immenuel kant

entry1 galeri0
    1.
  1. immanuel Kantın tanrı anlayışı konusunda tamamen
    birbirine zıt fikirler ileri sürenler olmuştur.
    1-Kant’ı teist yapanlar var.
    2-Kant’ı deist yapanlar var
    3-Kant’ı panteist yapanlar var.
    4-Hatta Kant’ı atheist yapanlar bile var.
    Peki Kant bu tanrı anlayışlarından hangisine daha yakın idi.
    immanuel Kant bir yazısında
    …. Bir insan düşünelim
    Bu insan dünyanın en zengin insanı olsun.
    Dünya da en güçlü otoriteye sahip olsun.
    insanların içinde en yüksek zekaya sahip olsun.
    istediği arzu ettiği mümkün olan her şeyi yapabilsin.
    Yine de bu insan mutlu olamayacak
    Daima içinde bir ihtiyaç eksik kalacaktır.
    O da kendini yaratan varlığa şükretme ihtiyacı olacaktır.
    Kendini yaratan varlığa şükretme ihtiyacı
    Her insanın içinde doğuştan (fıtratında) vardır.
    Doğuştan her insanda var olan
    Kendisini yaratan varlığa şükretme ihtiyacı giderilmedikçe
    hiç bir insan mutlu olamayacaktır.
    …………
    Sizce bu satırları yazan Kant atheist olabilir mi.?

    immanuel Kant Hıristiyanlığın tanrısı sömürünün tanrısına dönüştüğü için daima Hıristiyanlığın tanrısına mesafeli durmuştur. Hatta Hıristiyanlığın tanrısını devamlı eleştirmiş ve Hıristiyanlığın tanrısına inanmayı reddetmiştir. Kant’ın bu yönünü bakanlar Kant’ı atheist olarak yorumluyorlar.
    immnuel Kant her insanda doğuştan kendini yaratan sonsuz güç ve kudret sahibi bir varlığa inanma ve şükretme ihtiyacı var olduğunu ve bu ihtiyaç giderilmedikçe hiç bir insanın mutlu olamayacağını, söylediği için kimileri de bu görüşüne dayanarak Kant'ı teist olarak yorumluyorlar.

    Rene Descartes içinde yaşadığımız tüm evrenin yasaları deney de gözlem yaparak çıkan sonucu matematiksel bir dil ile açıklayabiliriz. Sonunda da tümevarımı kullanarak evreni matematiksel bir dil ile anlayabiliriz demişti. immanuel Kant ise bir adım daha ileri gitti doğanın içerisinde ahlak yasalarının da var olması gerektiğini, hatta doğanın içinde var olan bu ahlak yasalarının da matematik ile ifade edilebileceği fikrini ileri sürmüştü. Bu yeni bilime (ileri sürdüğü tezine) temeli matematiğe dayanan analitik ilahiyat bilimi adını verdi. Temeli matematik bilimine dayanan yeni bir ilahiyat bilimi kurmaya çalıştı. Kuracağı yeni ilahiyat biliminde evrensel ahlak ve evrensel hukuk yasalarını salt matematik bilimi ile açıklamaya çalıştı.

    Şöyle diyordu Kant, uzayda üzerinde canlıların yaşadığı bir gezegen düşünelim ve bu gezegende yaşayan canlılar bizden daha ileri bir uygarlık seviyesine ulaşmış olsun. Bu gezegende yaşayanlar evrensel ahlak ve evrensel hukuk yargılarını tamamen matematik bilimi ile anlatmayı başarmış olsunlar. Bu gezegende uluslar arası bir mahkeme olacak her sorunu temeli matematiğe dayanan ahlak ve hukuk yasaları ile bu mahkeme çözecek. Bu gezegende savaş olmayacağı için bu gezegen bir barış gezegenine dönüşecektir. immanuel Kant’ın bu fikirleri Birleşmiş Milletler topluluğunun ve uluslar arası hukukun ve uluslar arası mahkemelerin ortaya çıkışını hazırlamıştır.

    immanuel Kant’ın ahlak yasalarını vahye dayanan dinden koparıp, tek kişi ile konuşan (peygamber adı verilen tek kuluna torpil geçen) tanrı yerine yaratmış olduğu tüm insanlara eşit davranan ve tüm insanlara vijdan yoluyla seslenen yeni bir tanrı anlayışı ileri sürüyordu. Teizmin tanrısı narsist bir tanrı idi. Sadece peygamber gönderdiği toplumları seviyordu. Peygamber göndermedikleri insanların mallarını ve canlarını peygamber gönderdiklerine yağmalamayı onları köle edip köle pazarında satmayı helal kılıyordu. Teizmin tanrısına inanan insanlar da narsist ve sadist idiler. Ahlak ve hukuk kuralları yalnız kendi içlerinde geçerli idi. Kendilerinden olmayan herkesin canını malını yağmalamak bunlar için serbest idi. immanuel Kant ortaya attığı bu yeni tanrı anlayışı ile hem narsist tanrının varlığına hem de dünyayı kendilerine savaş ganimeti olarak veren narsist ve sadist toplumun tanrı anlayışına son verdi. Kant'ın bu yeni tanrısı yeryüzünde yaşayan tüm insanlara eşit davranan merhametli adil bir tanrı idi. Hiç kimseye ya da hiç bir topluma torpil geçmiyordu. Yarattığı her insana vijdan yoluyla sesleniyordu. Tüm insanların bir araya gelerek ortak akıl ve ortak vijdan ile yeni ahlaki ve hukuki yasaları ortaya koymaları ve bunu da matematiksel bir dil ile yapmaları gerektiğini ileri sürüyordu. Analitik ilahiyat bilimi adını verdiği bu yeni ahlak ve hukuk yasaları tamamen salt matematik bilimi temelleri üzerine kurulu olması fikrine inandığı için Kant'ın bu yönüne bakanlar da Kant’ı deist olarak yorumluyor.

    Emmanuel Kant’a göre biz insanlar doğanın bir ürünü olarak ortaya çıkıyor ve sonunda tekrar içinden çıktığımız doğaya geri dönüyoruz. Kant’ın bu yönüne bakanlar da onu panteist olarak yorumluyorlar.

    Bazıları da Kant’ın yeni bir tanrı anlayışı icat ettiğini ileri sürüyor. Onlara göre Kant'ın yeni icat ettiği tanrı anlayışı teizmi de, deizmi de, panteizmi de, hatta ateizmi de aşan yeni bir tanrı anlayışı olarak yorumluyorlar. Var olan bütün tanrı anlayışlarını aştığı için buna TRANSANDANTAL (bütün tanrı anlayışlarını kapsayan içine alan ve onları da kavram olarak aşan) yeni bir tanrı anlayışı olarak kabul ediyorlar. Bu yeni tanrı anlayışını tarif etmek için yeni bir kavram ortaya atıyorlar. Bu görüşü savunanlar da Kant'ın bu yeni tanrı anlayışının transandantal (bütün tanrı anlayışlarını aşan yenilikçi bir tanrı anlayışını olduğu) şeklinde yeni bir yorum dile getiriyorlar.

    immanuel Kant’ın tanrı anlayışı konusunda ben herhangi bir fikir beyan etmiyorum. Ortaya çıkacak sentezi (yorumu) okuyucuya bırakıyorum. Sizce immanuel Kant’ın tanrı anlayışı ne olabilir. ?

    Acaba immanuel Kant’ın tanrı anlayışı bunlardan hangisi. Teist mi, deist mi, panteist mi, atheist mi.? Yoksa bazılarının dile getirdiği bütün bu tanrı anlayışlarını aşan transandandalist mi.?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük