bugün başlayan ve ilk görüşmeyi DTK başkanı ahmet türk ve bdp mitletvekili ayla akat ata'nın yaptığı görüşmelerdir.
genel kanıya göre devletin görüşmeye başlama tarihi, terör örgütünün başlattığı açlık grevlerinin öcalan'ın talimatıyla sona erdiği tarihtir.
görüşmelere gelecek 2 tepki olacaktır.
birincisi, "binlerce askeri şehit eden terör örgütü liderinin muhattap alınması ve sürece dahil edilmesi yanlıştır. terörü bitirmenin yolu silahlı mücadelenin devam etmesidir." ki 30 yıldır öyle veya böyle bu mücadele verilmiştir.
ikincisi ise, " yeni şehitler verilmemesi için ve ülkenin ilerlemesine en büyük engel olan bu sorunun ne şekilde olursa olsun sonlanması gerektiğidir." ki vatan için şehit olan askerler yok sayılamaz, sayılmamalıdır.
ülkenin geleceği, bugünün şehit yakınları ve gelecekte şehit yakını olacaklar dikkate alınarak bir politika izlenmesi gerikir.
not: pc başından ahkam kesmek, akıl vermek kolaydır. biz en kolayını yapıyoruz. allah zorla uğraşanlara kolaylık versin.
bundan 20-30 yıl sonra günümüzde yargılanan darbecilerin durumuna düşürecek hadise gibi görünüyor görüşmecileri. kişiler önemli değil elbet. biri gider biri gelir. aslolan millettir, devlettir. bunu unutmadan yapıyorlar umarım görüşmeleri. aksini de düşünüyorlardır, zeki insanlar.
bir katille pazarlık yapmak, onu haklı çıkarmak, ona boyun eğmek vede ona cesaret vermek demektir. gelişmiş hiç bir ülkede teröristlerle pazarlık yapılmaz. bu anlaşma değil aksine yeni terörler doğurur.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, imralı görüşmeleri konusunda ''AK Parti'ye yeni kredi açıyoruz, sorunu çözün. AKP'nin geçmişteki kötü siciline rağmen umutluyuz" dedi.
Kılıçdaroğlu, barışa umutla baktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "AKP'nin geçmişteki kötü siciline rağmen umudumuzu koruyoruz. Bunun için çıkar hesapları yapmadan, Türkiye'nin çıkarları bağlamında, insanımızın çıkarları bağlamında ele alınıp çözülmesi gerekiyor" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Parti Meclisi, toplantısı öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında terör konusuna değinerek, çözüme vurgu yaptı. "Türkiye yeni hayal kırıklıklarını hak etmiyor. Bu toplum barış istiyor, bu toplum huzur istiyor. Anneler çocuklarını rahatlıkla askere göndermek istiyor" diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun için biz barışa umutla bakıyoruz. AKP'nin geçmişteki kötü siciline rağmen umudumuzu koruyoruz. Bunun için çıkar hesapları yapmadan, Türkiye'nin çıkarları bağlamında, insanımızın çıkarları bağlamında ele alınıp çözülmesi gerekiyor. Buradaki tek önemli kıstas samimiyet. Sorunu çözmede samimi olacaksınız, 'ben bu sorunu çözmek istiyorum' diyeceksiniz. Demokrasisi sağlıklı çalışan bir ülkede, demokrasinin vazgeçilmezi ana muhalefet partisine bilgi verilmesi. Demokrasinin çok önemli bir kuralıdır. Samimi olarak bu sorunu çözmek istiyorsanız çözüm araçlarını paylaşmaktan çekinmeyeceksiniz, korkmayacaksınız."
"MISIR'DAKi SAĞIR SULTAN BiLE DUYDU"
Hükümetin terör politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu konuyla ilgili şunları kaydetti: "10 yılda bu hükümetin terör konusunda karalı ve tutarlı bir politika izlemediğini herkes biliyor. Mısır'da ki sağar sultan bile duydu. Biz çok iyi niyetlerle söylemler geliştirdik. 'Bu sorunun çözüm adresi TBMM'dir' dedik. Orada oturacağız, konuşacağız. Ortak aklı kullanacağız. En sağlıklı görüşün bu olduğunu da her yerde söylüyoruz. Sayın Başbakan'a bazı önerilerim var. Haberleri büyük bir dikkatle izliyoruz. Önerim şu;'Açık ve dürüst bir politika gütmek gerekiyor bu sorunu çözmek için. Türkiye'nin en hassa, en can yakıcı konusu günlük kaygılara, seçim kazanmaya hesaplarına alet edilmemelidir. Bu çok tehlikeli bir süreç olur. Geçmişte yaşananların faturası daha sonra çok daha ağır olur."
"4 TEMEL iLKE VAR"
Terör sonunun çözümünün, seçim araçlarının bir parçası olarak görülmememsi gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu nedenle dikkat edilmesi gereken 4 temel ilke var. 1 samimi olacaksınız, 2 gizli kişisel bir ajandanız olmayacak, 3 millete izah edemeyeceğiniz, açıklamayacağınız angajmanlara girmeyeceksiniz, 4 ana muhalefet partisine veya millet bilgi vereceksiniz. Bunları yapmazsanız bu sorunu çözemezsiniz. Biz en temel sorun konusunda, en samimi yaklaşan parti biziz. Bu ülkede kan dökülmesini istemiyoruz. Akılla mantıkla, tarihsel birikimle bu sorunu çözebilir. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yeni bir kredi açıyoruz, çözün sorunu. Biz üzerimize düşen her şeyi büyük bir sorumlukla yapıyoruz. Toplumun her kesimi ile kaynaşıyoruz. Her kesimine ellimizi uzatıyoruz. Onların kafalarında ki ön yargılarını silmek istiyoruz. Çünkü bir bu ülkenin temellerinde harcı olan bir partiyiz. Bütün siyasi partiler kayboldu ama biz hala varız."
her an gotumuzde patlayacak sakincali hareketler..
o pic apoyu asmadilar zamaninda simdi hem bi boka yaramio hem pasalar gibi bakiliyo.. madem biz buna bakiyoruz isimize yarasin mantigindalar onemini kaybeden apoya stratejik konumunu geri kazandirmaya calisiyorlar ama bu isler devlet eliyle olmaz bu onlari tanimaktir isin sakincali kismida budur..
başta devletin kurumu trt' olmak üzere tüm televizyon kanallarında haberi geçtiği sırada kanın durması, barış gibi sözcükler eşliğinde imralı adasının havadan çekilmiş görüntüleri yayınlanıyor, terörist elebaşı resimleri gösteriliyor,
bu yolla tek çıkış yolunun imralı olduğu, bir mecburiyet bir teslimiyet aşılanıyor, kamuoyu buna hazırlanıyor.
kurbanı tecavüzcüsüyle evlendiren kolaycı zihniyete yakışan elbette kanın durması için kendi katilinin kapısına gitmekti, imralı görüşmeleri budur.
akp'nin bop politikası, kürtlerin büyük kürdistan hayali gerçeğini redderek halen bu görüşmelere destek veren gaflet uykusunda kalmışlara şaşırmamak elde değil.
akıllara; iyi de bundan abdullah öcalan'ın ne çıkarı olacak sorusunu getiren görüşmelerdir.
hapiste olan, kesinleşmiş cezası bulunan terör örgütünün ideoloğu ve lideri konumundaki kişi bu görüşmelere neden heveslenmektedir ya da arabulucu rolü üstlenmektedir. kanın durmasını istediği için mi? iyi de ilk kurşunu sıkan kendisi değil mi?
karayılan denilen kandil sorumlusu buna ne kadar izin verecektir? fehman hüseyin, cemil bayık, duran kalkan gibi sorumlular da muhatap alınmak isterlerse ne olacak?
sorular sorular sorular. ama cevapları yok.
hayırlısı ne ise o olsun.
akp'den sonra chp'nin de imralı kayığına binmesi, bdp ara buluculuğuyla imralı'da ki pazarlık masasının baya kalabalık olacağını gösteriyor.
imralı görüşmeleri bu büyük türk milletine atılan bir tokat'tır. ulan be insafsızlar, şerefsiz hainler, hadi üzerinde yaşayanları geçtim, vatan'ın karabağrına düşen mehmetçiklerin katilleriyle nasıl aynı masaya oturursunuz kalleş köpekler!
bir yandan istediğim, bir yandan istemediğim görüşmelerdir. gerekli mi, yoksa başka bir çözüm var mı bilmiyorum.
istediğim nedene gelirsem; vefatları olmamasını istemem. arkalarında anne baba * ve kendi çocukları bırakmaları. o çocuklar genelde daha bebek. çoğu babaları kim bilmiyor ve asla tanımayacaklar.
istemediğim nedene gelirsem; pkk'nin yaptığı yanına kâr kalması. *
Rte demiş ki abdullah öcalan (it)'ın ev hapsine alınması gibi bir durum olamaz. tercümesi: sayın öcalan 5-10 seneye mecliste inşallah... zaman kimi haklı çıkaracak göreceğiz akp'li dostlar!
apo denen köpeğin adını ağzına almamak için imralı, kandil gibi terminolojiler icad eden hainlerin yaptıkları bariz ateşkes antlaşmasını görüşme diye yumuşatmasıdır, kıvırtmasıdır.
aynı hainlerin grosstonluk gemileri gemicik olarak toplumsal hafızaya itelemişlikleri de vardır.
son günlerde apo tarafının safları iyice sıkılaştırdığı görülen 2.ihanet projesidir.bu cibiliyetsizler sevinmesin.allah devlete ve millete zeval vermesin.
öcalanla ne konuda pazarlık yapıldığını merak ettiğimiz görüşmedir.ayrıca daha iki sene önce apoyla görüşmek namussuzluktur diyen rtenin marifetidir(!).
hükümetin yada recep tayyip erdoğanın değil, türkiye cumhuriyetinin istihparat birimlerinin yaptığı görüşmedir. Mhp tabiki desteklemeyecektir. çünkü kan yoksa mhp de yoktur.
ciddiyetle sürdürülmediği takdirde halihazırdaki türk-kürt ayrışmasını daha da güçlendirmesi olası görüşmelerdir. zira bölgedeki son gelişmeler türkiye'de önemli potansiyellere gebe. devlet ya ırak kürdistan'ıyla gerçekleştirdiği işbirliğini kendi kürtleriyle de gerçekleştirecek ya da mevcut kürt birliğinin dezavantajlarıyla yüzleşecek ve yalnızlaşacak. an itibariyle ne ırak'la, ne suriye'yle, ne de iran'la adamakıllı ilişkilere sahip olmayan hükümetin tek yanaşacağı halk kürtlerdir. dolayısıyla imralı'daki görüşmeleri bölge perspektifi içinde görmek daha anlamlı bir fotoğraf sunar. ayrıca, son birkaç gündeki medya söylemi de ciddi bir değişime hazırlanıldığının habercisi gibi. umalım ve dileyelim hem chp'nin, hem de mhp'nin şiddetten başı dönmüş kesimleri bu süreçte etkisiz ve marjinal kalsın.
bir bebek katiliyle müzakere edilerek terörün biteceğini sanan zihniyetsizlerin umutla beklediği görüşmelerdir.bunlar habur tekrarlasın istiyor ve dimdik karşı durduğu için milliyetçi harekete aklı sıra ayar vermeye çalışıyor.türk milleti ve türk devleti kimlerin eline düştü.yazık...
sonunda dağın değil fare, sinek bile doğurmayacağı görüşmelerdir.
hiçbir şey çıkmaz bu süreçten, milleti boşuna umutlandırıp oyalamayın.
Apo eve çıkacak mı? çıkmayacak mı? bütün mesele budur. her türlü müzakere argümanının sonu bu soruya çıkacaktır. uzatmayın bu işi ve kestirmeden gidin.
karşı taraf, yani öcalan'ın, an itibariyle ne kürt halkı umrundadır, ne de barış. onun tek derdi hapisten çıkmaktır ve bu görüşmelerde Öcalan'ın masaya koyacağı ilk ve tek şart da budur.
apo'nun ev hapsine alınmasını kabul edecek misin? ki cevap evet ise bu Yüce Divan'lık bir iHANETTiR.
hayır ise de hiç uğraşmamak lazım zaten zira o halde apaçık ortada ki, bu süreç baştan tıkalıdır. net olacaksın hacı net. hepsi bu kadar!