kat izni vermeli yoksa mokoko.
dünyanın hiç bir ekonomisinde inşaat sektörü düz gitmez, hep dalgalanır, çünkü kazmanın vurulmasıyla evin teslim edilemsi arasında geçen sürede her şey olabilir. bu nedenle inşaat sektörü ya arz fazlası yaratır ve dağ taş satılık taşınmaz ilanı ile dolar, veya talebe yetişemez, taşınmazlar kapanın elinde kalır. burada taşınmazın hangi tüketiciyi hedef aldığı çok önemlidir. ülkemizde mevcut durumun görünümü şöyledir: rağbet küçük ekonomik konutlaradır, ancak stokta mevcut olan büyük ve lüks konutlar müşteri beklemektedir.
ofis amaçlı yapılmış olanlar ise tam bir çıkmazdadır, çünkü dünyaya egemen olan covid belası, uzaktan (evden) çalışmayı norm haline getirmiştir. ofis amaçlı yapılanları küçük konutlara dönüştürmek hem maliyetlidir hem de zaman alır.
