aradaki okyanusa aldırış etmeden, gözlerine gözlerini kaçırmadan bakabilmenin, korkutmadan dokunabilmenin, onunla yan yanayken aynı gökyüzünü ve yıldızları hala yanı başında olduğuna inanamadan seyretmenin hayaliyle her an daha da aşıkça berrak ve kutsal kutsal sevmek. bu entry'i bir gün tatminkar bir mutlulukla editlemek dileğiyle...
imkansızdır işte ama ihtimalleri sever insan. sen ve o hiçbir şey yapmasanız da, onunla karşı karşıya geldiğinizde, ona her kaçamak baktığında umut zerreleri belirir gönlünde. kendi kendini avutursun 'belki beni aklına getirir de, muhakeme edip ikimize şans verir' diye.
onu unutmak için gururdan kaleler yaparsın. ama kalp bu, atıyor sonuçta. temelinden titremeye razı olmuş gururlar. bir karşına gelişinde yıkılır her biri. temeli kalp olan bir şeyin üzerine inşaa etmek yerine, kalbe sevgi ekmek makbuldür. ama kalpten mahsül elde edemeyebilirsin. bereketi öyle zor ve imkansız bir üründür onun senden hoşlanma ihtimali. başka bahara dersin ve o kalbi nadasa bırakırsın, içinde ondan başkası yetişmesin diye.