iman üzerine düşünceler

entry2 galeri0
    1.
  1. imanda ne kadar büyük bir saadet, ve nimet, ne kadar büyük bir lezzet olduğunu anlamak istersen şu temsili hikayeye bir göz at.

    bir vakit iki adam hem keyif hem ticaret için seyahate çıkarlar. biri kendini , rahatını düşünen talihsiz bir tarafa, diğeri iyi huylu olan diğer tarafa gider ve birbirlerinden ayrılırlar. o kendini menfaatini çıkarını düşünen pis bir memlekete düşer. bakar ki, her yerde aciz insanlar, zorba kötü ahlaklı insanların ellerinden çekmedikleri ızdırab kalmıyor ve bütün memlekette bu hali çok hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamıyor. çünkü herkes ona düşman ve yabancı görünüyor. diğer adam ise güzel ahlaklıydı. nazarında güzel bir memlekete düştü. işte bu iyi adam nereye girse bir şenlik, pozitif bir ortam görüyor. herkes ona dost ve akraba gözüküyor. diğer adamın hem kendi hem içinde bulunduğu halkın ızdırablı hallerine kıyasla bu güzel ahlaklı adam hayatından son derece memnun bir vaziyette yaşayıp gidiyor. sonra öteki adama döner ve der ki " yahu sen deli olmuşun, iç dünyandaki çirkinlikler, dışına yansımış olmalı ki, gülmeyi ağlamak, ortamı talan etmeyi hayal etmişsin." der ve o güzel ahlaklı adam nasihatlerine devam eder " aklını başına al, kalbini temizle, şu musibetli hava senin perdenden kalksın hakikatı görebilesin" der. sonra o adamın aklı başına gelir ve pişman olur.

    evvelki kötü karakterli adam kafirdir veya dinin emir ve yasaklarına aldırmadan hayvanca hayatını yaşayandır. şu dünya onun nazarında, bir yas evi kapkaranlık hükmündedir. diğer adam ise, mümindir. Allahını tanır, ona ibadet eder hayatını güzel bir surette sürdürür gider.

    demek iman, manevi bir cennetteki tuba ağacı hükmünde inkişaf eder, allaha itaat etmeyenler için ise cehennemdeki zakkum ağacı gibi perişan bir halde hayat yaşamalarına yol açıyor. demek selamet ve emniyet yalnız islamiyette ve Allaha kul olmaktadır.
    3 ...
  2. 2.
  3. iman, kartalların yaşamak için gagalarını kayaya vurmasına benzer.

    o kartal ki yaşlandıktan sonra 2 seçeneği vardır. ya gagasını kayaya vurarak parçalayıp küllerinden yeniden doğacak, yada bir köşede sessizce ölümü bekleyecek.

    insanoğlu iki seçimi var ya mutlak imana teslim olup dünyevi zevklerden kaçacak ve bu çok sancılı olacak. ama mutlak ahlaka ve ebedi mutluluğa iştirak edecek.

    ya da dünyevi zevkler içinde kaybolup bir köşede ruhani ölümü bekleyecek , bedeni ölüm zaten onu bulacak bir müddet sonra.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük