(bkz: yapılan duble yollar, hızlı trenler, tüp geçitler, metrolar, metrobusler, hastaneler, barajlar, tüneller, stadyumlar, havalimanları vb sayamayacagim sayıda ve maliyet gerektiren hizmetlerin parasinin; imfye borcu kapatmak icin gereken paranin; merkez bankasının kasasında sürekli artan paranin; özelleştirilen kurumlardan elde edilen para ile karşılanabilecegini sanmak)
2002 yılında toplam borcu 250 milyar dolar civarında olan türkiye nin gsmh sı 150 milyar dolarken,
2012 ylında toplam borcu 600 milyar dolar olan türkiye nin gsmh sı 800 milyar dolar civarındadır.
örneğin aylık maaşı 1000 lira olan bir kişinin için 100 bin lira borç ödenmesi çok zor bir borçken, aylık geliri 10000 lira olan kişi için birkaç yılda ödenmesi son derece kolaydır.
olaya bu yönden bakmakta fayda var diye düşünüyorum.
Dün itibariyle başbakanımızın yaptıgı ulusa sesleniş konuşmasında açıkladığı üzere imfye borcumuz su an 1,7 milyar dolara kadar inmistir. Nisan 2013de tamamen bitirilmesi planmaktadir. Zaten 1,7 milyar dolar ülkemiz icin çok büyük meblağ sayılmaz.
Gelelim Türkiye'nin dış borcuna... Söyle bir ornek vereyim: Fenerbahçe'nin 15 yil önce borcu/gideri 25 milyon dolardı. Bugün 144 milyon TL. Fenerbahce icin kötü bı tablo görünüyor değil mı? Değil iste... Evet borç/gider arttı ama gelir de aynı ölçüde arttı. Üstelik bunun yanında topukyayla tesisleri, Saracoğlu stadı, basketbol takımı icin müthiş bir salon ve nice tesisler insa edildi. Aynı Türkiye'de yapılan duble yollar, hızlı trenler, hastaneler, köprüler vs gibi... iste buna butce denir. Gelir-gider dengesi yani. iyi bir yönetim bir yandan saydığımız hizmetleri yaparken, bir taraftan da bütçeyi artırmaya çalışır.
Eğer antifenebahceli ya da anti ak partici iseniz gelir hanesinden ve hizmetlerdeki artısı yok sayıp gider artmiş diye insanları galeyana getirebilirsiniz. Başka başlıklarda deneyin bunu. ise yarayacaktir.
Edit: yahu başka başlıklarda yapın dedim, iki mesaj sonra da yapilmazki...
hiç birşey ifade etmeyen istatistik ve ekonomi verisi. borcu ımf yerine başka kaynaklardan kullanmış olmak dışında birşey ifade etmeyen olay. bilmem kaç yıl önce ne kadar faizle borçlanılıp şimdi ne kadar faizle borçlanıyor olmak kısmen bir hükemet başarısıdır. ekonomik istikrar vs. fakat borçlanma faizi küresel piyasalardaki para maliyeti, faiz oranları ve borçlanma faizleri ile de doğrudan ilişkilidir. şimdiye kadar çoktan bitirilmiş olması gereken ımf borçlarının hala bitirilmemiş olması da ımf nin yakın zamanda yapmış olduğu '' türkiyenin bize ihtiyacı yok bizim türkiyeye ihtiyacımız var'' açıklamasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. özet olarak türkiyenin dış ve hatta iç borcu düşmek bir yana dursun fazlasıyla artmaktadır. satılan onca meta'ya ragmen hala gelir gider dengesinde ekside olamamız neticeyi açıkça göz önüne semektedir. görebilene...
borcun tamamen ödenip bitirilmemesi şöyle açıklanabilir:
Kredi kartı herkes kullanır. Kötü birşey değildir. Kredi çekip taahhüt verdiğiniz süre içinde ödeyebiliyorsanız yararlıdır hatta. Doğru plan yaptığınızı gösterir. Ama zamanında ödeyemiyorsanız, faiz git gide artıyorsa, sizin yılda ödediğiniz para faizi bile karşılayamıyorsa o iş çığırından çıkmış demektir. Böyleydi de 10 yıl önce.
Önemli olan şudur: 10 yıl önce borç alırken yüzde kaç faizle alıyorduk şimdi yüzde kaç faizle alıyoruz. Bunu bilmeyenler araştırın öğrenin soruların cevabı çıkar.
Her büyük şirketin milyonlarca euro borcu vardır. Önemli olan gelir gider dengesidir. Bu borçları ödeyecek gelirinizin olup olmadığıdır.
6 sene öncesinin başarısı. 4 senede 18 milyar dolar borcu ödüyorsun ama 6 senede 7 milyar doları ödemiyorsun veya ödeyemiyorsun. merak ediyorum 6 senedir bu borç neden ödenmiyor? imf ile bağların koparılmaması için mi acaba? akp'yi ekonomi konusunda başarılı buluyorum ama şu 7 milyar dolar meselesini inanın duymaktan sıkıldım. vampir imf'ten yakamızı kurtarmanın zamanı gelmedi mi?
not: chp'li, mhp'li veya ergenekoncu değilim bir yurttaşım.
şöyle bir örnekle açıklanabilir. düşünün ki aile sahibisiniz. borcunuz var. siz namusunuz olan ailenizi satıyorsunuz. işte budur yapılan. vatan namustur. bir karış vermeyiz diye yüzlerce şehit vermişizdir lakin adamın teki parsel parsel satıyordur. ve ne yazık ki bunu göremeyen gözler ise çoğunluktadır.
rte kalan borcu da istersek bir kalemde öderiz ama gerek yok, bir programa bağlanmış şekilde zamanı geldikçe ödeniyor demiştir.
Bunun yanında ak parti yaptığı yollar(ki bu duble yollar sayesinde türkiyede trafik kazasından ölümler yüzde 68 azalmıştır), belediyelerin çalışmaları, merkez bankası sermayesinin 100 milyar doları geçmesi, sağlık alanında yapılan trilyonlarca liralık yatırımlar(yapılan hastaneler, sayısı artırılan mr, tomografi, diyaliz cihazları, ambulanslar vs. Parantez içi not: bunların önemini diyalize girmeyen, tomografi çekilebilmek için aylarca beklemeyen veya başka bir şehire gitmeyenin anlaması zordur. ) gibi hizmetleri de vardır ak partinin.
imfye borcunu bile ödeyemeyen bi türkiyeden her alanda kasasını doldurmuş, level atlamış bi türkiyeye.
