paranın esiri olmuş yöneticilere karşı, halkın direnişidir.
bu toplantı nerede yapılsa aşağı yukarı aynı tepkiler verilmektedir o ülkede, göstericilerin içine karışmış aşırı uç gruplar işi biraz abartmıştır.
ancak bu sebep eylemin haklılığını gölgelememektedir.
imf'nin 6-7 ekim tarihli yıllık toplantılarına ev sahipliği yapan istanbul taksim'i savaş meydanına çeviren gösterilerdir. imf'nin resmi sitesinde istanbul'daki toplantıların konusu, dünyanın ekonomik görünümü, yoksulluğun ortadan kaldırılması, ekonomik kalkınma ve yardımların etkililiğine odaklanacakmış.* az gelişmiş ülkelerde yoksulluğu şiddetlendiren, gelişmekte olan ülkelerde ekonomiyi felç eden imf'nin süper güçlere, ulusüstü şirketlere hizmet eden politikaları olduğunu bilmeyen var mı? var olması şakadan öte değildir herhalde.
dünyanın anasını ağlatan kapitalist sömürgeciliğin ulusüstü resmi 'aygıtı' olan imf'ye karşı duruşları onurluca bulmak suç değildir herhalde. yoksulların gittikçe yoksullaştığı, zenginlerin çalışarak değil sömürerek kâr üstüne kâr kazandığı bir dünya düzenine karşı molotof atan onurlu bir adamdır. adaletin değil sömürünün, ahlaksızlığın hakim olduğu kapitalist düzenin çarkları olan bankların camlarının kırılmasını çalıştığım kurumun penceresinden zevkle izledim. her krizde kârlarını katlayan bankalara iki camın maliyeti o patronların bi akşam yemeklerinin çöpü bile değildir. sadece bankların, küresel sermayenin tüketim çukurlarılarını camlarının kırılmasını umuyordum. büyük ölçüde umduğum gerçekleşti.
final'de; zihnimde tek sahne o simsiyah gözleri ile denizi izleyen eylemci dilber. fotoğrafın çekilmedi, ne işe yarar fotoğrafçılar gazetelerinde.