tefecilik kavramını uluslararası boyutlara taşıyarak türkiye ve benzer üçüncü dünya ülkelerinin canına okuyan, türk ekonomisinin can damarı(!), amerika orijinli masonların yönetiminde oldukça etkin olduğu kurum.
bulaştığı her ülkeyi batağa sürükleyen amerika merkezli kuruluş. arjantin ancak bunlardan kurtulduktan sonra düzelebilmiştir. temennimiz odur ki bir gün bizim ülkemiz de kurtulsun.
Uyguladığı politikalarda Türkiye şaşırtıcı bir biçimde istisna oluşturur.Belki çoğu kişi bilmez ancak Türkiye'de uyguladığı politika son derece başarılı olmuştur.Hatta IMF'nin imajını Türkiye kurtarmıştır.Tabi bunda Türkiye ekonomisi'nin iyi yönetilmesi de vardır.
Uluslararası para sistemi ile ilgili doğan gelişme ve sorunlar konusunda üyeler arasında dayanışma sağlayan, çok yanlı bir uluslararası ödeme sistemini geliştiren, üye ülkelerin kısa dönemli kredi gereksinimlerini sağlayan ve üye ülkelerin dış ödemeler bilançosunda ortaya çıkan dengesizliklerin giderilmesine yardımcı olan bir kurumdur.
birinci sınıf iktisatçıların çalışmayacağı kurum. zira bu kurumun güzide insanları brezilyaya verdikleri programı blovyanınkini copy paste ederek hazırlamışlar, lakin programda geçen bolivya ismini bazı yerlerde brezilyayla değiştirmeyi unutmuşlar ve madara olmuşlardır.*
1945'te kurulan fakat 1947'de faaliyete geçen, parasal konularda uluslararası işbirliğini geliştirmek, döviz kurlarının istikrarlı bir hale gelmesini sağlamak, dış ödeme güçlüğü çeken ülkelere geçici olarak destek vermek, çok yanlı ödemeler sistemi kurmak amaçlarıyla kurulmuş finansal bir kuruluştur. IMF'ye üye olunurken, ülkelere dış ticaret ve milli gelirlerine göre birer kota verilir. Ülkeler bu kotalara göre IMF'ye girerken katkıda bulunurlar. bu katkının %25'i altın, %75'i de ülke parası ile ödenmektedir.
imf aslında uluslararası ticarette gereklidir çünkü
+ uluslararsı ticarette pürüzleri gidermek içim bir tarafsız(sonra değincez buna) bir görev üstlenir
+ az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere, uluslararası ticarete katılmaLARI ve cari açık,dış borç gibi husularda rahatlamaları için kredi verir
+ ülkelerin uluslararası kurum ,banka ve kuruluşlarla olan ilişkilerinde (world bank,wto,oecd,uluslarası büyük bankalar) aracılık görevi üstlenir.
+ az gelişmiş ülkekerin liberalleşip ticarete katılmaları konusunda yardımcı olup onlara müeyyideler uygular.
fakat imf maalesef tarafsız değildir çünkü oylama sistemine göre en çok oy hakkı en gelişmiş ve en çok kotası olan ABD ye ,sonra AB* ye, sonra ise kanada,japonya,gibi ülkelere verilmektedir ki bunlarım toplamı % 50 yi geçer yani bu ülklerin istediği zaman seçtikleri birisine borç verilir veya borç verilmez standy by yapılır veya yapılmaz yani tarafsız değildir ve bu yüzden iyi niyetle kurulmuş bu fon maalesef iyi niyetini ,bu oylama sisteminden dolayı kaybetmiştir.
amerikalıların dünyaya hükmetmek için kullandıkları bir başka enstrümanın adı da imf dir. international yazdığına bakmayın "imperial"dir o yani emperyalist gücün zurnasıdır.
"Bir ulusun ekonomisi yabancıların eline bırakılamaz. Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan öğüt almak, bütün işleri Avrupalılar'ın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir."
1944 yılında bretton woods konferansında amerikalı iktisatçı white le ingiliz iktisatçı lord keynesin yoğun tartışmaları sonucu abd ve white cephesinin galibiyetiyle kurulmasına karar verilen uluslararası para fonu.