ezberlediği 4-5 kalıbı tekrarlayıp halkı devamlı aşağılayarak "akplilere nasıl qapaq yaptık ama swh swh" diye tatmin olan hanzolardan farklı olarak bilgili bir yazar. hani şu dünya siyasetinin nasıl işlediğinden bihaber olup da yeri geldiğinde dış politika uzmanı kesilen ama "hüloğğğ, göt kılı, koyun, makarna kömür" yazmaktan başka bir işlevi olmayan hanzolar var ya, bunların tam tersine, iyi tespitleri var. anlamadığı şeyler hakkında ahkam kesmediğinden olsa gerek yazıları sıkıcılıktan uzak ve öğretici.
son günlerde biraz durgun ama işlerinin yoğun olduğunu belirtmişti bir entryde. olsun. böyle donanımlı yazarları sözlükte görmek gerçekten güzel.
öncelikle son verdiğim cevaptan dolayı memnun değildim ve sildim. kendimi altta kalmış gibi hissettiğim için ve bir daha uzun bir süre internete giremeyeceğimi tahmin ettiğim için malesef bu salağa ikinci kez cevap vermek zorundayım.
bundan birkaç hafta önce bir gazla bir şeyler anlatmaya çalışmıştım bu salağa, fakat daha sonrasında gerçekten hayatımda hiçbir şeyden pişman olmadığım kadar pişman oldum.
genelde pişman olacağım işler yapmam. ama ilk defa bu kadar pişman oldum bu salağa laf anlatmaya çalıştığım için.
amına kodumun salağına gündemi hatırlatarak bir takılayım demiştim. kötü bir niyetim de yoktu. üstüne üstlük bunu da anlamaz diye entrynin sonuna "seviyoruz seni" yazdım. fakat bu salak kalkıp bana hakaret ederek cevap verdi.
ben şimdi bu salağa sorarım. madem kendi nick altına yazmaktan iğreniyordun, benim hiç cevap beklemeden yazdığım bir şeye neden böyle salakça bir cevap verdin?
e tabi böyle olunca bu sefer bana da cevap hakkı doğdu ve ben de bu cevap hakkımı kullandım.
gerizekalının eline ses kaydını verdim. daha ne yapabilirim ki? herifler rüşvet alırken videoya mı çekseydim? ya da tayyip'in oğluna işkence yapıp ağzından itiraf mı alsaydım? ne yapabilirdim?
yani eğer o ses kaydını dinleyip de hala tayyip'i savunabiliyorsa bir insan, koyundur. bunun başka bir açıklaması da yoktur. sen veya bir başkası.
ben tayyip erdoğan'a oy veren 15 milyon kişinin koyun olduğunu söylemedim. gerçekten akp'ye oy veren aklı başında ve dürüst insanlar da gördüm.
fakat bunların hiçbirisinin hırsızlığı savunacağını düşünmüyorum.
şimdi 15 milyonun içindeki koyunların oranlamasını yapmayacağım, ama şunu bil ki sen gerçekten koyunsun.
el kaideli orospu çocuklarına silah sevkiyatı yapan puştları savunacak kadar koyunsun.
kendi ülkenin dışında devam eden bir mezhep savaşı(!)nın tarafı olacak kadar koyunsun.
neden profilime esad'ın resmini koydum, çünkü bir yandan terörle, bir yandan abd ile, bir yandan dünyanın dört bir yanındaki istihbarat örgütleriyle mücadele etmek gerçekten sağlam bir göt ister.
kalkıp abd'nin yaptığı savaş çağrısına "her türlü saldırıya karşı koyacak gücümüz var" demek gerçekten çok sağlam bir göt ister.
esad kimyasal silah falan kullanmadı. esad'ın devam eden bir iç savaşta, devletin elindeki kimyasal silahları hiçbir teröristin olmadığı bir bölgede kullanıp, daha sonra bunu inkar etmesinin ne gibi bir maksadı olabilir?
bu silahları, arkasına her türlü istihbarat örgütünü almış bir terör örgütünün, bu istihbarat örgütlerinin ve sonradan kendilerine katılmış ordu mensuplarının yardımıyla devletin elinden çalarak masum insanlara karşı kullanıp, kamuoyu desteği oluşturmak için suçu da esad'ın üzerine yıkmaya çalışması çok daha mantıklı bir senaryo.
esad gargamel değil. esad vatanını seven bir adam.
esad vatanını el kaideli teröristlere bırakıp kaçmaktansa ölümü göze alabilecek kadar cesur bir adam.
bu öyle van minütçülük oynamaya benzemez.
ya da "biz kefenimizle yola çıktık"çılık yapmaya benzemez.
nato, suriye harekatının eşiğinden döndü.
kalkıp "bir daha da davos'a gelmem" demeye benzemiyor bu. anladın mı?
tabii ki anlamadın.
bana muhammed buazizi'nin kendini yaktığını söyledin. sanki bunu bilmiyormuşum gibi.
halbuki ben sosyal medyanın günümüzde örgütlenmek için en uygun mecra olduğunu anlatmak istemiştim. yani senin sandığın gibi basit bir mecra değil, koskoca bir arap dünyasının kaderini değiştirebilecek kadar önemli bir mecra olduğunu anlatmaya çalışmıştım. sen ise her zamanki orospu içgüdünle konuyu başka taraflara çektin.
buna "ad hominem jokeri" deniyordu yanlış hatırlamıyorsam. yoksa yanlış mı hatırlıyorum?
tabi bu kategoriye girecek bir puştluğun daha var o da bana ettiğin hakaretleri, hatta zamanında bana defalarca "orospu çocuğu" dediğini unutarak, sana "amın oğlu" dediğim için kendini mağdur gibi gösterip bu tartışmayı takip eden insanların aklını çelmeye çalışmandı.
seni neden tanrı gibi göreyim ki?
saian rumuzlu skeltah özentisi bir gerizekalı, senin yazına cevap verdi diye mi?
saian konusunda haklıydın, ben de sana haklı olduğunu söyledim. o kadar.
ayrıca saian dinleyecek kadar küçük beyinli bir mahluk olduğundan da bahsetmedim dikkat edersen.
ne oldu lan bir ara gidip albümünü falan imzalatmıştın bu gerizekalıya?
haha.
neyse ben bir şey demiyorum.
ben sadece immortal dinlediğin için bir sempati duymuştum sana karşı. başlarda aklı başında biri olduğunu sanmıştım.
fakat ne kadar sabit fikirli bir koyun olduğunu anladıktan sonra bu sempatim sıfırlandı.
çelişki derken emin ol siyasi çelişkilerden bahsetmiştim.
mesela arap baharı denen saçma sapan bir gaz organizasyonunu bir gerilla hareketi olarak görüp de sosyal medya üzerinden mizahi argümanlarla iktidarı eleştiren insanlara "zaaa tüvütüyden devyim yapüyüleeeeer" şeklinde düz bir koyun mantığıyla yaklaşmandan bahsetmiştim.
tabi burda mizah seviyesi "lanet olası fetoreller" düzeyinde olan bir salağın, domates çekirdeği kadar beyniyle bu insanları eleştirmeye çalışması da ayrı bir ironi.
fetoreller ne lan? zuhahaha.
mesela el kaide'yi amerika'nın yarattığını söyleyip de sırf şii cephesine karşı savaştığı için bu şerefsiz örgütü savunmandan bahsetmiştim.
ve aklıma gelmeyen bir ton saçmalıktan.
gerçekten sana bunu durduk yere söylediğimi mi sandın?
bu kadar salak mısın?
evet aslında salaksın. ama daha önce seni daha fazla rencide etmemek için ne kadar salak olduğunu söylememiştim. "sana salak demeyeceğim" demiştim. ama buna karşılık bana "düşük zekalısın" diyerek ne kadar karaktersiz bir pezevenk olduğunu da göstermiş oldun.
karma heveslisi olduğunu düşündüğün kişilere "oğlum bakın" ve "cehapeli" şeklinde hitap ettiğin için benim bunu üstüme alınmam gayet doğal. bunun için kimse düşük zekalı olmaz.
zeka kanıtlanabilir bir şeydir.
eğer zamanında annem izin verseydi ben henüz 5 yaşında 2. sınıfa geçmiş olacaktım.
bu zekayı kanıtlar mesela. ya da bir öğretmeninin ricasıyla doktora gidersin ve doktor senin ülkedeki %5'lik kesimin içinde olduğunu ve daha da gelişebileceğini söyler. bu zekayı kanıtlar.
gidip bir doktora sen de zeka seviyeni öğrenebilirsin. tabi sonuçlar bu cahil özgüvenini kaybetmene sebep olabilir. yani eğer bu riski göze alabileceksen git. onu baştan söylemiş olayım.
son olarak ben kimsenin bana kırılmasını, darılmasını, benden nefret etmesini istemem. bir şekilde yanlışlarımı düzeltmeye çalışırım. insanlar benim bir davranışımı beğenmediyse, bunu elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım. her zaman böyle yaptım ve bundan sonra da böyle yapacağım.
bana ettiğin küfürlerden dolayı sana hakkımı helal ediyorum.
sen de benim sana ettiğim küfürlerden dolayı bana hakkını helal et.
emin ol adana'ya bile düşsem, haberin olmayacak.
şu sitede kendi nick altıma yazmaktan iğrendiğim kadar hiçbir şeyden iğrenmiyorum. sırf bu yüzden kendi başlığımı engelledim sol şeritte görmeyeyim diye. şimdi yüzbinlerce insanın katili olan, esed denen aşağılık bir mahlukatın fotoğrafını profiline koyan, akıldan mahrum bir zavallıya cevap vermek için ne yazık ki tekrar geldim.
twitter ve facebook'tan devrim yapılmaz. twitter ve facebook'ta kısıtlı bir kitle hareketi oluşturabilirsin sadece. bu kitle de ellerindeki şarap şişeleriyle sokaklarda eğlence arayan güruhtan ibaret olabilir ancak. 76 milyonluk türkiye'de 'devrim' olarak nitelediğiniz gezi eylemlerine kaç insanın katıldığına bir bak şöyle. devrim, ancak halkın ezici çoğunluğunu etrafında toplayabilecek bir sınıfa dayanıyorsa gerçek zafere ve yeni bir düzenin kurulmasına götürebilir. dolayısıyla devrim için bazı şartların oluşması gerek. arap baharı için şartlar mevcuttu. onlarca yıldır koltukla oturan diktatörlerin varlığı bu isyan dalgası için yeter bir şarttı. bundan üç yıl önce muhammed buazizi kendini yaktığı için yaşandı bunlar. hadi twitterda facebookta toplanıp devrim yapalım denildiği için değil. siyasi yozlaşmalar tavana, ifade özgürlüğü tabana vurduğu için yaşandı bunlar. hadi facebookta toplanalım devrim yapalım denildiği için değil. enflasyon ve işsizlik gırla gittiği için yaşandı bunlar. hadi twitterda toplanıp bu dikta rejimini yıkalım dedikleri için değil. koşullar oluştuğu zaman zaten devrim kendisi geliyor. bolşevik ihtilaline iyi bakın, küba devrimini iyi analiz edin. o kadar uzağa gitmeye gerek yok aslında. yunanistan'a bakın sadece. yunanistan'da devrim olmadı yanlış anlaşılmasın. ama kötü ekonomik koşulların, yoksulluğun neler yaptırdığına iyi bakın. o insanları oraya iten güç twitter mı? facebook mu? kimin sikinde olur ki bu? ezici çoğunluk demiştim. türkiye'nin ezici çoğunluğu twitter'da toplanıp taksim meydanına akan o serseriler değil. ama tunus'taki cezayir'deki yemen'deki insanlar ezici çoğunluktaydı. günümüz teknolojisiyle bağlantılı olarak sosyal medya bir araç olabilir sadece. eğer bugün bir yerde bir devrim olacaksa bunun ana unsuru sosyal medya değil, devrimi oluşturan şartların ta kendisidir. yani geçmişteki birikimdir. bu keder dolu, sıkıntı dolu birikimleri kalbinde ve beyninde taşıyan bir insan twitter'da "hadi meydanlara iniyoruz" çağrısını gördüğü zaman gider onlara katılır. ama böyle olmayan insan twitterda böyle bir çağrı gördüğü zaman "siktir lan sokak serserisi" der. türkiye'de olan şey de buydu.
bütün samimiyetimle söylüyorum, sana cevap verirken kendimden utanıyorum. gerçekten.
ama daha önce de söylediğim gibi, sen burada araçsın sadece. sırf seninle aynı fikirde olan insanlara yazıyorum bunları.
sanırım beni tanrı olarak görüyorsun. yazdığım her yazıyı didik didik edip, "aha şimdi sıçtım ağzına" düşüncesiyle isyankar bir ergen gibi kıvrandığını biliyorum. çünkü çok bariz şekilde görünüyor bu. sen düşük zekalı bir insansın. gerçekten. bunu söylediğim zaman alınma, üzülme. bundan bir önceki yazıda karma heveslisi asalaklara bir şeyler söylemiştim ve sen kalktın bunu üzerine alındın. profiline bakan biri karmayla bir işin olmadığını bilemez mi sence? neden bu derece salaksın ki? gerçekten merak ediyorum bunu. bir de çelişkilerimden falan bahsetmişsin. kesinlikle var böyle bir şey. ama politik değil. duygusal olarak öyleyim. bir saat önce nefret ettiğim bir kıza bir saat sonra aşık olabilirim. yani dün sosyalist bugün amerikancı olanlardan değilim. her neyse.
ben tanrı değilim. ben tuvalete gidip sıçmaktan aciz bir insanım. mutfağa gitmek için taksi çağırabilecek kadar üşengeç bir insanım. ben kralım diye bir iddiada bulunmadım. kimseye herhangi bir şeyi kanıtlamak mecburiyetinde hissetmiyorum kendimi. ben insanlar ne düşünürse öyleyim. mesela amın oğlu dedin bana. bir başkası da orospu çocuğu olarak görür belki. bir diğeri hayatındaki tek adam olarak görür. bu beni gerçekten ilgilendirmiyor.
açığımı bulduğunu sandığın ne kadar argüman varsa istediğin zaman istediğin saatte buraya aktarıp "şimdi siktim belanı" diyerek kendince uzun uzun beni aşağılama imkanına sahipsin her zaman. istediğin kadar yaz çiz küfret, anlaştık mı? sana benden bir daha cevap gelmeyecek. ben tayyip erdoğan'a diğer 15 milyon insan gibi oy veren geri zekalı bir koyunum, anlaştık mı? chp mhp bdp ödp tkp o bu şu, istediğine oy ver, bu beni ilgilendirmiyor. ve senden rica ediyorum, lütfen bana bir daha mesaj atma.
son olarak, derslerini de ihmal etme. matematik zorlayabilir bu sene.
lan aslında elime tartışma çıkaracak argümanlar geçmesi çok iyi oldu *
içimden geçeni özgürce saydırabiliyorum artık.
canım sıkıldıkça gelip buraya saydıracam. *
bu yavşak son günlerde bir de şuna takmış, "face'den twitter'dan devrim mi yapılır lan muhahaha"
cahile bak.
öncelikle ne twitter, ne de facebook kullanmadığımı belirteyim.
aslında hesaplarım var ama, twitter'a 6 ayda bir falan giriyorum.
facebook'a zaten 2 senedir girmemiştim, geçen hafta girdim bir baktım, 2 mesaj dışında kimse arayıp sormamış. önce güldüm sonra bastım çıkış'a.
şimdi tekrar konumuza gelelim.
sen arap baharı denen bu saçmalıkların nasıl başladığını sanıyorsun lan amın oğlu?
gökten kemik mi yağdı bu amına kodumun devrimcilerine?
nasıl örgütlendiler sanıyorsun he?
nigga sen hepten kafayı deldirmişsin.
bu internetin ne boka yaradığını hala çözememişsin sen.
millet okey oynamak için girmiyor internete, iletişim kurmak için giriyor.
hatta abartıp internetin bunun için icat edildiğini bile söyleyebilirim.
dingil hangi devirde yaşıyorsa hala "face'den twitter'dan devrim mi yapiliyür"
diyür.
bak şimdi kanka,
eskiden hitabeti iyi adamlar çıkar,
"arkadaşlar, yoldaşlar, efendiler, ülkücüler, gençler, kardeşler" diye lafa başlar, milleti yanına toplayıp örgütlerdi.
artık o işler öyle olmuyor.
artık ya sözlükten başlık açıyorsun, ya twitter'dan hashtag açıyorsun, ya da face'den grup kuruyorsun.
böyle oluyor artık bu işler.
komik mi geliyor sana? yanlış mı geliyor.
komik ama, "yanlış ama" gerçek.
bu arap baharı saçmalıklarını destekleyen de sen değil misin kanka? nedir bu kibir şimdi?
artık bütün dünya doğusuyla, batısıyla tayyip gibi, sarıgül gibi adamların başı çektiği örgütleri çoktan siktir etti.
bir biz kaldık. emin olabilirsin.
yıllar sonra kılıçdaroğlu gibi doğru dürüst bir adam çıkmış ona da yok hitabeti kötü, lider vasfı yok falan diye bok atıyorsunuz. üstüne üstlük chp'nin içindeki ulusalcılar da bu kafadalar.
bunlara annem olsa "am buldun kılını arıyon" derdi.
neyse,
sen tayyip'in kıvırmalarını yemeye devam et. aynı karakterdesiniz ne de olsa.
ne de olsa başkasının dedikleri senin için bir şey ifade etmiyor.
en zeki sensin. zeka fışkırtıyorsun vallahi bravo
hadi eyvallah.
not: moderatör arkadaşların kafası karıştıysa bilsinler, bu küfürler rapçi olan immortal'a edilmiştir. yazar olanıyla hiçbir alakam yoktur. *
edit: bu arada ne yaparsan yap da bana "burn it off the fucking internet and bump it outside" sözüyle gelme. immortal'ı takip et twitter'dan. bu saatlerde çok yazıyor.
(bkz: #22318433)
yok abi cidden koyun lan bu.
öyle uzun uzun yazıp da sazan avı yapıyor. başka bir şey değil.
bakın gençler bu 3 paragraflık gereksiz entryi okuyacağınıza şunu okuyun, tek cümle; "chp gelse o da çalacak"
bir de o son paragrafın son cümlesini okuyun.
bu herif budur.
hayır biliyor tayyip'in çaldığını da,
"ne yapalım yani gidip chp'ye mi oy verelim" demeye getiriyor hala.
evet. ne diyorduk lan biz forumda. akp'liler bu aralar sinirli diyorduk.
gerçi bu sıkık her seferinde sinirli. durduramıyoruz.
övüyoruz sinirleniyor. sövüyoruz sinirleniyor. "helal" diyoruz sinirleniyor. "yanlışın var" diyoruz ona da sinirleniyor.
hee küfür edince sinirlenmiyor bak. malum, arkadaşla ısırık yemeden konuşabilmek için "it" olmak gerekiyor. siz siz olun it olmayın arkadaşlar.
e ama empati de gerekiyor. yani ortada bir it var ve bu itle konuşabilmek için kendini it yerine koymak da gerekiyor. eğer bunu göze alabilecek varsa olsun. orası ayrı.
neyse sen şimdi iyice orgazm olmuşsundur. ama kendime de it dedim dikkat edersen. yani amerikanların bir lafı vardır; "don't take it personal"
türkçesi "kişisel alma"
tamam mı şakirtim benim.
bak şimdi.
diyorsun ki ortada bir yolsuzluk varsa bunun gereği yapılır. *
şaşırtmadın. başka bir şey demeni beklemiyordum senden.
öyle kendi pencerenden gördüğün her boku savunman ne kadar sefil olduğunu gösteriyor aslında. ben manevi olarak bir sefillik yapmadım.
bak sen şimdi diyorsun ya "yolsuzluk varsa gereği yapılır" diye. tesadüfe bak ki geçen gün muammer paşa de söylemişti bunu.
hem de gayet soğukkanlı biçimde.
halbuki oğlunun iplerini de kendisi tutuyor pezevenk.
bu adamların milleti kandırmadığına inanmamak için salak olmak lazım.
şimdi sana salak demeyeceğim.
ama objektif değilsin. bu çok net. yani zaman zaman salaklaşıyorsun cidden.
ayrıca öyle saçma çelişkilerin var ki gerçekten anlayamıyorum bu kadarını. eli sikinde ezan okuyan müezzin gibisin. ya sikini tut ya kulağını. ikisini birden tutunca buna kimse anlam vermez.
benim de çelişkilerim var. ama bu kadar değil.
bunda gurur duyacak bir şey yok. öyle böğüre böğüre sağda solda "evet bu suçsa ben çelişkiliyim" gibi saçma sapan demagojilere de kalkışma. kimse yemiyor artık bunları. açıkçası "akıl sahipleri için" pek de farklı birisi değilsin.
tekrar dönüyoruz konumuza.
yaklaşık 3 gündür sürüyor bu yolsuzluk davaları.
peki daha öncesinde haberi yok muydu bundan zekeriya bey'in. neden şimdi coştu birden.
nedenini hepimiz biliyoruz. öyle cemaatle alakası yok falan deyip kendinizi kandırmayın.
tabi eğer ben bülent arınç'a inanmıyorum diyecek kadar dürüst olan varsa, ona bir şey demiyorum.
bu konuyla ilgili güzel bir caps vardı. du bakim; https://galeri.uludagsozluk.com/r/548294/+
peki daha öncesinde neler vardı? neler ortaya hiç çıkmadı? nelerden aklanıldı?
bunların farkında mısın? tabii ki hayır?
hiç oturup araştırmayı denedin mi bir gün?
tabii ki hayır.
çünkü sen koyunsun.
evet. önde gidenisin. inkar etmen sana bir şey kazandırmaz.
şöyle bir gün aynaya bakıp düşün derim benden tavsiye. bu gerçekten güzel bir terapi şeklidir.
bundan haberin var mıydı?
bir incele bakalım. hayır vazgeçmeyeceğini biliyorum ama yine de biraz olsun sorgulamaya başlarsın en azından.
bu kaydı doğu perinçek mahkemede kanıt olarak sunmuştu.
tabii ki bir işe yaramadı.
sözlükteki başlığına bir bakalım; (bkz: üçe kapatın)
sadece 6 kişi ilgi göstermiş.
çünkü bunun kaynağı cemaat değil. çünkü perinçek'in hsyk'da adamları yok.
bu ses kaydı, tayyip'in yolsuzluk yaptığının "kanıtsız" bir kanıtıdır.
evet tayyip çok zeki, ne yapması gerektiğini biliyor. çok güzel gizliyor kelimelerini, açık vermiyor.
ama hepimiz gerçeği biliyoruz.
hani diyorsun ya, bütçe kriziyle ilgili bir yazı yazdım. kimse ilgi göstermedi.
ben sonuna kadar okudum.
fakat inan kapitalizmin çatlaklarını hiç sikime takmıyorum.
özellikle de abd gibi bir ülkede bu çatlakları anında yamarlar.
bunlar aya çıktıklarına bütün dünyayı inandırmış adamlar. reklamlarını yapmayı çok iyi biliyorlar rahat ol.
bakarsın birkaç güne bir ikiz kuleler faciasıyla daha karşılaşırız. veya yeni bir gezegen falan keşfederler.
ama eğer sen haklı çıkarsan, eğer abd'de ciddi bir ekonomik krize dönüşürse bu, yemin ediyorum kapının önünde bir hafta göbek atarım. videosunu da sözlüğe koyarım.
ama olmaz biliyorum.
mustafa sarıgül konusuna gelelim.
o olayı emin ol en iyi bilen kişi kılıçdaroğlu'nun kendisi.
sence kılıçdaroğlu sarıgül'ün ne mal olduğunu bilmiyor mu?
tabii ki biliyor.
tabii ki kılıçdaroğlu böyle bir işe kalkıştıysa sarıgül'ü ne parti içinde ne de -eğer seçilirse- belediye konusunda rahat bırakmaz.
ama şu anda ülkeyi bu baştaki münafıklardan kurtarabilmek için bunu yapmak zorunda.
mantıklı olan bu. bu yüzden bunu yapıyor. şu anda kimse buna itiraz edebilecek durumda değil. ne sosyalistler ne de islamcılar.
kimse mantığın karşısında durmaz.
sarıgül de bir istisnadır. istisnalar kaideyi bozmaz. en azından bu yerel seçimlerin sonuçları açıklanana kadar bozamaz.
baktık ki sonuçlar açıklandı. sarıgül istanbul'u aldı ama onun dışında diğer illerde tık yok.
o zaman kılıçdaroğlu yerini bırakır yavaş yavaş sarıgül'e. tabii ki isteyerek değil.
demek ki "çare yolsuzlukmuş" diyerek.
karma diyorsun.
karma peşinde olsam kalkıp "kürtlerin bu ülkeye katkıları" başlığına "türklerinkinden fazladır" yazmazdım.
sen de arada bir bak başlıklara. kısa ve ters bir entry gir kendi görüşüne dair.
bak bakalım nasıl eksi yağmuruna tutuluyorsun.
öyle ayda yılda bir uzun uzun yazıp "ben karma peşinde değilim yeaaaa" diye kendini kandırarak bir yere varamazsın.
bu arada sözlükteki kullanıcılarının 4/3'ünün cehapeli olma ihtimali yok. matematik özürlü olduğunu bu kadar belli etme bari. yeni gelen birisi okusa bunu, seni anaokulu terk falan sanar. kesirleri 2. sınıf çocuklarına öğretiyorlar artık. çarpım tablosundan da önce yani.
amına koyim en verimli saatlerimde bana 1 saat entry yazdırdın. boş yere.
daha önce de söylemiştim. sabit fikirlisin birader. şimdi ben 1 saat bu entryi girdim. peki yazdıklarımdan kaçı senin kafana girdi? hiç.
son bir tavsiyem, bir ara silkelen de kendine gel. tamam. anlaşılan daha sen travma sürecinde değilsin. ama emin ol o zamanlar da gelecek.
bir gün koltuğuna geçip "lan ne savunurdum bu yavşakları hee" diyeceksin.
ama çok geç olacak.
hadi eyvallah.
edit: bu arada bunlar konuşulurken 28 şubat olaylarından tutuklu olanların hepsi serbest kaldı. "çevik bir" diyeyim sen gerisini anla. yani bir ara daha "toy" iken yazmıştım ya bir şeyler, "akp darbe ile başa geldi" demiştim.
şimdi bir daha bak bakalım ne kadarı tutuyor o senaryonun.
(#22286341) buna istinaden cevap hakkımı kullanmak istiyorum.
bu cevap hakkı sadece bu sefil için değil, onunla aynı fikirde olduğunu düşündüğüm fakat buraya yazmayan diğer amipler için de geçerli.
hayır sanıldığı gibi kasetlerim falan çıkmadı. ama isterdim şöyle katerina hartlova gibi biriyle bir kaset doldurmayı. şaka yaptım. penisim burada yazmaya çabalayan kullanıcıların % 99'undan daha kutsal ve daha değerli. penisimi olur olmadık yerlere sokmak adetim değildir. ezgi de şahidimdir. her neyse.
bilindiği üzere, yeni bir seneye girmek üzereyiz. işimiz gereği yıl sonu hesaplarını yaparken çok yoğun oluyoruz. geceleri de giremiyorum eskiden olduğu gibi. yani şu an için görünen tablo bu. bu sebepten ötürü ortalıkta görünmüyorum. hayır bu durumun kimsenin sikinde olmadığını ve kesinlikle olmaması gerektiğini de biliyorum. "örtölöktö görönmöyör nöröyö göttö bö aköpölü" diyen enikler beni merak ettiği için bunu belirtme ihtiyacı hissettim. en son 10 aralık 2013'te entry bırakmışım bu foruma. bu söz konusu operasyon ise 17 aralık'ta gerçekleşti ve bugün 20 aralık. bu mantığa göre demek ki ben operasyonun yapılacağını bir hafta önceden biliyordum ve ona göre önlem alıp köşeme çekilmişim. hani bunlar gibi ekranın içinde yaşıyorum ya ben. bu cehapeli arkadaşlara karşı mahçup olacağım ya hani, o mesele. mantığı gerçekten bunun üzerine mi kurdun lan yoksa? bu üç kuruşluk beyin sahiplerinden her şey beklenir. özellikle bu forum bunlarla dolu.
bu olan bitenden dolayı beni mi sorumlu tutuyorsun gevşek? bana hesap mı soruyorsun osuruk bidonu? benim gibi 15 milyon insan var bu ülkede. kimse hırsızlığı savunmaz. birkaç hafta önce cemaatçi folloşlarla atışırken de değinmiştim bu konuya. geçmişte mehmet fırat ve kemal unakıtan nasıl piyasadan silindiyse bu olaya karışanlar da silinir gider ve kervan yoluna devam eder. yolsuzluk nedeniyle partiden ihraç edilen bir sünepeye kurtarıcı diye sarılan bir parti var ortada ve kimse buna ses çıkarmıyor. siz önce kendi kapınızın önünü süpürün yavşaklar. eski nickinle qemal qılıçdaroğlu'nu 4 sayfa boyunca savunmaya benzemez bu işler swh swh. bu operasyonla ilgili benden açıklama bekliyorsan birkaç ay önceki yazılarıma bakarsın. çok merak ediyorsan aç oku. bazı müptezellere bu operasyon sürpriz gelmiş olabilir ama görünen köy kılavuz istemedi her zamanki gibi.
elbet bu son olaylarla ilgili bir yazı yazacağım ama ondan önce söylemek istediğim birkaç şey daha var.
hatırlarsanız gezi darbesinin ilk günlerinde sayın başbakan haftalık programı gereği kuzey afrika ülkelerinden birine gitmişti. o adam orada olağan temaslarını sürdürürken bu forum da dahil olmak üzere sosyal medyada "böşbökön ölködön köçtö" diyerek anıran komikler vardı. canlı yayınlarda "buna devrim demek geçiyor içimden" diyen kaltaklar vardı. o fahişe konumuz değil şimdi. demek istediğim şey şu; bu forumdaki kitlenin zeka seviyesi bundan ibaret. 48 saat içinde hükümetin düşeceğini gerçekten inanan bir kitle var karşımızda. bu derece akıldan mahrun organizmalar bunlar. orantısız zeka olarak övünmeleri her şeyden daha komik. şimdi bu forumda benim hitap edeceğim kitle bundan ibaret. yazsam ne olur yazmasam ne olur. zaten kimsenin okuduğu yok bunları. geçen amerikan bütçe kriziyle ilgili yazdığım yazıdan sonra bi tane amın oğlu esteban bana mesaj attı ve dedi ki; "çok uzun yazmışsın eksini verdim" eski ya da artı sikimin ilgi alanına giren konular değil. durumu anlayabilmeniz için söyledim bunu. yazı gelecek, kurbağa suratlı arkadaşlar meraklanmasın öyle.
oğlum bakın, forumda esen bu kaos rüzgarını artı karmaya çevirmeye bakın. sizi ancak bu mutlu eder. birbirinizi parmaklamanız için güzel bir fırsat doğdu. nasıl olsa ekranın içinde yaşıyorsunuz ve bu forumdaki kullanıcıların 4/3'ü cehapeli. birbirinizi gazlamanız ve bunu yüzlerce başlıkla süslemek sanal krallıklarınız için önemli bir unsur. neticede işsiz güçsüz sefillersiniz amına kodumun yerinde. işinde gücünde olan adamları bile siber alanda yaşamaya davet ediyorsunuz güvercin taşşağı kadar beyninizle. o pc'nin başından 24 saat boyunca kalkmayın sakın. haber sol ve odatv gibi şahane haber kaynaklarını forumda bol bol kullanıp siyasi amigoluk yapın. devrime ancak bu şekilde ulaşabilirsiniz swh. ha bir de; gezi eylemlerinde jandarma sokağa indiğinde "ordu devreye girdi çatışma çıkacak, olay çok farklı bir yere gidecek" diyerek güldüren, beyinden mahrum orostopol artığı bir radyocu vardı. hani ak parti'ye oy veren herkese "orospu çocukları" diyebilecek kadar alçalan cesedi sikik bir yetkili. o heyecanlı yavşağa söyleyin de sizler için devrim marşları çalsın radyodan moral motivasyon bağlamında.
söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. şimdi gideyim de ebru gündeş'ten fırtınalar şarkısı eşliğinde işime gücüme kaldığım yerden devam edeyim.
şu anda odasına geçmiş "neden neden neden" diye hayatı sorgulamakta. *
ya da seks kasedi falan çıktı.
yoksa şimdiye kadar rahat durmazdı. "ama tayyip mslmn bi kere tmm mı .s .s" falan yazardı sağa sola.
altıncı nesil yazar olanı hakkında konuşursak, çok samimi söylüyorum; bugüne kadar sözlükte ardı ardına yazılarını okuyup hepsini beğendiğim tek yazar. vallahi eline sağlık hocam.
ilk entrysine saian başlığında rastladım, adam resmen içimdekileri dökmüş. bir insanın hem atatürkçü hem sosyalist olmasındaki saçmalıktan tutun da, ben ateistim eziyorlar beni ühühühü tavrına kadar değindiği tüm konularda haklı.
oh be. bende türkçe rap müziği bu şekilde algılayabilen tek deli benim sanıyordum. rahatladım.
ya hocam nasıl sana içim kaynadı biliyor musun? saian gibi kör cahili şöyle üstad böyle üstad diye anlatanlara, şahsı dinlesen bile yaptığı yanlışları göz önüne sererek ne güzel cevap vermişsin. saian denen sosyalist atatürkçü(böyle bir şey dünyada yok) herifin de hemen saldırıya geçip benim düşüncemle sağdan soldan duyduğu kendisine garip gelen kelimeleri anlamsızca birleştiren bir sosyalist zırtapoz olduğunu kendi kendisine kanıtlamasında yardımcı oldun.
(#22067560) bu ülkede üslup ve jargon her kesimde problemli... birilerinin yaptığı hatadan dem vuruyorsan illa şucu bucusun. başka birilerine haksızlık ediliyor diyorsan, bilmem kimin talebesisin. vs vs vs.
öncelikle başbakanın ve bakanların türkçe olimpiyatlarındaki övgülerini izah etmek için "değişen konjonktür ve şartları" öne sürmüş yazar. iyi de daha 4-5 ay önce tt arena stadyumunda, türkçe olimpiyatları finalinde fethullah gülen'i türkiye'ye davet edip en görkemli güzelleme ve iltifatları sıralıyordu sayın başbakan. 5 ayda mı değişti konjonktür, yoksa başbakan ve bir çok bakan takiyye mi yapıyordu yıllardır cemaate karşı???
bir de cemaatin mavi marmara tutumunu eleştirip duruyorsunuz yıllardır ama laf kalabalığından başka bişey değil bu zira cemaatin anlayışı ve yaklaşımı gayet nettir, fethullah gülen der ki; müslüman hem dikkatli hem sağduyulu hem de tedbirli olmak zorunda. bir müminin dahi hayatını tehlikeye atmak caiz değildir böylesi durumlarda. şehit olan müminler için acı duyup "neden bunu yaptınız?" "gerek var mıydı mavi marmara girişimine?" diye sormak israil uşaklığı, israil yardakçılığı mı oluyor?
bir de yolsuzluklar konusunda kemal unakıtan'ın falan durumunu geçiştirmeye çalışmışsın ama tekrar edeyim durumun vahametini; devlet kurumlarında yolsuzluk işi o kadar abartıldı ki devlet kurumlarının mali denetimini gerçekleştiren kurumun yetkilerini dahi kırpmak- elinden almak zorunda kaldı bu hükümet,sen daha neyin savunmasını yapıyorsun..?
dershane kapatan hükümetin bu konudaki yetkili bakanı, başbakanı, sair bakanları, milletvekilleri... ulan biri de makul bi sebep göstersin, sonrası için mantıklı bi plandan bahsetsin...
yok amk yok!!! çünkü bi reform peşinde değil sayın başbakan, bir cemaatin belini kırmanın peşinde... ama bilmiyor olamaz; bu yapının belini öyle ha deyince kıramazsın, o yıpranırsa sen de yıpranırsın, onun beli kırılırsa seninki de hiç olmazsa ağır şekilde incinir. onun omzuna çökersen senin omzun da ezilir!
bürokraside falan kadrolaşma konusuna gelince... cemaat bunu yapıyor evet ama yazdığım bi şeyi gözden kaçırmışsın; onlar kadrolaşmayı davaları için yapıyor, onlar psikopat derecede karı kız ve para olayından uzak durur makamlarında... bi bürokratları dahi yolsuzluğa bulaşmıyor, çalıp çırpmıyor. ya ak kadrolar??? şehircilik bakanı bile apaçık söyledi be evladım; rant olmazsa bu işler dönmez, elbette çok büyük rant var bu işlerde diye, tey teyyyy sen daha neyi izah ediyorsun cümle aleme.
oo hoş geldin amca. nerelerdeydin sen? öğretmen masasında oturup elindeki telefonla yazdıklarımı okuyunca akşamı zor edeceğini biliyordum zaten. geç otur soluklan hele.
dershane yavşaklığına alınmak? ortada bir yavşaklık varsa onu da sen gerçekleştirdin ibrahim amca. dershane kelimesini at da adam gibi tüm akp'liler yavşaktır de. koskoca adamsın, araya öyle bahaneler koyma.
he küfür olayı. burada kimlerle münakaşaya girsem hep aynı argümanlarla saldırıyorlar bana. "sen çok küfrediyorsun tımam mıı." aa evet ya nasıl bildin bunu? neden bu kadar zekisiniz? ama siz yokken de küfrediyordum ben. benim ilk girdiğim entryler bile küfürlüydü. oturup bunu mu tartışacağız? sıkışınca bunu öne sürmekten bıkmadınız mı artık. küfürlere değil, konuyla ilgili söylediklerime bakacaksın sen. ama ad hominemin kralı olduğun için çok da üzerinde durmamak gerek.
sana cevap vermeyince "tartışmayı ben kazandım ve vatanı kurtardım" havasına gireceğini bilerek cevap yazmadım sana. şimdi bunu çocuk gibi öne sürmen, yaşın büyük de olsa senin ne derece bir ergen olduğunu ortaya koyuyor. eğer ikinci mektuba cevap yoksa birdeki yazıyı düşüneceksin. her eleştiriye r.o.k kabusu ile cevap veren birine tekrar mı cevap yazsaydım kafamı sikmesi için? nazlı ılıcak gibi adamsın kanka. sıkışınca arakçı marakçı ithamlarını öne sürmek tam senin gibi birine yakışır. hem sen hangi soruma cevap verdin de utanmadan cevap bekliyorsun benden? hani nerede cemaatin ihaleleri? nerede mit krizi? nerede kopya skandalları? hani siz tertemiz insanlarsınız ya, o yüzden binlerce insanın günahına girip kul hakkı yiyorsunuz her sene. bir de buna dava diyorlar aq. her türlü dalavere çevirerek en kritik noktalara bürokrat yerleştir, sonra çık biz nefsimizin kölesi olmadık de. ooo hayırlı işler.
uzaktan uzağa laf sokma meselesi de komik. sanırım kendini mehmet barlas sanıyorsun şu an. 30 iq sahibi adamsın ve bunun farkında değilsin. bunu geç keşfettiğim için kızgınım kendime. belki de üç gramlık aklın olduğu için, "değmez lan buna" düşüncesine sahip olduğum için muhatap almıyorumdur seni, öyle değil mi? ama sen ergen olduğun için bunu anlayacak kapasitede değilsin. buna edebiyatta tariz derler. sanıyorsun ki benden korktuğu için laf sokup kaçıyor. bambaşkaymışsın kanka. bak bakalım bugüne kadar kaç tartışmadan kaçmışım. babıali darbesini gerçekleştiren cuntacı enver'i sevdiğini söyleyip 60 ve 80 darbesi çok kakadır diyen biri söylüyor bunu bana. biz bu durumu açıkla deyince de, sen r.o.k'sun, peki sen falancayı filancayı tanıyor musun diyor bana. ya falancaya filancaya sokayım. sen anlat hele bana bu tutarsızlığı. niye anlatmıyorsun kanka. bir din cemaatinin devlet kademesinde ne işi olduğunu anlatır gibi anlat bana. biz sadece hizmet hareketiyiz diyen ama her türlü siyasi faaliyetin içinde olan hareketi anlatır gibi anlat.
evet ne yalan söyleyeyim, ben tam bir senedir susuyorum bu konu hakkında. sırf ortalıktaki fitnecilere fırsat vermemek adınaydı bu susuş. ağzımızın tadı kaçmasın diye. ben sustukça sen ve saz arkadaşların abdullah gül üzerinden aklınızca hükümete saldırdınız. e ama bi yere kadar öyle değil mi. bizim de korumamız gereken bazı değerlerimiz var. işte bu devreye girince kardeşlik mardeşlik kalmaz ortada. biraz da aynaya baksaydın zoruma gitmezdi. bir şeyi de kabul edin. evet biz burada hata yaptık deyin. sizin yolunuz yol değil, bilesiniz. bu meydan okumalar karşısında daha büyük meydan okumalar göreceksiniz, bunu da bilesiniz. sadece devlet kademesinde değil, sizin bulunduğunuz her ortamda devam edecek bu.
zurnanın deliğine bir iki çubuk sokayım da için rahat etsin. şimdi baktım da, o mesajı 6 ay önce değil, 14 ay önce atmışım. hani kavgada bel altı vuracak kadar delikanlısın ya sen, dershane konusunda neden matematik için danıştığımı da yazmadın? yazsaydın ya aq. niye yazmadın delikanlı ibrahim amca? keşke hilafet mevzusunda kemal ve cuntası ile ilgili sorduklarımı da aktarsaydın buraya. ayrıca neden şunu yazmadın, "bu çocuk var ya, papa leo ile ilgili bana soru soracak kadar salak ehoeheo" açıkçası bu kafadan bunu da bekliyordum ben. amına koyayım, keşke dershaneye gitseydin diyor utanmadan. her 100 kişiden 50'sinin önceden sınavı kazandığı bir türkiye'de, dershaneye gitmeye mecbur bırakılan o insanlar için bile kapatılması gerekiyor bu pisliğin. gitmeyi düşünüyordum ama gitmedim. sırf matematik için gidecektim. çarpım tablosundan başka hakkında hiçbir şey bilmediğim matematik için.
bugüne kadar cemaate neden laf etmediniz diyor zeki adam. 2008 yılında sayın başbakan dershanelerle ilgili gereğini yapacağız derken siz neden ak parti'ye laf etmediniz kanka? hani hepiniz kirden arınmış doğrucu davutsunuz ya, o yüzden. dur ben söyleyeyim. çünkü kendi iradesiyle hareket eden bireyler değilsiniz. atıl kurt dediklerinde atılırsınız sadece.
2004 mgk olayı, sizin düşebileceğiniz en zavallıca durumlardan biri. kemalcilerden farkınız kalmamış. hükümet başa geleli bir sene olmuş daha, el insaf. o dönemlerde ülkeyi asker yönetiyordu, sanki bunu bilmiyormuş gibi konuşuyor. bak açık konuşuyorum; o belgeyi inkar eden şerefsizdir her kim olursa olsun. lakin sizin trajediniz burada başlıyor işte; de bakalım bana ibrahim efendi, cemaat altın çağını ak parti zamanında yaşamadı mı? bu belgeyi baz alarak hangi yasa, hangi genelge çıkarıldı? anlat bakalım, cemaate karşı kaç işlem yapıldı şu ana kadar? cevap yok mu? peki. bir de yeniymiş gibi yaygara koparıyorlar aq. bunlar özden örnek'in dosyalarında vardı zaten. hükümeti yıpratmak adına ne derece iğrençleştiğiniz gün gibi ortada. biliyoruz kanka, hedef cumhurbaşkanlığı seçimi. babayı alacaksınız ama, bunu da bilin.
mavi marmara olayında türkiye'nin ucuz kahramanlık yapıp israil'e savaş açmasını mı bekliyordun üç gramlık aklınla? gör bunu, sen bu derece ergen bir insansın. sırf bu yüzden iğreniyorum sana cevap yazarken. uluslararası ilişkilerden, dış politikadan ne anlarsın sen. kuzey ırak harekatı gerçekleşirken bile zor dönemler atlattı bu ülke. birleşik devletler'le tüm ipleri koparacak irade ve güç var mı sende? yok. askeri teçhizatın yarısı amerikan menşeli bir türkiye'nin israil'e girmesi ne kadar ironik lan. gidin müslümanları koruyun, hadi yavrucaklarım saldırın israil'e diyenler için söylüyorum bunu.
son olarak muhsin başkan cinayetine gelelim; ağzında sakız ettin bunu. nedir yani söyle de bilelim. erdoğan mı öldürttü bu adamı? bu mudur yani? sanırım ali şükrü bey cinayetini azmettiren mustafa kemal'le karıştırdın erdoğan'ı. muhsin başkanın yapacağı tanıklık ergenekon davasını çok farklı yönlere çekeceği için derin odaklar tarafından ortadan kaldırıldı. devletin içine kimler çöreklendiyse bu cinayeti de onlara sor.
söyleyeceklerim bu kadar. şimdi git ulusalcı kankalarınla takıl iki bira falan iç. eskiden olduğu gibi.
tarihçi dayı ile akp cemaat savaşını sözlüğe taşımış yazardır. bakıp bakıp gülmekteyiz efendim her iki tarafa da.
ciddi ciddi pislikler ortaya dökülüyor.
bir taraf akp'nin kirlilerini ortaya atarken, diğer taraf cemaatin kirlilerini döküyor.
ortaya çıkan sonuç komediden başka bir şey değil.
ne oluyorsunuz gençler?
ikiniz aynı adamsınız. siz birbirinizin ayağına elinizi verdiniz. tahta öyle çıktınız.
ama yok lan devam edin. zevkli oluyor yemin ediyorum. çekirdeğim elimde bekliyorum sıradaki gelişmeleri. **
siz neymişsiniz be abi.
yemin ediyorum chp'den iyi muhalefetmişsiniz. şimdiye kadar nerdeydiniz siz ya?
--spoiler--
şimdi diyeceksin ki; lan göt, tamam adresleri ekledin ama hangi adres hangi kullanıcının nerden bileceğiz?
ben de sana derim ki; öncelikle göt sensin, haddini bil terbiyesiz herif. kullanıcı nicklerinin eline geçmesi için vadeli işlem ve opsiyon borsası hakkında soracağım soruları tam yanıtlaman gerek.
--spoiler--
vay benim araştırmacı dostum. *
şu isimlerin alayını teeek teeeek burya yazarım da, birini fena gözüme kestirdim, yöntemi söyleyip milleti de hatuna tebelleş etmek istemem. *
Ben ve uyumak? imkânsız işte. Şu anda direkt sana yazmak varken buraya yazıyorum. Yağmur yağıyor biliyor musun? Tam da gününde başladı yağmaya. Mutluyum buruk şekilde. Ben ağlıyorum ya onları, ondan. Eylül asla kötü değil bunu daha öncede konuşmuştuk. Eylül'ün armağanı güzeldir biliyorsun, bu yüzden eylül tapınak gibi. Tamam başlamıyorum yine...
Kendimi paramparça hale getirip herkesin avucuna bırakıyorum ve bunun en yakın şahidi sensin. Ve prenses. Ve ve eylül. En güzel parçalarım size ait ama. Ezan vakti secdeye gidip Allah'a yalvarsam sizi hep baki kılar mı? Burukluğa razıyım, eskisi gibi olmamasına da. Anlıyorsun işte. Sadece olun. Daha fazlası için bencil olamam. Varlığınız dursun baş ucumda.
Bugün yaş günüm benim değil mi? Saçma ki. Ben nefret ediyorum bundan ne işimiz olur yaş günüyle. Geçen sene güzeldi sadece. Bilemiyorum, hoş değil. Yarın çevremde zoraki dönecek olan yaş gününden de iğreniyorum şimdiden. Bak demedi deme; yarın kesin sorunlar geçidi olacak. Rahat durmam ben. Huysuzlanırım. Bu kadarı gelebiliyor elimden çünkü. Hâkim olmak istemiyorum kendime salmak istiyorum malûm konuda ne varsa. Olmuyor ki. Şu anda bile rahat değilim. Hep bir çaba...
Arzusunu duyduğum hayali gezegenimde ellerimde kimsenin elleri yokken şimdiyse siz olmadan orayı düşünemiyorum. Memnunum bundan. Orada herkesin özel bir yeri, özel bir rengi ve özel bir kokusu var. Koca bir elma şekerinden gezegen düşünür müsün benim için? içi de dışı gibi sıcak kırmızı ve parlak olsun. Ellerimde parmaklar olsun. Düşle biraz işte, yaz gününde yırtık ayakkabısıyla tekerlek peşinde koşturan çocukların zihinlerinden çal bana biraz. Görebileyim az da olsa mutluluğu.
Yarın da prensesin yaş günüydü evet, şu anda biraz gıcıksın ama olsun. Sevgiyi anlatmak istiyorum ama dediğim gibi; mutlu, buruk ve pert durumdayım. Prensese şöyle kocaman bir pasta yapsak keşke. Üstünde eminem falan olsa ve kıyıp da yiyemese. Bize de yedirtmese eheh. imkânsızlık nasıl iğrenç bir duygu sanırım en iyi biz biliyoruz bunu artık. Ama umut güzel, sen varken, prenses varken umut çok güzel.
sam amca olayına değinen çürük zihniyete gelince; bak ben küba diyorum komünizm diyorum guantanamo diyorum ama sen kalkıp çal keke çal tandansıyla arabesk yapıyorsun. yürekli insenler onleer eüvvv. al sana castro örneğini verdim. hadi cevaplasana o büyük ağzınla. hadi bekliyorum, lütfen.
ekleme: entry - başlık uyumsuzluğu. entry başlığı tanımlamalıdır. üstteki entryleri refere eden veya onlara cevap niteliğinde olan entryler silinir gerekçesiyle o entry silinmiştir. moderatör ablalar canlandırana kadar bekleyiniz.