kitabın türkçe çevirisindeki bir hatayı yazayım ben de;
--spoiler--
sonlara doğru cia ajanı nava laboratuvara baskın yaptığında crowe'un elindeki sig sauer'den bahsederken '45 mm'lik silah' ifadesi kullanılıyor. ancak 45 mm'lik bir tabanca olması sözkonusu değil, kitapta bahsi geçen tabanca amerikan ölçü birimlerine göre 45'lik olarak adlandırılan 11 mm'lik yüksek kalibreli bir tabanca. bu hata film-dizi altyazı çevirilerinde de sıklıkla yapılıyor.
--spoiler--
hakikaten ilk 60 sayfasında bilgi verse de geri kalan kısmı bildiğimiz bir hollywood filmi havasında olan kitaptır. yine de fena değildir. okumakta fayda vardır.
ciddi manada kendine bağlayan eser.sadece 60 sayfalık bir kısmını okumama rağmen elimden bırakmak istemiyorum kitabı.
teşbihte hata olmaz ama,
akıl oyunlarını izleyip de beğenen varsa bu kitaba bayılacaktır.
şirin okyayuz yener e de bi parantez açmak gerekir.kitabın türkçeye çevrisinde ciddi anlamda kalite akıyor.çevirilerd genel olarak karşımıza çıkan durgunluktan eser yok,kelime seçimleri,dikkati,kurum isimlerinin bile türkçeye uyarlaması takdire şayandır.
Normal vatandaşların bayıldığı, kimi entellerin sıradan olmakla eleştirdiği kitap. Daha başlardayım ama 60. Sayfaya kadar ilgi çekmeyi fazlasıyla başardı. Bitince eleştirimi ekleyeceğim.
şu anda okuduğum kitap. tabi şu anda bu entryi yazıyorum ama, bilgisayarda bir işim çıktı ve sözlüğe girmeden edemedim. genelde siyaset, tarih kitapları okurum. ama bu kitabı okuyan bütün arkadaşlarım şiddetle tavsiye ettiler. "ama" dedim, "bak ben kurmaca aşk romanlarını falan sevmem?" "yok zaten öyle değil" falan dediler. baya gaza geldim başladım okumaya. ilk başlarda noluyo amına koyım tepkisini vermeden edemedim. çünkü konudan konuya atlıyordu. sonra hepsini birleştirmeye başladı. 217. sayfadayım ve david caine farkında olmadan peşine bir sürü ekip taktı ve liseden arkadaşı olan milyoner tommy ile buluşmaya gitti. ilgimi pek çekmedi açıkçası. olasılıksızla ne alakası var lan bunun? bildiğin roman. yoksa ben mi çok sabırsızım? romandan anlamıyor muyum? neyse emeğe saygı aga, kitaba devam ben.
nava vaner gibi bir ajan, paul tversky'nin peşinde ve adamın fotoğrafına bile hiç bakmıyor... bir insan bırak ajanı, salak olsa, peşinde
olduğu kişyi tanır değil mi? sonra meğer tversky aslında david'in hocası doc'muş .. doc'u gören nava, tversky'yi hiç görmediği için durumu çakmıyor.. onun öncesinde,restoranda david, doc ve onun arkadaşı ile yemek yiyor, doc gibi, arkadaşı da heisenberg konusunda başka biri ile tartışıyor ( yazar bu detay ile okuyucu ile kafa buluyor) , okuyucuyu bir papyon-kravat detayı ile devre dışı bırakıyor..
tıpkı empati'de olduğu gibi, kitabın yarısına gelene kadar ne olduğu hakkında en ufak bir fikrinizin bile olmadığı, sabredip devam edildiği takdirde büyük ikramiyeyi kazanacağınız şahane kitap.
--spoiler--
patlamada inşaat için kurulan bazı kalaslar yerinden çıkınca yangın merdivenini yerinde tutan
parçalar da sökülmüştü. bu ve ısı, merdiveni tutan çivileri gevşetmişti. bir ses daha duydu. sanki
merdiven her an yıkılacakmış gibi duruyordu son bir tiz gümbürtüyle yangın merdiveni koptu ve yere düştü.
zaman bir döngüdür.
aynı yangın merdiveni yere düşer. ateşin ortasına düşer ve erimeye başlar.
(döngü)
caine çantayı atar. araba patlar. çanta binaya çarpar. alevler aracın altındaki petrolü alevlendirir.
bir patlama daha olur. inşaat kalasları yıkılır. yangın merdiveni düşer ve düştüğü yerde ikiye ayrılır.
(döngü)
caine çantayı atar. araba patlar. çanta binaya çarpar. alevler aracın altındaki petrolü alevlendirir.
bir patlama daha olur. inşaat kalasları yıkılır. yangın merdiveni koparak düşerken havada asılı kalır
çünkü binaya hâlâ belli bir yerinden bağlıdır. kırkbeş derecelik bir açıyla durur
(döngü)
görüntüler hızlanınca beyni artık döngülerde ne gördüğünü algılamamaktadır. bir daha, bir daha,
başından başlar caine'in çantayı atarak başlattığı olaylar zinciri. ateş başlar, yangın merdiveni devrilir
ve sonunda doğru yere düşer.
--spoiler--
56 kişilik bir sınıfta 2 kişinin doğum gününün aynı gün olma olasılığının %99,35 olduğu öğrendiğimde önce hassiktir çektiğim sonra yavaştan inanmaya başladığım teoriyi barındıran kitap. 2 günde okunur, hemen teslim edilir.
adam fawer'ın harika eserlerden birisidir. bu tür romanların tutkunu olanlarının okumakta geç bile kaldıklarını düşünüyorum. kurgusu, hikayesi ve zamanlamada ki başarısı beni kendine hayran bırakmıştı. iyi okumalar.
kitap baştan sona sürükleyici, anlatımı etkili, kurgusu iyi vesaire vesaire...
kitabın yazarı adam fawer kitapta resmen bilgi şovu yapmış.kitabı okuduktan sonra utandım ben hiçbir şey bilmiyomuşum meğer.
bide adam kitap boyunca amerikan filmi tadında heyecan yaratmış fakat sonda tam olarak bi boka bağlayamamış gibi geldi bana ama neyse artık.
olasılıksız, adam fawer'ın yazdığı basit bir masaldır. ama okunduğunda (her kitapta olduğu gibi...) olasılıksız'dan da güzel bilgiler öğrenilebilinir, dersler çıkarılabilinir. mesela kitaptaki ana karakterlerden, kadın ajan nava ile ilgili kısımları okurken, bir insanın nasıl ajan olduğu öğrenilebilinir. ve onun yaptığı gibi hayatın her anını, çok dikkatli ve uyanık yaşamak gerektiği görülebilir.
kitap vasat olsa da... kitabın ana karakteri caine'in, kitabın başındaki kumarhane maceralarını ve kötü adamlardan kaçarkenki kısımları okurken, gözünüzde new york'u canlandırması kitabın kayda değer birkaç artısından.
dünya'daki tüm üniversitelerinin, bilimsel araştırma ve deneylerin yapıldığı her yerin... dünya'nın güçlü ülkelerince, son teknoloji mikrofon ve kameralarla takip edildiğini... bu sayede geri kalmış ülkelerin, kendi bilimsel çalışmalarının çalındığını... bu yüzden de bütün icadların genellikle, gelişmiş ülkeler tarafından yapıldığını... bu kitapta okuyabileceğinizi belirtebilirim.
toparlamak gerkirse...
yazarın belli gruplarca desteklenmesi sayesinde, dünya'da reklamı yapılan ve okunan tarzda bir kitap. bu vasat kitabı okumazsanız çokta birşey kaybetmezsiniz. size tavsiyem: bu kitabı okuyacağınıza, gidip dünya klasiklerinden birini okumanız. dostoyevski olur... yaşar kemal olur... içinde insanın bu hayatta yaşayabileceği tüm duyguların olduğu, sefiller'in rast gele bir sayfasını açıp okumaya başlamak olur... o artık sizin tercihiniz. yine de değerli zamanınızı bu kitapla harcamayın.