imfnin borcunun kaç yıldır birikip durduğunu dahi bilmeyen iki haftalık hafızayla yaşayan yazarların nesli tükenmemiş demek ki.
Ne ihtiyacımız olursa olsun imf ye kapılanırdı, koskoca bir ülkenin tırsak ve silik bir başbakanı vardı. Şimdi sırtlarındaki semerden memnun olmayan eşekler, semerci ustaya beddua edip ölmesini bekliyorlar, o gidince sanıyorlar ki yük çekmekten kurtulacaklar. Şunu unutmayın ki, semerci usta ölünce semercinin çırağı yapar semerleri, ve ağır yüklerle birlikte sırtınızı kesen semerlerle dört dönersiniz.
Dspnin ne mal olduğunu bilmeyenler chp-mhp koalisyonu bekliyor. Erdoğanın bir iki hatasından rahatsız olanlar, başarılarına gözlerini kapatıp, bülent ecevit, mesut yılmaz, ahmet necdet sezer gibi siyaslerin türevi olan kılıçdaroğlu, devlet bahçeli, oktay vural gibi adamlardan medet umuyor, başlarındaki at gözlükleriyle.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
birilerinin lüksemburgda birkaç milyon dolar icin nereyse diz çöküp el öptüğünü bilmeyenler için anlaşılması zor durum. adamı bide kapıda bekletmişler. alllah ecevitten razı olsun. o kadar kotu bir hükümet olmasaydı ak partiyi rüyamızda görürdük biz.
imf'ye olan borç devletin şahsi borcu olup bahsedilen dış borç rakamları ülkede faaliyet gösteren tüm unsurların borçlarının dahil olduğu borcu göstermektedir.
10 senede zor ödemenin yanında, devlete ait ne kadar arazi, kuruluş ve doğal kaynak varsa hepsinin satılmış olması da cabası, artık tek gelir kaynakları halktan aldığı vergiler, trafik cezaları, ehliyet ücretleri, bok püsür...sanki sanayi devrimi yapmışlar, sanki teknolojik ürün satıp, dışarıdan hammadde alıyormuşuz gibi ekonomiyi güllük gülistanlık gösterem çabaları ve bunu yutturmaları yanında, çalışan katma değer yaratan holdinglere, büyük firmalara sırf işlerine gelmediği, aynı siyasi görüşü paylaşmadıkları için baskılar uygulayan bir parti, sizin ekonomi anlayışınıza.....................................