kendi şahsına da ilettiğim gibi, kendisinden bir adet daha olsa bu devlet kalkınır, uzaya çıkar, uzayda devlet kurar, savaşlara çözüm bulur vs. hatta teröre çözüm bile bulabilirler.
not: allah aşkına peygamber aşkına şu entry'yi okuyun. (#17949521)
- ve şimdi günün anlam ne önemini belirtmek üzre prenses irem'i buraya çağıran bendim. itiraf ediyorum ben yaptım! yıhyıh. öhm tamam cıvımıyorum...
- koçum bi çay çek...
yaş günleri faciaları ahh... bir yıldız kaydı gökyüzünden, oysa ben sana kaç yıldız toplardım be... suskun bir dil adına. sokakların dili olsa da konuşsa... sabah ayazların, deniz kenarlarında... beraber içip denize savurduğumuz şişeler. kader dediğin ne ki? neylesin bu gönül kaderi? koca yalnızlıkların, sokakların... dağlamayın ulan yaralarımı! onlar benim şarkılarım, hatıralarım, canım, ya da onun gibi bi şey... der ve söze başlar uyumayan çirkin evet. şimdi sen kaç oldun? hanimiş anasının mercimee büyümüş mü? yok yok bu başkaydı dur. onun için geç kaldık oldukça eheh. 23? hadi olsun 22. 24? ulan neyse ne. günün anlam ve önemini kaybetmeye yüz tuttum şu anlarda sapmıyoruz konudan höyt! aslında şey yaparız diye düşündümüdü ben, bööyle bi sütlaç düşün tağam mı. üstünde mumlar. ama mumlar şu bildiğimiz beyaz mumlardan. daha doğrusu bi tane mum. ama prenses ayarlamış onu zaten. pasta yaptık biz. evet evet onu biz yaptık. dur nerede o? ya aşağıda ya da yukarıda bi yerlerde olması gerek. nasıl ama .ci çok atarlı duruyo di mi? biz yaptık... bakma öyle ya tamam biz yapmadık. biz aldıkkkkıı... di mi cimcimem?.. evlatlarımın birine yalan söylerken öbürünü de yalana teşvik ediyorum şu an allahım nasıl bir anayım ben! iyi tamam hadi biz almadık da. bulduk. bırakmışlarsa kapıya demek ki. sabah sen gidince kapının önünü süpürmek için bi açtım kapıyı enaaaaaağm pasta! dedim ireem koş çocuğum sonunda evi buldular kesin bomba var içinde. böyle korka korka baktık önce. sonra ben dedim prensesim sen git buradan. ben bakarım. anayım ya o bakımdan. üstündeki kremaya bi barnah attım evvelden. baktım olacak gibi değil o nefis bu da netcede. elimi bi daldırdım aşağıdan içi olduğu gibi bildiğin pasta. yemeden önce düşün bunu da bi eheh. sonra aldık pastayı dedik bunu biz verelim gitsin mercimeğe. nasıl olsa ne bulsa yiyor. idare ediversin. şaka bi yana uğraştı o kız onunla! emek var emek! yiyeceksin onu kaçarın yok...
eheh dur adettendir ben de tanışma şeklimizi yazayım. höamm... ee hıpms... iştee... öyle de bi tanıştık hahaha ne kada da güzel oldu vallahi sorma. geç geç buraları tamam. pek iç açıcı değildi ama olsun. şimdi hocam bu dove nasıl oluyor da cildi kurutmuyor? çok süper konu değiştiririm he evet. şimdi senin yaş günün ya, önce valideaanımı tebrik ediyorum ben buradan. ellerinden öp benim için. saygılar sevgiler sun. sonra da seni tebrik ediyorum. tamam çok güzel bi hayat değil önündeki ama olsun. koskoca yaratıcı vermiş bunu sana bana herkese. yaşamak lazım. arkamızdan ağlar sonra. o yüzden ne yapıyoruz evlatcığım? yaşıyoruz. 'anlaştık mı?' umarım. bak prensesimize her koşulda kız mutlu olmayı beceriyor. aferin lem cimcimem eheh. ondan alacağımız çok ders var. en önce böyle pasta yapmayı nereden öğrendiğini öğreniciiz. daha sonra hayatta her şeye rağman mutlu olma taktikleri vol 1. dur bi şarkı açayım. cyndi lauper 'time after time' iyidir. nerede kalmıştık? işte bu kızda bu yetenek var hatta cevher de diyebiliriz. cevher evet... o yüzden yeni yaşında bunu göz önünde bulundurman gerek. baktın çok dara gelindi saldır cimcimeye. artık gıdıklar mısın, yastık savaşı mı yaparsınız, birbirinizin saçına başına reçel mi dökersiniz bilemem. o esnada ben size aş yapıyor olacağım için önce olaylardan haberim olmayacak. sonra sizin evin dört bir yanında çınlayan kahkahalarınız kulağıma gelecek ve müziği kısıp yanınıza geliciim. önce ortalığın dağınıklığına bakıp yerden bi anda 5 metre yükselip iki terliğimi birden ayağımdan havaya atmak suretiyle takla atıp yere tekrar düşerken terlikleri elime alıp birini sana ohaaaa demdet akalın çıjktı kahretmesi n huh tamam geçti anneciklerim tamam sakin olun... müzik setine kapaklanmaktan bir hal oldum artık yahu. size bir anne tavsiyesi; asla ve asla mp3 çalarınızı ortada bırakmayın. hele ki evde kendi mp3 çaları bozuk biri varsa... neyse mt - uyan çocuk, bu iyidir. ne diyorduk? heh. terliklerden birini sana diğerini cimcimeme atacağım. sonra siz çil yavrusu gibi sağa sola kaçışırken benim de yüzümde kocaman bir gülümseme olacak. sonra ben de muzurluklara dahil olacağım. yapacak bi şey yok yaş 20 gözükse de her daim 19'um ve ruhum 5 ehi. işte böylece mutluluk tohumları ekicez sürekli birbirimize. neden? çünkü biz; güzeliz.
bu arada natalia, eminem olayınızı ben de çok iyi anlıyorum. geçmiyor onu da biliyorum eheh. güzel şeyler bunlar ama. basit hayranlıklar değil ayrıca. bi de şöyle bi durum var; hayran olunan kişiler de basit değil. natalia dediğimiz hanımabla oyunculukta yardıran biri, eminem desen adam her konuda aşmış. benimki de yıl itibariyle sanıyorum ki 41 yaşında ama hala olduğu gibi anarşist, asi ve sosyal sorumluluk projeleri kovalayan bir protest müzik icracısı. o yüzden bırakın o lafları murat dal... demet akalın ne bileyim hadise justin biber vandireklerin hayranı falan olan gerzekler duysun. biz iyiyiz böyle. ama eminem'in yaşlanmamasına bu ara çok taktım. yalnız bunca senedir konu saptırırım, böylesine sapan konu görmedim ben arkadaş. bana olan yararlarına değinmiyorum. bi değinirsem işin içinden çıkamayız çünkü biliyorum. nitekim bu prenses için de geçerli. bu arada ben de seni çok çok çok çoktan daha fazla seviyorum cimcimem. seni de çok çok çok çoktan daha fazla seviyorum. gompile seviyorum işte eheh. ayrıca da asıl sen bizden kurtulamayacaksın cimcimem! ve benim mesajımdan sonra özellikle iyi ki sen o yanlış mesajı atmışsın. mesajı da sana atıyordu mercimek biliyosun mu? elbette biliyosun niçin sorma gereği duyduysam. bi dakika neeeeeeeey? geçmişe özlem duymak mı?! ondan kurtulman gerek. tamam bunu söyleyecek son kişiyim biliyorum ama olsun. o halde prenses'in lafını dinle. daha etkili .ci şimdi gelgelelim kopya nedir ve nasıl çekilir... ispanyolcada kopya çekeceğim kırk yıl oturup düşünsem, kırk karton sigara bitirsem aklıma gelmezdi. kızmayın tamam sigara demedim vurmayın anne öldü cıscıs. bu arada ispanyolca candır. sana ''feliz cumplea... al işte. şimdi gel de o tepesi dalgalı n harfini bul. la havlee... ''Doq? q?? kT?u o?s? c?? (:'' ahah şaka lan şaka sakin olun. tepesi dalgalı n harfini arıyordum nerelere geldim. harfler çıkmaz kesin ama her dilden vardı mübarek eheh. neyse inatlık değil mi bulacam lan. dur hele... bulduuuuuuuuuğm allahıma kitabıma buldum yeeeahhhuuua! nerede kalmıştık bağyım? .ci
''feliz cumpleaños''
pasta konusunda cimcimeme katılıyorum evet ne hallere geldik onu yapacaz diye. uğur dündar'lık oluyoduk az kaldı o denli. ama yi sen yıvrıım yi yi. bak bi de bunu yaptık biz;
ulan klise gibi türbe gibi oldu bu da ya. mum benim kadar resmen. yarım saattir gülüyorum kendi kendime. neyse bu yaş gününde tek facia bu olsun da başka şey istemem zaten yazıyla bile doğru düzgün yaş günü kutlayamayan mahlukata bu bile çok yine iyi halleriniz bunlar eheh. ahahah vallahi sinirlerim bozuldu bak. çok parlak olmasa da emek var netcede takdir edilmeli bence. di mi cimcimem? hemfikiriz yine evet. son dört rondomuzdu onlar bizim hem .ci ufak oynamalar sonucu bi şeye benzer hale geldi. bu benzemiş hali, hesap et. bi de prensesim şey dicem 'mt- aslan oğlum' bunu bi yerlerden ulaştırsın sana mercimek... ben yapamıyorum elim varmıyor... evet prensesim... acı gerçek bu aslında... mercimek bize bakabilmek için geceleri pavyonda rap yapıyor... ama asıl onlar kötü! onların babaları kötü!
-...ve şimdi, günün anlam ve önemini belirtmek üzere prenses irem'i allışlarla buraya davet ediyorum.
+ teşekkürler, teşekkürler... şu an burada bulunmamın sebebi, değerli yazar arkadaşımız, benim çok sevgili abim, kardeşim, arkadaşım immortal technique'nin doğum günü... aa hayır, hayır. böyle olmuyor. onu yazdıktan sonra çok düşündüm ama bir şey bulamadım. bu tarz bir konuşma yapmak isterdim ama böyle şeylerdeki beceriksizliğimi edebiyatımın bir (1) olmasıyla açıklayabilirim sanırım. yazımın devamında da saçmalayabilirim ama bir şey olmaz, yabancı değilsin. geçenlerde seninle ilk tanıştığımız gün hakkında konuşmuştuk. evet, gerçekten çok komikti. sana formspring'den onları yazarken, bu kadar iyi arkadaş olabileceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti. ben o zamanlar sadece takipçin ve en büyük hayranındım, hehe. sana bunu söylediğimde abartma demiştin ama gerçekten yazdıklarını beğeniyordum, hala da beğeniyorum. neyse, en başından beri 7 ayda konuştuklarımızı tek tek yazcak halim yok. bir şekilde doğum gününe bağlıycam konuyu bi saniye... hmm, sen de farketmişsindir ki, sen bana her nasılsın diye sorduğunda ben hep iyiym dedim. e insan her gün de iyi olur mu be. her gün çok iyi çok mutlu değildim tabii, moralimi bozan, beni üzen, sinirlendiren şeyler oldu. ama ben çabuk mutlu olabilen biriyim, suratsız suratsız durmayı sevmem. hem, yakın arkadaşlarımla konuşunca neşem yerine gelir. sen de benim yakın arkadaşımsın, seni çok seviyorum. senin sayende öğrendiğim çok şey oldu. mesela o harika şarkılar. sayende sırf eminem ve bruno mars dinlemekten kurtuldum. gerçi bir dakika ya. sırf eminem yeter bana. ölene dek sadece onu dinleyebilirim, hiç de sıkılmam. ama senin attığın şarkılar da çok iyi, sevdiğim tarzda. senin müzik zevkini seviyorum. beni nach ile tanıştırdığın için sana burdan bütün sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum. ispanyolca'yı, o harika dilin varlığını ben beş yıl önce öğrendim. o zamandan beri hayranım bu dile. rapi sevdiğimi de biliyorsun zaten. ve nach, bu iki şeyin, çok sevdiğim iki şeyin birleşimi. bu benim için harika bir şey. şu an bunları yazarken disparos de silencio'yu dinliyorum. bu şarkı, sıkıldığımda ya da moralim bozuk olduğunda beni neşelendiriyor. müziğinin ve sözlerinin ritmini gerçekten seviyorum. ha bir de requiem var, o zaten süper. departements 93 violence'i de söylemeden edemiyciğim. gelelim natalia'ya. senin ona hissettiklerin benim eminem'e hissettiklerimle aynı. bir sanatçıya, hem de kendinden yaşça bu kadar büyük bir sanatçıya bu kadar hayran, hayranı geç aşık olan tek manyağın ben olduğumu düşünürdüm. ama sen de varmışsın. benim bu durumumu ailem ve arkadaşlarım saçmalık olarak, gelip geçici bir gençlik hevesi olarak görüyorlar. ama öyle değil, sen beni anlıyorsun. beni anlayan sınırlı sayıdaki insanlardan birisin. oo vay canına, buraya kadar ne yazdım ben. kendimi aştım. ama hala doğum gününe gelemedim. gelelim büşrayla tanışmama. onla da senin sayende tanıştık, o beni buldu ve konuşmaya başladı. onunla hemen ve çok rahat arkadaş olabildim. o çok iyi biri, onu da çok seviyorum. hem de çok çok çok. burdan ona kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum. iyi ki bana o mesajı attın büşra, canım annem, ablamı arkadaşım benim. biz böyle üçümüz çok iyiyiz, çok mutluyuz. sizinle iletişimimi hiç koparmıycam, benden kurtuluşunuz yok oolum!!! hehe. zaten siz de benden kurtulmak istemiyorsunuz ki. çünkü siz de beni çok seviyorsunuz, biliyorum .ci bu ifadeyi hayatımıza tekrar kazandırdığın için de sağol ya. geçmişi hatırladım, gerçekten güzeldi. geçmiş demişken. sen geçmişi seviyorsun, geçmişi özlüyorsun. tamam iyi güzel hoş da, biraz da önündeki maçlara bak ya. oha ya inanmıyorum, o iğrenç espri yeteneğinizi bana da bulaştırdınız, tebrik ediyorum. ama gerçekten bırak geçmişi, oraya bağımlı olma. nerden geldim bu konuya ya, he tamam hatırladım .ci'den. neyse, neyse... sana doğum günün kutlu olsun demiycem, çünkü biliyorum ki sen de ispanyolcayı çok seviyorsun. o yüzden sana feliz cumpleaños diyorum. hehe. aha bu da pastan. büşrayla ikimiz kendi ellerimizle yaptık, değerini bil. https://galeri.uludagsozluk.com/r/383354/+
ulan bu adam sözlüğün en seviyeli adamlarından birisi değil miydi? Ne ara milletle bu kadar kavga etmeye, küfürleşmeye başladı?
Ayıptır abura goyim.
Hahay ne kadar da komiğim.
şahsen tayyip erdoğan ağzı bir konuşma stili ile bırakın mecliste birilerini temsil etmeyi,
kızılayda plav satılamayacağını düşünürdüm.
tayyip erdoğan dan sonra o kadar naif kibar ve konuşması hareketleri tavırları ile bir çoğumuza örnek olacak
siyasetçini tarih sahnesinden silindiğini gördüm ki, şaşırdım, "nasıl olur dedim, bir ülkenin başbakanı lan bu adam, bu konuşma tarzı nasıl kabul görür bu rezillik"
dedim, ama adam 12 senedir bu ülkeyi yönetiyor ve bunca rezilliğe rağmen gerekli oyu alıyor ve adama bir de biat ediliyor.
demek ki neymiş, bazen kitlelerin anlayacağı şekilde konuşmak lazımmış.
güzel ayarlar verip ağlatan yazar. bu yazar arkadaş ben ve koministimam çeteyiz zaten. hiç ayrılmayız birbirimizden. hayatımızda birbirimizi hiç görmeden çete olduk. koministimam polat alemdar ben abdulhey immortal technique arkadaşımızda memati. öyle bir ekibiz biz düşünün artık. * bu kadar üstlerine gitme üstat değmez klavyene yazık. *
şu sıralar sahibi tarafından teselli/tedavi edilmeye çalışılan yazardır.
her topa girilmeyecegini ögrenmiştir umarım, kullanıp atarlar akıllı ol bebem.
notig: sen yaz döktür, eski aşkını anlattıgın, ona hala nasıl aşık olduğu,sarı saçlarından yeşil gözlerinden bahset, nasıl çıkma teklif ettiğin, sana verdiği tarihi ayar' sende bu kalbe...vs' tadın da etrnylerini gir, sevenin çok ya la burda, zorlasan ben bile severim gari. ne işn var elin hırlısı, hırsızı, tepeciklisi, götoş bankacısı filan seni aşan konular.
bak dalgana.