aklı zaptedilmemiş, uyutulamamış insanlarca bilinen ve malüm odaklarca üstü örtülmeye çalışılan gerçekleri gözler önüne seren kitap. uğur mumucu, necip hablemitoğlu, saygı öztürk, nedim şener, hanefi avcı ve yalçın küçük'ün kitaplarında anlattıkları gerçekleri, tüm yapılanmayı ve cemaate dokundukları için yanan emniyet, yargı, askeriye ve istihbarat elemanlarını anlatan kitap. adil serdar saçan, nuh mete yüksel, ilhan cihaner, hanefi avcı yananlardan sadece bazıları. çağdaş yaşamı destekleme derneği, çağdaş eğitim vakfı'na yapılanları, tüm şantaj ve komploları anlatan kitap. bütün bu yaşanmış ve hala yaşanan gerçeklerin gün ışığında cemaat yapılanmasının sistematik varlığı ve masum bir inanç birlikteliği olmadığını tokat gibi anlamak istemeyenlerin yüzüne çarpan kitap.
masum saf okur - aman abi gözünü seviyim bizim komşu gelip indirmiş benim bilgisayardan, hem ben bilmem upload mış download mış. anca chat yap, film izle bizimkisi.
taslak halindeyken yasaklanmış kitap. ucu iktidara değdiğinden canını yakar büyüklerimizin (!).
indirmeden tereddüt etmiştim sahtedir diye ama yazılanlara bir göz gezdirince doğru olduğuna inandım. dokunan yanar.pdf
indirenlerin ip adreslerini tespit edip fişliyorlarmış, aman ha dikkat. *
koşarak çıktısını alıp okumalıyım.
bu kitabın toplatılmasındaki antidemokratik durum; şiir okuduğu için hapis yatan recep tayyip erdoğa'nın gördüğü demokrasi anlayışından daha kötü değil.
madem bu kadar demokrat ve demokrasiye bu kadar bağlıydınız o zaman neden sesiniz çıkmadı merak ediyorum.
oda tv haberlerinin derlemesi. bundan önce fethullah gülen aleyhine yazılmış 17 kitaptan bir farkı yoktur. sadece ergenekon sürecince gözaltına alındıkları için bu kadar popüler olmuştur.
şu an internetten imamın ordusu adlı kitaba ait olduğu iddaa edilen taslak yayımlanmıştır. internetten de kaldırılmadan ben indirdim. işte bu haberin linki http://www.ntvmsnbc.com/id/25198169/
edit: söylenenlere göre bu taslakların kitaba ait olduğu onaylanmış.
edit2: vay arkadaş savcılık inceleme başlattığını açıklar açıklamaz ntvmsnbc.com da ki linklerde uçtu.
toplatılması eski bir rivayeti hatırlatan kitaptır. isviçre... hukukun üstünlüğü ile ünlü bir ülke. ülke kurallarına göre evlerde denetimsiz alkol ve alkollü içki üretmek yasaktır. kantonun birinde içki ürettiğinden kuşkulanılan bir adam için savcılıktan alınan tümüyle yasal arama emri ile evine girilir ve her taraf didik didik aranır.sonuçta... evde içki üretimi ile ilgili bir dolu alet, edevat bulunur ama, bir gram dahi içki bulunamaz. neticeyi kelam, bizim garip isviçreliyi mahkemeye çıkartırlar ve de hakim adamcağızı yasak içki üretiminden iki yıl hapse mahkum eder.
adam itiraz eder:
- evimde bir gram bile içki yok. beni neden mahkum ediyorsunuz? der.
hakim, kendinden oldukça emin:
- ama, gerekli her tür donanımı bulduk.
adamcağız:
- o halde bi iki yıl da tecavüzden verin bari!
hakim kızgın ve şaşkın:
- bir de tecavüz suçun mu var?
adam sakin ve gururlu:
- hayır ama çok şükür yeterli her tür donanımım var !
kitaba konu olan ordu tarafından çoktan işgal edildiğimizi ve düşünce özgürlüğünün artık olmadığını gösteren en büyük ibretlik kanıt, tarih kitaplarına not düşülecektir...
tarım egemen ülkenin insanlarını dezenformasyondan korumak isteyen bir tarikat ve bir adet tarikat ekseninde paylaşımlı ekran kartı muamelesi gören iktidarımız var.
neymiş adam notlar almış şöyle yapalım diye. bu şekilde notlar alınmasının had igeçelim dezenformasyon yapılmasının nasıl bir suç olduğunu anlamakta zorluk yaşıyorum.
seçimler var, başbakan milletvekillerine parti üyelerine, şunu şunu söyleyin bunları öne çıkarın diye not yazmıyor mu? öne çıkarmıyor mu? e bu da dezenformasyon değil mi? enformasyon çağındasın ve herkesin sınırsız bilgiye erişimi imkanın var ve bilgi her yerde ama sen insanların sadece senin istediğin bilgiye erişimine ok diyip diğerlerine dezenformasyon diyorsun. korkun neden? bu dezenformasyonun hedef kitlesi zaten bunun alıcısı olan müşteriler. onların etkilenmesi ile mi sorunun başka bir şey mi?
insanları dezenformasyondan koruyacakmış. ülkenin yarısı ergenekonun bütün yumurtaları aynı sepete koyulduğu bir olay olduğuna zaten inanıyor. bu adamın bu inancının değiştirilmesi için yaptığın baskının adı ne? faşizm mi?
problem çok çok basit bir şey aslında. tatminsiz birer küçük burjuva olan fethullah ve tayyipin aynı zamanda birer islamcı da olmaları. kendi hedef kitleleri, köylü ve kent köylüsü iken herkesi öyle sanmaları. öte yandan şehirli olmayı becermiş ve tatminsiz olmayan küçük burjuva bir şehirli sınıf da var. ve ne takla atarsan at onları etkileyemiyorsun. senin yaptığın da dezenformasyon.
hepsini geçelim. bir tarikat. tarikat işte. tarikat dezenformasyon üzerine kuruludur her zaman. tümü.
kitabın yazarının aldığı notlarda emir varmış.
şimdi herkesin bilgisayarında masa üstü notları var, bende de var. not aldığım zaman, her zaman şöyle alıyorum "evladım xxxx yaparsan iyi olur" "şunları hazırla bunları yap." biri bunu görse jacki kullanıyorlar diye oturup ağlayacak mı?
bu tarikat ve efendisi olan imam, üyelerine şakirtlerine hiç demiyor mu; "matematik olimpiyatlarını öne çıkarın konuşmalarınızda, dünyanın her yerine türkçe okul kuruyoruz öne çıkarın" diye. diyor ki yazılıyor mütemadiyen. e o dezenformasyon değil mi? imam yapınca süper öteki yapınca olmaz mı?
her tatminsiz küçük burjuva bir hitler olmaz ama hitler tatminsiz bir küçük burjuva idi bunu unutmayın.
kitap hele bir çıksın, ilk işim onu alıp okumak olacak.
ya bu yasakçı zihniyeti anlamıyorum, ulan gerizekalılar kitap basılmadan evvel bastınız nüshalarını topladınız, milet şimdi daha da merak etti, bu kitap bir şekilde yarın birgün piyasaya çıkmayacak mı çıkacak, o zaman hiç kitap okuma alışkanlığı olmayan bir insan bile, sırf merakından kitabı alıp okumayacak mı? okuyacak. eee nerede kaldı sizin basmanız, toplamanız?