imkansızı sevmek

    1.
  1. bilirsin karşındakinin seni istemediğini, ama hep umut taşırsın yüreğinde. onun bir gülüşünde, bir tatlı sözündedir umudun. her hareketinde bir mana arar, kendinle ilgili bişey çıkarmaya çalışırsın. kendi kendine yaşarsın sevdanı. içinde büyütürsün tüm şefkatinle sevgini. bütün güzellikleri tek başına yaşarsın, çünkü bilirsin gelmeyeceğini.
    'ben, seni, sensiz yaşamayı göze alacak kadar seviyorum.' diyerek beklersin.
    kendi kendini kandırırsın aslında. çünkü uğrunda ölmeyi göze aldığın kişi başkasını sevmektedir.
    kimbilir belki o da kendi imkansızını yaşamaktadır.
    14 ...
  2. 10.
  3. önceleri, olmayan şeyi oldurmaya çalışmaktır. gözyaşı, üzüntü, uykusuz geceler, kaderi zorlama, çaba çaba çaba. tüm bunlar enkaza dönüştürür insanı. ama çok çalışınca el, kol nasıl yorulursa, ruhunuz da yorulur. ruhsuz olursunuz, duygular körelir. nasır tutan eller gibi, kalbiniz de nasır tutmuştur artık.
    3 ...
  4. 19.
  5. Olmayacağını bile bile istemek çok istemek ama hiçbir zaman gel diyememek.içinize gömmeniz lazim derinliklere saklamalısınız açmamalısınız üstünü yeşertmemelisiniz yeniden onu icinizde.o yüzden çekip gitmeyi seçersiniz sadece onu sevdiğinizi biliyorsunuzdur ''sadece sevmek''.Imkansızı, hiçbir zaman sizin olmayacak birini sevmektir onu sevmek.Acı çekmeyi sevmektir o
    3 ...
  6. 8.
  7. ben sende imkansızlığı sevdim
    fakat asla ümitsizliği değil

    *
    3 ...
  8. 9.
  9. mazoşistliktir. bunun başka izahı yoktur.

    düşlerime alıyordum seni
    orda bile dokunmuyordum sana, sende bana
    yürüyorduk yollarda
    amansızca tartışıyorduk cümleler bir bir aklımda

    düşlerime alıyordum seni
    orda bile birleşmiyordu dudaklarımız
    sadece ellerinle saçlarımı okşuyordun
    yüzünde yarım bir tebessüm
    bana mı gülüyordun

    sen düşlerimin adamı
    seni kocaman gözlerinden tanırdım
    bir de koyu renk uzun saçların vardı
    adını bile bilmiyordum

    ama seviyordum seni
    arada bir geliyordun düşlerime
    sana sarılmayı seviyordum
    bir kokun vardı tanımlayamam şimdi

    kokunu tanıyordum
    bugün karşılaşsak seni tanırım

    düşlerime giriyordun
    sessizce dalıyordun
    ellerimiz hiç birleşmiyordu
    gözlerimiz hep birlikte
    seni tanıyor muydum
    sen kimdin
    seni görsem tanır mıydım

    düşlerime alıyordum seni
    sadece bir düştün...

    adını bilmiyordum
    askin e hali diyordum
    sen kendini bilirsin.
    2 ...
  10. 12.
  11. insanoğlunun ulaşamıyacağını bildiği şeye karşı hırslanması durumudur.
    sahip değildir ya sahip olmak ister, olunca da daha fazlasını ister.
    2 ...
  12. 6.
  13. insanoğlunun doğasından olsa gerek imkansız her zaman daha çekicidir.. Çünkü ulaşamazsınız dolayısıyla da "ulaşılmazlıklar öylesine güzeldir ki budur imkansızı tutku yapan"
    2 ...
  14. 5.
  15. olmayacak bir şey için dövünüp durmak, tepinmek, kendi başını yemek.
    2 ...
  16. 2.
  17. sevildiğini bilir ve bunu kullanır çoğu zaman (yalnız kaldığı zamanlarda) ama okadar çabuk sıkılırki senden sıkıldığı anda 'böyle yaparak beni üzüyosun beni düşünme ve sil aklından' der. belki bir ömür silemeyeceğini bilerek.
    2 ...
  18. 11.
  19. kendine eziyettir.

    içimdeki yarayı tuzla pansuman etmekti en kötü huyum. ve bir de kış günü beyaz papatya aramaya çıkmam. oysa akdenizde bile papatya mevsimi değil şimdi. ben neden seni seviyorum bilmiyorum. bir yaram var neye sarsam bilmiyorum. iki kere adını söylüyorum uyumadan önce beni düşün o an diye. ümit işte, kurumuyor içimde. ama yok.

    kendime bir şarkı söylüyorum. notası yok sözleri var sadece.

    dudaklarımı kaybettim dudaklarım olur musun?
    sende cevap yok.

    bekliyorum.

    içimdeki tüm kuşlar havalanıyor.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük