yazar hakkında:
açık söyliyim 1 yıla yakın zamandır sözlükteyim pek görüşümle uyuşan insan olmadı. biraz çatlak bir insanımdır belki ondan. ama bu abimizin görüşleri uyuyor gibi. yazdıklarını okumak zevk veriyor. daha çok bu yazarı kendime benzetiyorum tabi ben bu kadar kaliteli yazamam ve bu kadar çok bilgim yok her konuda ama sanki yaşayış tarzı ne bileyim hayata bakış açısı bana çok benziyor. kız olsam verir miydim bilmiyorum belki verirdim lan tipine bakmam lazım.
rapçi hakkında:
sözlükteki aynı adlı yazarı tanıyıncaya kadar bu rapçiyi tanımıyordum. türkçe dışında şarkı dinlemek gibi bir özelligim yok arada çok popülerse dinlerim zaten ingilizcemde fazla iyi degil öyle çat pat bişeyler anlıyorum o kadar. ama bu abi süper lan. adam müslüman olmadıgı halde afganistana yardım etmiş daha ne olsun. şarkıları desen muhteşem ve ötesi bir tane vardı şu an adını hatırlayamıyorum dinledikten sonra bir hafta boyunca derin etkiler bıraktı hani savaşa gitseniz on numara gaz verir bu adamın şarkıları.
not: bu arada reyis senin akp'li duruşunu netcez bilemiyom. vazgeç şu sevdadan biz de akp'yi destekliyorduk ama iyice zıvanadan çıktılar. alternatifi var bi bak derim (bkz: halkın sesi partisi) daha bir amerikan karşıtı.
candır reyistir. lakin tek sevmedigim yönü çok pis akp'li olması. elbet bir gün bu yoldan dönecek yoksa ben bu kadar amerikan karşıtı bir insanın bu kadar fazla akp'ye sempati duyabilecegi ihtimalini pek fazla görmüyorum açıkçası.
sandıkta allah için şu akp'ye oy vermesin nolur gerekirse boş oy atsın. yazık la müslüman oldugumuz halde amerikaya çıt sesi çıkaramıyoruz ama elin katoligi hugo chavez nerdeyse amerikanın eline veriyor. hadi bıraktım eline vermeyi olum bizim niye incirlik üssü amerikaya hizmet ediyor. biz libya'ya amerikaya karşı degil de niye hep amerikaya yardıma gidiyoruz.
reyis o mührü akp'ye basma seni severim bilirsin başka birinin akp'ye oy vermesi benim umrumda degil ama sen akıllı adamsın biliyorsun farkındasın her şeyin.
(bkz: #12048026) şu yazı üzerine annesi ile babasının, görücü usulü evlendiklerine inanmak istediğim sözlük kullanıcısıdır. zira annesi, babasının dikkatini çekmiş olursa çok garip ve çarpık şeyler çıkar bu bakış açısıyla.
tavsiye: bence sadece gammazlık yapsın, yazmasın. zira "köylü kızı" falan gibi basmakalıp şeyler yazmaktan ötesi gelmiyor elinden. hoş, nickaltında yazdığı ve kendi deyimi ile "yırtılan kızlık zarını halat ile dikmek" türünden bir "dikkat çekme" girişimi, "duygusal adam" olma tripleri de yok değil ama bu kadarını, lisede eğitim gören kuzenim de yapabiliyor. bu değil, bir üniversite öğrencisine yakıştıramadım.
edit: sanırım görücü usulü değilmiş, yoksa bu kadar içerleyip de "fahişe" falan diye dalmazdı mes'eleye. edebiyat fakültesi'nde okuyan herhangi bir bölümdaşına nazaran vasattır garibim. ne diyeyim, Allah yardım etsin...
amerika birleşik devletleri karşıtı bir akp'li. * bu arada ben de abd'den zerre kadar haz etmeyen birisiyim ama 9/11 olaylarının abd tarafından yapıldığına inanmasını saçma buluyorum. zeitgeist gibi tamamına yakını uydurma olan bir çakma belgeseli izleyip de ateist olanlar ne yapıyorsa, muhtemelen kendisi de hamas ve destekçilerinin etrafa yaydığı komplo teorilerine inanıp 9/11'i abd'nin üstüne yıkmıştır. tabii ki çok fazla güvenlik açığı vardı, bush bir sürü aptalca şey yaptı ama bu durum el kaide'yi suçsuz çıkarmaya yetmez. yinede abd'nin 9/11'i suistimal etmesi iğrenç bir şey.
söz konusu linkteki yazıları daha önce okumuş biri olarak orda yazılanlara inanmadığımı belirttikten sonra demek istiyorum ki, birleşik devletler kanun koruyucu cemiyetlerin ve istihbaratlarının tüm kaynaklarını illuminati'nin emirleri doğrultusunda terörizm için kullanıyor. bunu aklı başında her insan evladı biliyor. 2001 yılında bush'un taliban'a 132 milyon dolar aktarması bunun en büyük kanıtıdır. 11 eylül olaylarını gerçekleştiren eylemciler amerikan toprakları üzerinde cia'in finansman desteğini kullanarak eğitildiler. bush'un bu saldırıdan haberi vardı. bu saldırıdan sonra bush yönetimi altındaki amerikan ordusu 2002 yılında afganistan'a girdi ve afyon tarlalarının kontrolünü ele geçirdi. 2003 yılına gelindiğinde ise bush yönetimi bu sefer ırak'a girdi ve petrol yataklarını kontrol etti. mart 2003'te 9800 afgan sivil öldürüldü. ırak'ta bu rakam 1 milyon 600 bin sivil. sene 2004 olunca ırak ve afganistan'a yapılan işgallerin faturası günlük 2.2 milyar dolara mal olmaya başladı. bu sorunu halletmek için amerika vietnam'da yaptığı şeyi tekrarladı. küresel uyuşturucu endüstrisine afgan malı uyuşturucuları sattı. 2002 yılındaki işgalden sonra afyon üretiminde gözle görülen büyük artış bunu destekliyor. illuminati için numerolojinin önemi büyüktür, şimdi şunlara bi göz atın,
saldırı tarihi - 11 eylül (9/11) 9+1+1 = 11
11 eylül yılın 254. günüdür. 2+5+4 = 11
11 eylül'den sonra yılın bitimine 111 gün kalıyor.
iki bina da 110 kattı. 0'ı at, ne kalır? 11-11
üçüncü bina ise 47 kattı. 4+7 = 11
iki gökdelendeki toplam pencere sayısı 21.800 idi. 2+1+8+0+0 = 11
kulelere çarpan birinci uçağın uçuş numarası 11'di ve içinde 11 mürettebat vardı.
iki kule sabah 10:28'de çöktü. 1+2+8 = 11
ikiz kuleler 1966-1977 yılları arasında yapıldı. yani yapımı 11 yıl sürdü.
manhattan adası 1609 yılının 11 eylül'ünde henry hudson(11 harf) tarafından keşfedildi.
11 rakamı özel bir anlam taşır. 11 rakamı görselliği temsil eder. 22 rakamı görsellikle eylemi bir araya getirir. 33 rakamı ise dünyayı yönlendirmeyi temsil eder. zaten masonlukta 33 rakamı en büyük derecedir. 11, 22, 33 gibi esas numaralar bir üçgeni temsil eder. bu aydınlanma ve ışıklandırma üçgenidir, yani illuminati.
amerikan silah sermayesi neyle besleniyor sanıyorsunuz siz? yeni dünya düzeni'nden hiç mi haberiniz yok?
dediğiniz şeylerin hiçbiri şimdiye kadar kanıtlanamadı. komplo teorileri insanın kalbine yöneliktir, bir nevi neye inanmak istiyorsan inanırsın mantığında. ama gerçekler ortada ki illuminati dediğiniz oluşumu yönlendiren tiplere baktığımızda rockefeller ailesinden kişiler göze çarpmaktadır. fakat john davison rockefeller öldükten sonra rockefeller ailesi hiçbir zaman eskisi gibi olamamıştır. sadece adı "rockefeller"dır ve mensupları da amerikan siyasetinde 1980'lerde etkili olan tiplerdir. ya cumhuriyetçilerden ya da demokratlardan. yine komplo teorilerine dönecek olursak; örneğin bir komplo teorisine göre o gün wtc'da çalışan hiçbir yahudi ölmemişti. ama raporlara baktığımızda oldukça fazla israillinin öldüğünü görüyoruz. abd'nin ırak petrolleri için savaş açtığını düşünüyoruz ama savaşın maliyetini hiç hesaba katmıyoruz. şunu da okumanı öneririm:
bazı basın organlarına "2 trilyon dolarlık savaş" haber başlığını attıran bu raporun yazarları columbia üniversitesi öğretim üyesi ve dünya bankası baş ekonomistlerinden ve eski başkan clinton'un ekonomi danışmanlarından nobel ödüllü joseph stiglitz ile harvard üniversitesi'nden finans uzmanı öğretim üyesi linda bilmes. yale üniversitesi'nden ekonomist william nordhaus da bağımsız olarak raporunda savaşın potansiyel maliyetini 2 trilyon dolar civarında vermiştir. irak, bilinen 115 milyar varillik petrol rezervleriyle suudi arabistan ve rusya'dan sonra dünyanın üçüncü büyük petrol zengini ülkedir. bu miktar, varlığı henüz teyit edilmemiş rezervlerle beraber 265 milyar varile kadar çıkabilmekte, hatta bazı tahminler bu miktarı bayağı aşmaktadır. varili 55 dolardan irak'ın bilinen petrol rezervlerinin toplam değeri yaklaşık 6,3 trilyon dolardır. petrol firmaları bunun %40'ını petrol sahibi ülkeye verip gerisini alsalar kendilerine yaklaşık 4 trilyon dolar kalır. bunun da yarısı kâr olsa 2 trilyon dolar eder - yani irak işgalinin abd'ye uzun vadede toplam maliyeti kadar. amerikan firmaları bu pastayı başta ingiltere olmak üzere başka ülkelerle paylaşacaklarına göre, öyle görülüyor ki abd'nin irak işgalinden kâr yerine zararla çıkması çok daha gerçekçi bir beklentidir
bunun dışında, dünyayı yahudiler falan yönetmiyor. ya da 10 tane satanist aile de yönetmiyor. arap zengin sayısına baktığımızda yahudilerden çok daha fazla olduklarını görebiliriz. ayrıca bahsedilen 10 tane ailenin de artık eski şanlarına sahip olamadıklarını, örneğin rothschild ailesinin yeni üyelerinin tek amacının londra'da çapkınlık yapmak olduğunu görebiliriz. masonluk sanıldığı kadar önemli bir oluşum da değildir. türkiye'de istiklal'in orada bulunan büyük mason locasına baktığınız da bile bunu görebilirsiniz. neredeyse tamamı yaşlı, sanıldığı kadar zengin olmayan, sosyalleşmek adına toplanmış bir sürü insan görürsünüz. ama ben demiyorum ki siyonizm abd için önemli değildir diye. bir kere lobi faaliyetleri diye bir şey var, ki bu abd'de çok önemli bir olgu. yahudi lobisi de abd'deki en güçlü lobidir ve siyasete de büyük bir etkisi vardır. fakat bütün bu lobi faaliyetleri yasalara göre, basın önünde yapılır yani gizli saklı bir şey yoktur. aynı şekilde ermeni lobisi de çok güçlüdür örneğin. bunun dışında israil tabii ki abd'nin en önemli ortaklarındandır ve bunu her duruma bağlayabilirsiniz. lobi faaliyetlerine, şirket ortaklıklarına, terörizmle savaşa vs. bir sürü duruma... dikkat ederseniz israil her zaman sert müdahalelerle suçlanıyor, oysa ilk saldırıyı yapan hep hamas oluyor. obama sürekli müzakere çalışmaları yapıyor, hamas'sa korkuyor. ama zaten ortada korkulacak bir şey yok. komplo teorilerine inanmak istiyorsanız da o sizin seçiminiz. ama astroloji gibi hayal ürünü bir olgu olan numerolojiye bakıp, emekli abd subaylarının yazdığı komplo teorisini kitaplarını okuyup bunu gerçekle bir tutmak doğru değil. özellikle de ortada barışın gerekliliği varsa.
masonları önemsizmiş gibi görmek, göstermek gerçekten inanılması güç bir durum sayın firicher. bahsi geçen, hedefleri bırakıp çapkınlığa yöneldikleri iddia edilen aile fertleri dünya genelindeki tüm masonları finanse ediyor. onların yaşlı olması neyi değiştirir allah aşkına. bunların amacı ülke yönetiminin tamamını ele geçirmek değil zaten. bunların görevi etki ajanlığıdır. yönetimin kararlarına etki edebilmek için çalışıyorlar. bunların ne denli tehlikeli olduklarını bilen 2. abdulhamit gerekli tedbirleri almıştı fakat yeterli olmadı. bunlardan en büyük zararı osmanlı devleti gördü. osmanlının son döneminde padişahtan tüccarına kadar birçok mason etki alanını genişletmeye devam ediyordu. ekonomi politikalarında devletin hataya düşmesi için yönetime etki ettiler ve zamanla devletin kendini korumaktan aciz olduğunu görünce devleti içerden ele geçirdiler. atatürk'ü de onların öldürdüğü söyleniyor fakat bu da hiçbir zaman ispatlanamadı. yani demek istediğim o ki, bunlar hiçbir şekilde kontrol edilemezler ve amaçları doğrultusunda hareket ederler.
israil devletini nasıl savunursunuz? bunlar katil. uzun vadeli planlarını devreye sokarak onlara ait olmayan bölgeleri işgal edip toprak genişletiyorlar. hiç kimse hamas gibi mücadeleci bir oluşumun ülke savunmasındaki aktif rolünü terörizmle bağdaştıramaz beyler. hamas iktidara gelmiş olan ülke çapında resmiyeti olan bir partidir. ama dış mihraklar tarafından terörist ilan ediliyor, roket atmakla suçlanıyor. filistin son 2000 yıldır onlara ait, vaad edilmiş toprak hayaliyle çocuk katliamı yapan katillerin değil.
neyse konumuza dönüp toparlayalım yavaş yavaş,
siz katil amerikan hükümetinin 270 milyonluk bir ülkenin devamlılığını sağlamak için 3000 kişiyi feda etmeyecek kadar hümanist bir yapıya sahip olduğunu mu düşünüyorsunuz? hadi ama. farkındamısınız bilmiyorum ama, birleşik devletler bir zamanlar sovyet rusya'ya karşı desteklediği taliban ile şimdilerde afganistan'da savaş halinde. bu durumun tetikleyicisi bazı büyük şirketlerin ve bankaların savaş sanayisini yatırım aracı olarak görmelerinde yatıyor. usame bin ladin denen ve aslında hiç olmayan, videoları sahte olan, sözde örgütü el kaide, yani özde cia olan bir adamı yakalıyorlar ve sorguya çekmeden bizi salak yerine koyarak kendilerince öldürüp denize atıyorlar. bütün bu olaylar silsilesi yaşanırken de obama efendi golf oynuyordu. bu nasıl bir saçmalık, buna kim nasıl inanır arkadaşlar.
herşey ama herşey enerji bazlı kaynak istikrarı politikalarından ibaret.
peki, diyelim ki masonlar sanıldığı kadar da önemsiz değil. hatta önemli. fakat hamas'ın yaptığı şey ne? durup dururken israil'e roket atıyorlar. burada israil'i savunmuyorum, hamas'ı da savunmuyorum. orası filistin toprakları, ve israil birleşmiş milletler'e göre de işgalci bir devlet. ama diyorum ki hamas bu sorunu roket atarak çözmemeli. diplomatik anlamda da çözebilir ki obama sürekli barış görüşmeleri çağrısında bulunuyor. ama bu sırada da hamas'la israil arasındaki savaş hiç bitmiyor. o yüzden ne israil vazgeçiyor savaşmaktan, ne de hamas. sonu olmayan bir savaştan bahsediyoruz. oysa hamas diğer devletler gibi masaya otursa ve isteklerini açıkça belirtse, isteklerinden taviz vermeyeceğini belirtse olay çok daha basit bir şekilde çözülür. hemen çözülmese bile çözüme yönelik görüşmeler başlar. radikal islam'la da, siyonizmle de hiçbir yere varılamaz. ve osmanlı'nın çöküşünü masonlara bağlamak pek mantıklı değil. zenginler saraylarda, yalılar da dış güçlere teslim olmuşken çanakkale'de, şurada burada savaşa giden sen, ben değildik. şunu söylemeye çalışıyorum, tarih komplo teorileriyle öğrenilmez. öğrenilirse de bir çözüme ulaşamazsınız. burada amerikan hükümetini de savunmuyorum, sadece güncel verilere bakarak konuşuyorum. sizin dediğiniz şeylerin hepsi abd'de de söylendi, bütün söylemlere de cevap verildi. siz de galiba birkaç radikal islamcının uçakları alıp o kulelere çarpamayacağını düşünüyorsunuz.
teröristin önde gideni. şakirt ve akp'li. aziz türk silahlı kuvvetlerimze laf atıyor. bak sen demek askerlerimizi silah baronları öldürdü ha, kesin terörist la bu kesin. bak görsellerinde hep teröristlerin resimleri var. vışşş.
