iman etmekten kasıt bir dine mensup olmaksa, ya da doğaüstü bir güce inanmaksa, bilimsel gerekçe aramaya pek de yoktur aslında; çünkü dine veya herhangi bir duyu dışında algılanabilecek sisteme inanmak insanın inanma ihtiyacının sonucudur. dolayısıyla, bu psikolojik bir ihtiyaç olduğu pek çok defa bilim tarafından iddia edilmiştir, dolayısıyla gerekçesi zaten bilimseldir. fazladan bilimsel gerekçe aramanın gereği yoktur.
Kendisini inandığı masalın gerçekliği konusunda tam anlamıyla ikna etmeye çalışan insandır. Yoktur öyle bir şey. Bilim bilinemezler olduğu sürece inancı kökten kazıyamıyacak. Ama inançlar sürekli bilime ayak uydurarak değişmek zorunda kalacaktır. 10.000 yıl güneş e tapmış insanlar da bunu yaptı, bugün kü masallara inanlarda kendini ikna etmeye çalışıp dursun efenim.
islamiyetin ilim dini olduğunu bilen dincidir. ilime bilimde girer maneviyatta.
dışarda yağan yağmuru tek başına akılsız cansız bulutların yağdırmadığını bilir, esbap sadece perdedir der, gerçek tesir sahibinin rabbi olduğunu bilir.