bir imanlı için başına gelebilecek en kötü şeydir. genelde korkularını yenebilmek için ibadet eder, huzur bulmaya çalışırlar. diğer dünya hayalleriyle yaşar, bu da korkularını biraz hafifletir.
hiç işi olmayacağı halde aklına birden diğer dünyası gelir, hemen alır kutsalını okumaya başlar. sevap seviyesi normalin üstüne geldiğinde okumayı bırakır ve yatışa geçer. bu bir kısır döngüdür aslında, ölüm akla geldikçe imanlıların.
boşu boşuna uğraştıklarının bir farkına varabilseler, ölümden bu kadar korkmasalar bu dünya ya daha faydalı olabileceklerini bir anlayabilseler, her şeyin daha farklı olacağını anlayacaklar.
ama ne yazık ki ancak öldüklerinde anlayacaklardır. o zaman iş işten geçecektir tabii.
nereye gideceğini bilmeyen insanların haklı korkusudur. bir yandan kıyametten sonra cennete veya cehenneme gideceğimiz söyleniyor, bir yandan da ta peygamberler zamanından kalma "fahişenin teki ayakkabısından köpeğe su vermiş diye cennete gitmiş" diye hikayeler dinliyoruz. noluyoruz annem, hani cennete kıyametten sonra giriş vardı?