Akşam sularında yıkanan kasaba gece yarısına doğru,Kar bir örtünün altına girip uyurdu.
Vahşiydi o kasabanın kışı
Diken diken soğuk
Asık suratlı bir yüzdü.
Güzelliğin konuşulurdu o kasabanın akşamlarında.Bir damla suydun herkesin soyunmak istediği.
Bense düş bile kuramazdım güzelliğinin dehşetinden.
imkansız ve uzaktın...
Yüzündeki hüznü düşünürdüm.Van gogh'un tablolarındaki sarı rengin hüznünü
Her yerde sen vardın,hiç bir yerde bulunmazdın
Akan bir ırmağı yakalamaktı sana dokunmak.
imkansız ve uzaktın...
Bazen gözgöze gelirdik o kasabanın arnavut taşlı kaldırımlarında
Gözlerin göz değil ateşe açılan iki pencereydi
Yangın çıkarıp kaçardın.
Yitiridim dört yönümü yürürdüm kendi içimde
imkansız ve uzaktın...