doğru düzgün yapıldığında insanın ufkuna açabilecek bir meditasyondur. iman kavramının çeşitli boyutları vardır. her biri üzerine çok şey söylenebilir. bu başlık altında sırasıyla bazı değerlendirmeler yapacağım. ilk değerlendirmem "iman neyin göstergesidir?" mevzusu üzerine...
malum, bir tanrı olduğu ve onun insanlardan kendisine iman etmelerini istediği ileri sürülüyor. öyle ki iman etmeyenler sonsuza kadar "cehennem" denilen bir yerde yanacaklarmış. dehşetli bir ceza olduğu açık... ama neyin cezası?
cezaya girmeden önce söz konusu tanrının durumunu bir gözden geçirelim: görünen o ki, kendisine iman edilmesini beklediği halde, insanların kafasını karıştırmak için ne lazım geliyorsa yapmış. insanlar onu göremiyor. kimisi birden çok tanrı olduğuna inanıyor. kimisinin (budizm, hinduizm, şinto, pagan dinler...) "tanrı" tanımı bile, semitik dinlerdekinden (islam, hıristiyanlık, musevilik) oldukça farklı ... o dinlere inananlar da en az semitik dinlere inananlar kadar samimi.. semitik dinlerde kitap indirdiği iddia ediliyor. nedense iddia olunan son kitabını korumayı gerekli görmüş, diğerlerini görmemiş. 124.000 peygamber gönderip herkesi uyardığını iddia ediyor ama peygamber gönderdiğine dair nişane bile bulunmayan, peygamberlerin dediklerini kaydedecekleri alfabesi bile olmayan kıyamet kadar halk var (bkz: peygamberlerini katleden hain halklar), babaları peygamberi yamyam kazanında kaynatmış bile olsalar, peygamberle tanışmamış olan çocuklarının neden cehennemlik oldukları, cehennemlik değillerse neden onlara torpil geçildiği belirsiz... iletişimin, bilgi edinmenin şunca kolay olduğu günümüzde bile, istisnai kişiler dışında herkes babasının dinine inanıyor ve yine kendisi gibi babasının dinine inanmak dışında bir suçu olmayan bir diğerinin, sırf inandığı din farklı olduğu için sonsuza kadar cehennemde yanmayı hak ettiğine inanıyor. varsayılan tanrı bebekken ölüp giden çocukların durumu hakkında da bir izahat yapamıyor. cennetlik desek torpil yapılmış sayılır. cehennemlik desek haksızlık olur. keza cennetlik denilince henüz karakteri oluşmamış bir çocuğa karakter yüklemesi yapıp, cennette salınacak hale getirilmesi garip değil mi? "imtihan"mı edilmiş? hayır!.. saydığım sıkıntıları yazmaya devam edersem bir kitap boyutuna bile ulaşabiliriz ama burada keselim...
bu koşullara rağmen, iman etmemek çok ağır bir cezayı haklı kıldığına göre "iman etmeyenler" büyük bir suç işlemiş olmalılar. keza kimisi iman ettiğine, kimisi etmediğine göre, iman edenlerde, iman etmeyenlerde bulunmayan çok mühim bir nitelik olmalı. nedir bu nitelik? daha fazla akıl mı? önde gelen bilim insanlarının haline bakınca sanmıyorum. zaten öyle olsa bile üstün bir akıl sahibi olmak insanın elinde olan bir şey değildir. var mı bunun izahını yapabilecek olan?
tabi bir de iman etmekle beraber bir diğer dine iman edenler var. hadi iman etmeyenler ne olduğu belirsiz o nitelikten yoksun olsunlar, ya bunlar da mı yoksun? sonuçta tanrıya iman ettikleri için söz konusu niteliğe sahip olmalılar. peki farklı bir dine inananlar neden sonsuza kadar cehennemde kalmayı hak etsin? "son peygambere inanmadıkları için!". hangi son peygamber? joseph smith mi? mirza hüseyin ali mi? isa mı? musa mı? her birinin inananları, inandıklarının son peygamber olduğunu düşünüyor. o zaman kahir ekseriyetinin babalarının dinine inanmak dışında konuyla ilgili başka bir özelliği bulunmayan bir kişide, yine aynı durumda olan bir diğerinde bulunmayan hangi nitelik vardır ki onu cennetlik, diğerini cehennemlik kılsın?